İSTANBUL (AA) - Türkiye'den 100'ün üzerinde yazarın yurt dışı temsilcisi ve aynı zamanda yurt dışındaki pek çok ajans ile yayıncının Türkiye temsilcisi olan Kalem Ajans'ın kurucusu Nermin Mollaoğlu, "Hayatımız Kitap" programında ajansın kuruluşunu ve çalışmalarını anlattı.
Türkiye Yayıncılar Birliğinin düzenlediği programın yönetimini yazar ve şair Metin Celal gerçekleştirdi.
Çevrim içi yayınlanan etkinlik, canlı olarak birliğin YouTube kanalından edebiyatseverlerle buluştu.
Mollaoğlu, ortaokulda kitaba olan ilgisinin başladığını, kitaplık olan bir evde büyümediğini söyledi.
Öğretmenlerinden dolayı çok şanslı olduğunu, hep okumaya yönlendirildiğini ifade eden Mollaoğlu, "İlk olarak Halide Edip'in kitaplarını aldım ve bilinçli olarak okuduğumu söylemem." dedi.
Uzun yıllar ebelik ve hemşirelik yaptığını dile getiren Mollaoğlu, daha sonra öğretmenliğe atıldığını, ABD'deki Connecticut Üniversitesi'nde eğitimde metot materyal geliştirme alanında yüksek lisans yaptığını belirtti.
Mollaoğlu, Türkiye'ye döndükten sonra Bakırköy'deki bir dershanede öğretmen olarak çalıştığını, yayıncılık sektörüne Yapı Kredi Yayınları'nda telif hakları ve dış ilişkiler koordinatörü olarak 2002'de başladığını ifade etti.
Yapı Kredi Yayınları'ndayken Enis Batur'dan çok şey öğrendiğine dikkati çeken Mollaoğlu, Kalem Ajans'ın kuruluşuna ilişkin ise şunları kaydetti:
"Yapı Kredi Yayınları'nda tanıştığım eşim Mehmet Demirtaş olmasaydı, sanırım hala Yapı Kredi'de çalışıyor olurdum. Çünkü ayrılıp, kendi işimi kurmaya cesaret edemezdim. Tek başıma yapamazdım. Mehmet, Yapı Kredi Yayınları'nın önce müzik danışmanı, daha sonra da etkinlikler koordinatörü olarak çalıştı ve biz onunla birlikte Kalem Ajansı'nı kurduk. Onun sayesinde ajans rahat ilerledi. Biz ilk başta 'Yüzde 90 yabancı dillerdeki kitapları Türkiye'ye tanıtırız ve yüzde 10 da Türkçeden diğer dillere' diye bir ortalama yapmıştık. Bunu niye yapmıştık? Çünkü Türkçenin bu kadar çok satılabilmesi mümkün değildi. Cumhuriyet'in başından beri sadece 300 küsur kitap çevrilmiş ve 2005'ten sonra gelişmelerle birlikte Türkçeden diğer dillere çevrilen kitapların sayısı 3 bine geldi. Çok ciddi bir oran. Tüm ülke olarak çalıştık ve bu başarıyı elde ettik."
- "Türk edebiyatını tanıtmaya devam ediyoruz"
Mollaoğlu, daha sonra birçok farklı dilde çalışma yapan çevirmenlere ulaştığını söyledi.
Gizli çevirmenlerle de tanışmaya çalıştığını belirten Mollaoğlu, "Akademisyenler sektöre katılabilirler mi, çevirmen olabilirler mi? Onlara yardımcı olmaya çalıştım ve süreç böyle devam etti. Konsolosluklardan çok faydalandım. Yunus Emre Enstitüsü yöneticileri de çevirmenlere ulaşım konusunda çok büyük destek oldu. Çevirmenleri yaratma konusunda da çok faydalı oldular. Kurslar düzenlediler. Çevirmenleri Türkiye'ye gönderdiler." dedi.
Nermin Mollaoğlu, zamanla Türk yazarları temsil eden ajans durumuna geldiklerini kaydetti.
Yazarlarının sayısının çok hızlı arttığını dile getiren Mollaoğlu, "Zor olan 3 dönemden geçtik. Sonra yeniden yurt dışındaki kitapları Türkiye'ye getirmeye karar verdik. İyi ki de yaptık. Şu anda yabancı kitaplarımızdan aldığımız enerjiyle, kazançla Türk edebiyatını tanıtmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Mollaoğlu, geçen yıl çocuk kitapları konusunda bir ilerleme kaydettikleri kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yetişkin ya da çocuk yazarların, iki tür sözleşmesi var. Ya tüm dünya hakları olarak sözleşme yapıyoruz ya da sadece yurt dışı olarak yapıyoruz. Bu yazarın talebine göre değişiyor. Eğer Türkiye'de bir ajans desteğine ihtiyacı yoksa sadece yurt dışı için çalışıyoruz. Sadece yurt dışı için çalışmaya başlayıp, daha sonra Türkiye'ye de dahil ettiğimiz yazarlarımız oldu. Çünkü bu uzun bir yol. Bazen yazarların farklı ihtiyaçları olabiliyor, sözleşme ve tanıtım gibi. Şu anda yetişkin kitaplarında 150'den fazla yazarımız var. Çocuk kitaplarında da 50 yazarı geçtik."
Mollaoğlu, Türk edebiyatını tanıtmak adına 2009'dan bu yana İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali'ni düzenlediklerini sözlerine ekledi.