İSTANBUL (AA) - ELİF KÜÇÜK - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, hem ulusal hem de uluslararası rehber ve kaynakların kanser hastaları için aşılamayı önerdiğini belirterek, klasik kemoterapi, akıllı tedavi, radyoterapi ya da immünoterapi fark etmeksizin her türlü aktif tedavi altında olan hastalar başta olmak üzere tüm kanser hastalarının aşılama faaliyetine katılmayı değerlendirmesi gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Karadurmuş, "4 Şubat Dünya Kanser Günü" kapsamında Kovid-19'un kanser hastalarındaki seyrine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de Kovid-19 vakalarının görülmeye başlanmasıyla kanser hastalarının tedavilerinde öncelikli olarak oral (ağızdan) tedavilerin artırılması yoluna gidildiğini aktaran Karadurmuş, kemoterapi sonrası kullanılan ve enfeksiyondan koruyan ilaçların kullanımında da değişiklikler yapılma eğiliminin oluştuğunu söyledi.
Tanı ve tedavi sürecinin aksatılmaması yönünde öneriler yapıldığını ancak bazı hastaların Kovid-19'a yakalanma korkusuyla doktor kontrollerine gitmediklerini, kemoterapi tedavilerine devam etmediklerini anlatan Karadurmuş, bu durum sonrasında kanserleri ilerlemiş ya da nüks etmiş şekilde hastaneye başvuranların sayısında artış yaşandığını dile getirdi.
Nuri Karadurmuş, salgının başından itibaren, acil ameliyatların hız kesmeden yapılmaya devam ettiğini de hatırlattı.
Kanser hastalarının Kovid-19'a yakalanma oranı hakkında özellikli bir bilginin mevcut olmadığına işaret eden Karadurmuş, şunları kaydetti:
"Fakat yapılan gözlemsel çalışmalarda, immün yetmezlik hastaları, kortizon ve benzeri ilaçları kullanması zaruri olan hastalar gibi bağışıklık sistemi düşkünlüğüne sahip hasta grubu içerisinde kanser hastaları da yer almıştır. Kanser hastalarında Kovid-19 nedenli ölüm oranı çalışma yapılan popülasyona göre değişmektedir. Ülkemizdeki bir yayında 30 günlük ölüm oranı yüzde 5,1 olarak bildirilmiştir." bilgisini verdi.
- Tümör yükü Kovid-19'un seyrini değiştirebiliyor
Prof. Dr. Karadurmuş, kanser hastalarının Kovid-19'a yakalanmaları halinde hem kendi hastalıklarının hem de Kovid-19 seyrinin nasıl ilerlediğine yönelik şöyle konuştu:
"Bu, kişideki enfeksiyonun seyrine göre değişir. Burada hem kişinin mevcut kanser hastalığının evresi ve tümör yükü (örneğin erken evre veya ileri evre kansere sahip olması) hem de maruz kaldığı viral yük ile hastalık seyrini etkileyen yaşlılık, kronik organ yetmezlikleri, immün sistemi baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda olmak gibi faktörler de önemlidir. İleri bir kanser tedavi merkezinde çalıştığımız için çok sayıda hastamız var. Bu anlamda, makul bir iyileşme sürecinde olan hastalarımızdan Kovid-19 enfeksiyonu nedeniyle kaybettiklerimiz olduğunu da ifade edebiliriz."
Kovid-19'un kanser hastalarının vücudundaki seyrini kanser evreleri, hastadaki tümör yükü, klasik kemoterapi ya da akıllı tedavi gibi alınan çeşitli tedavilerin değiştirebilme potansiyeline sahip olduğunu anlatan Karadurmuş, özellikle hematolojik kanser türlerinde bağışıklık sistemi doğrudan ileri derecede baskılandığı için hastalığın seyrinin daha ağır olabildiğini belirtti.
Nuri Karadurmuş, Kovid-19 tedavisinde kullanılan ilaçları kanser hastaları özelinde kısıtlayıcı bir durumun söz konusu olmadığının altını çizerek, "Hastalar, uzmanların verdikleri ilaçları öneriler doğrultusunda kullanabilir. Bu süreçte enfeksiyon tedavisi aldıklarını, kendilerini takip eden hekimlerine bildirmeleri yararlarına olacaktır." tavsiyesinde bulundu.
- Kök hücre nakil tedavisi alanlar aşılamayla ilgili bilgi edinmeli
SBÜ Öğretim Üyesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, hem ulusal hem de uluslararası rehber ve kaynakların kanser hastaları için aşılamayı önerdiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada özellikle işaret edilen bir aşı türü yoktur. Kovid-19 enfeksiyonuna karşı ileri derecede hassas bu kişiler için şu an en kuvvetli koruyucu tedbirlerin başında kişisel önlemlerle birlikte aşılama gelmektedir. Klasik kemoterapi, akıllı tedavi, radyoterapi ya da immünoterapi olsun, her türlü aktif tedavi altında olan hastalar başta olmak üzere tüm kanser hastalarının aşılama faaliyetine katılmayı değerlendirmesi gerekmektedir. Her ne kadar aşıya antikor yanıtının yeterli seviyede oluşması için klasik kemoterapiye başlamadan 2 hafta önce aşılama önerilse de her türlü tedavi altındaki hastalar tedavileri esnasında aşılanabilir. Kök hücre nakil tedavisi alanlar bu konuda istisna gruptur. Bu hastalar, takip edildikleri sağlık kuruluşundan aşılamayla ilgili özel öneri edinebilirler."
Kanser hastalarını salgın sürecinde maske, mesafe ve temizlik önlemlerine dikkat etmeleri, "geçmiş olsun" ziyaretlerine müsaade etmeyip olabildiğince az insanla temas kurmaları konusunda uyaran Karadurmuş, kontrolleri ve tedavileri hayati öneme sahip olduğu için sağlık kuruluşlarına gitmeyi de aksatmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.