İSTANBUL (AA) - Beyoğlu Belediyesince düzenlenen "Kalemle Yol Almak Çalıştayı", TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
TBMM Başkanı Şentop, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen programda yaptığı konuşmada, kalem üzerine konuşmak için bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kalem ve kalemle yazmanın varlığını koruyacağını düşündüğünü dile getiren Şentop, "Bizim bunu biraz daha anlayışımız ve geleneklerimiz içerisinde yaygınlaştırmak ve buna dikkati çekmek mecburiyetimiz var. Böyle bir görev, misyon üstlenebiliriz." dedi.
Kur'an-ı Kerim'de "Kalem" adında bir sure olduğunu hatırlatan Şentop, "Nun ile başlıyor. Genelde kaleme yemin, herkes tarafından bilinir ama devamında kalemle beraber yazdıklarına da yemin ediyor Allah. Kaleme ve yazdıklarına... Bunu bazı meallerde 'Kalem ile yazılan' diyorlar ama aslında 'Kalem ile yazılan' demiyor, 'Yazdıklarına' diyor. Satır da oradan geliyor. Kaleme ve yazdıklarına yemin ediyor. Dolayısıyla kaleme ve yazdıklarına kutsiyet atfeden bir kültürün içerisinden geliyoruz." diye konuştu.
Çocukken açtıkları kurşun kalem yongalarının herhangi bir yere atılmasının büyüklerince istenmediğini, bu yongaların toplanarak ayrı bir yere konulduğunu anlatan Şentop, şöyle devam etti:
"Eski gelenekler içerisinde de kurşun kalemler aça aça küçülüyordu. Artık kullanılamaz hale geldiğinde kalemi çöpe atmazlar, onları toprağa gömerlermiş eskiler. Herkesin bastığı, geçtiği yerlere değil, daha mutena yerlere gömerlermiş. Ben saksı diplerine konulduğunu biliyorum kalem yongalarının. Hatta, bazı büyük hattatların açtığı kalem yongalarını biriktirip onları vefatlarında kendilerini yıkamak için kullanılacak suyun ısıtılmasında kullanılmasını vasiyet ettiklerine dair bazı bilgiler de vardır hattatlarla ilgili biyografilerde. Böyle bir kaleme, dolayısıyla Kur'an yemin ettiği için kaleme kutsiyet atfeden bir kültürün içerisinden geliyoruz. Hakikaten de bunu hak ediyor kalem gerçekten de. Dolayısıyla bu kültürü yaşatacak, sonraki kuşaklara aktaracak buna dikkati çekecek farkındalık oluşturacak çalışmalar çok kıymetli çalışmalar."
- "Bir dostumuza kağıt kalemle mektup yazmak çok kıymetli şeyler"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da kalemin yazı kültürüyle düşünülmesi gerektiğini, yazı yazmayı "dile olan bir borç" olarak gördüğünü söyledi.
Yazılan oranda dilin korunduğunu, ona özen gösterildiğini, ehemmiyet verildiğini, inceliklerinin kavranmaya çalışıldığını belirten Kalın, "Meşhur sözdür, 'Kamus namustur' diye. Bizim kamusa da (sözlük) namusumuz gibi sahip çıkmamız lazım. Yazı meselesi ve kalem kültürü sadece bir objeyi, bir yazı aracını alarak kullanmak, sevmek meselesi değil; önce dili yaşatmak, o dilin evreni içerisinde yeni imkanları her gün yeniden ortaya koymak anlamına geliyor. Dolayısıyla dijitalleşmeyle devam eden hayatımızın bir yerinde, kalemin, defterin, kağıdın, mürekkebin olması son derece kıymetli. Bunlar illa da birbirinin yerine ikame edilmesi gereken şeyler değil." değerlendirmesini yaptı.
Kalın, dijitalleşmenin devam eden bir süreç olduğunu, bunun dışında kalınamayacağını ancak bunun kalem, defter, kağıt ve mürekkebin ortadan kalkacağı anlamına gelmediğini ifade etti. Ekranın ve dijital klavyenin de olduğu ancak yazı, kalem ve defterin de yanlarında yer aldığı bir hayat biçimine doğru gidildiğini anlatan Kalın, "Belki olması gereken de bu. İkisini birlikte devam ettirebilmek. Bunun belki yine kültür olarak, bir değer olarak bize kazandıracağı en önemli şey, bazı şeyleri araçsallaştırmadan sevmeyi öğretmek. Bir araçsallaştırma çağında yaşıyoruz. Her şeyin araçsallaştırıldığı, başka bir şeye ulaşmak için araç olarak kullanıldığı bir çağda, bir kaleme sadece kalem olduğu için sahip çıkmak, yazıya gerçekten değer verdiğimiz için kıymet verip yazmak, bir dostumuza arkadaşımıza kağıt kalemle mektup yazmak, bunlar kendi başına çok kıymetli şeyler. Başka bir şeyin aracı, payandası yahut basamağı değil, kendi zatında bizatihi kıymetli şeyler." diye konuştu.
- "Kitap, kırtasiye, kalem ortamının oluşturulması fikri bu kültüre çok ciddi katkılar yapacaktır"
İbrahim Kalın, yazı kültürünün bu geniş çerçevede değerlendirilmesinin isabet olacağının altını çizerek "Buradaki temel konu da bunun bir imaj değil kimlik meselesi olduğunu hatırlamak. Kendimize ait bir kalem markası, bir ürün ortaya çıkarttığımızda ticari manada bir üründen, markadan, imajdan bahsetmiyoruz. Aslında bizim kimliğimizi ifade eden bir halden, tecrübeden, ortamdan bahsediyoruz. Bunun kendisi çok kıymetli." dedi.
Bütün bunları ihtiva eden, daha da genişletip derinleştirecek bir çalışmanın yapılmasının isabetli olacağını vurgulayan Kalın, "Burada ortaya atılan bir Kalem Cemiyeti kurulması fikri, Kalem Müzesi fikri, bütün bu değerleri yaşatacak bir kitap, kırtasiye, kalem ortamının oluşturulması bu kültüre çok ciddi katkılar yapacaktır diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kalemle yazı kültürünün önemi ve bu kültürün devam etmesi gerektiğinden bahseden Kalın, "Bizim kendi medeniyet tarihimizde, 'Kur'an Mekke'de vahiy olundu, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı.' dedirtmiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Hat sanatının zirve yaptığı, hokkanın, mürekkebin, yazının muazzam bir estetik forma dönüştüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunun tekrar canlandırılması, yaşatılması büyük önem arz ediyor. Bunu yapacak imkanımız da var. Gelenekle olan ilişkimizi böyle kurduğumuzda ortaya çok zengin, yeni imkanların çıkacağına da inanıyorum." diye konuştu.
Etkinliğe, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muhittin Şimşek ile kalem ustası, kalem koleksiyoneri, kalem tamircileri ve kalem üzerine kitap yazan isimler de katıldı.