Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Japon ordusu, acil durumda düşman üslerini vurabilecek savunma kapasitesine erişebilecek

16.12.2022 11:45:00

TOKYO (AA) - Japonya, İkinci Dünya Savaşı sonrası izlediği güvenlik politikalarında değişiklik yaparak düşman üslerini vurabilme kapasitesi edinebilecek stratejiye geçti.


Çin'in Pasifik'te artırdığı askeri yayılmacılığı ile Kuzey Kore'nin nükleer ve füze programları dahil bölgesel tehditler karşısında Japonya, savunma politikasında değişikliğe gitti.


Başbakan Kişida Fumio hükümeti, "Ulusal Güvenlik Stratejisi, Ulusal Savunma Esasları ve Uzun Vadeli Savunma Programı" gibi 3 milli doktrinin güncellediğini açıkladı.


Güncellenen savunma politikalarına göre Çin "en büyük stratejik meydan okuma", Kuzey Kore ise "eskisinden daha ciddi ve daha yakın bir tehdit" olarak nitelendirildi.


İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'nın "en çetin ve karmaşık güvenlik durumuyla" karşı karşıya olduğu vurgulandı ve füze savunma kapasitesinin artırılmasına değinildi.


Japonya'nın "sadece füze savunması ile Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerin füze tahkimatlarını büyük ölçüde ikmal etmesi durumuyla baş edemeyeceği" kaydedildi.


Kapasite marjında Japonya'nın, "asgari öz savunma tedbiri olarak, düşman bölgesine etkili karşı saldırı yapabilme kabiliyeti kazanılmasının ihtiyacı" kayda geçirildi.


Stratejiye göre, acil durumda Japonya, saldırıları caydırmak amacıyla "diğer bir ülkenin topraklarına doğrudan karşı saldırı" imkanına sahip askeri kapasite edinebilecek.


2023 mali yılından itibaren 5 yıllık savunma bütçesi 43 trilyon yene (315 milyar dolar), 2027 itibarıyla yıllık savunma bütçesi, gayri safi hasılanın yüzde 2'sine çıkarılacak.


Resmi Kyodo ajansı, savunma politikaları güncellemesiyle Japonya'nın, 77 yıl boyunca izlediği "savaşı terk" politikasından vazgeçerek yeni bir döneme adım attığı yorumu yaptı.


Muhalifler ise 1947 Anayasasının 9. maddesindeki Japonya'nın "savaşı reddedeceğini" beyan eden ilgili fıkrasının yeniden yorumlanması gerekebileceğini savunuyor.


DİĞER HABERLER