ANKARA (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin, "Ben aday değilim. Kendi adıma bunu konuşabilirim. Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, net bir şekilde." dedi.
Akşener, Halk Tv canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bugüne kadar kaç il gezdiği yönündeki soru üzerine Akşener, 20 Ocak 2020'de başladığı gezilerde bugüne kadar 59 il gezisinin tamamlandığını söyledi. Akşener, son olarak Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır ve Ağrı'yı ilçeleri dahil olmak üzere ziyaret ettiğini, vatandaşlarla ve esnafla bir araya geldiğini belirtti.
Merkez Bankası'nın faiz indirimine yönelik bir soru üzerine Akşener, Merkez Bankası Başkanının daha önce yaptığı açıklamalardan bu kararı beklediklerini söyledi. Dolar ve avrodaki artışa değinen ve bu paralarla alınan her şeyin zamlanacağını savunan Akşener, bunun da enflasyonu artıracağını söyledi.
Gezdiği yerlerde sigortalı çalışanların yüzde 70'inin asgari ücretli olduğunu gördüğünü aktaran Meral Akşener, "Asgari ücret normal, ortalama ücret olmuş. Bu korkunç bir şey." ifadesini kullandı.
Akşener, bir soru üzerine zincir marketlerde yapılan denetimleri eleştirerek, bunun fiyat artışlarına bir çare olamayacağını dile getirdi.
- "Bunu sağlıklı bulmadığımı ifade ettim"
Bir erken seçim bekleyip beklemediği yönündeki soru üzerine Akşener, Kasım 2022'de bir seçim olacağı yönündeki öngörüler bulunduğunu ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının nasıl hareket edeceklerini öngöremediğini söyledi.
Akşener, "Ancak şunu söyleyebilirim, ister zamanında ister önce, bu sistemle onların seçim kazanması mümkün değil." açıklamasını yaptı.
Meral Akşener başka bir soru üzerine ise cumhurbaşkanı seçimlerine çok adayla gidilmesine karşı olduğunu belirterek, bunun pratiğini önceki seçimde gördüklerini söyledi. Akşener, şöyle konuştu:
"Bir baktık ki Tayyip bey ile değil, birbirimizle rekabet ediyor olduk. Bunu sağlıklı bulmadığımı ifade ettim. Benim o tecrübeden kaynaklı bir kanaatim. 31 Mart'ta Kılıçdaroğlu ve ben vardım. Bu masanın etrafında Saadet Partisi, Demokrat Parti var. Yeni kurulan partiler var. DEVA ve Gelecek Partisi. Başka partiler de var. Bu masada kim olacak, ne yapılacak onu ben bilmiyorum. Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Erdoğan. Sayın Erdoğan, seçildiği takdirde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam edecek. Sonsuz imkanları olan bu sistemde başkan olan bir Sayın Erdoğan kazanacak. Cumhur İttifakı'nın adayının hedeflediği bu. Bizim ise ikili bir sistemimiz var. Bir cumhurbaşkanını seçeceğiz ama o cumhurbaşkanı parlamenter sisteme geçişin taşlarını döşeyecek."
- "Bu benim şahsi kararım"
Kendisinin aday olup olmayacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Akşener, "Ben aday değilim. Kendi adıma bunu konuşabilirim. Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, net bir şekilde. Bunu daha önce söyledim, şimdi daha net söyleyeyim, daha evvel söyledim anlaşılamadı bir türlü. Ben aday değilim, kendi adıma bunu net bir şekilde söylüyorum, kendi adıma söylenen bir söz bu. Kim aday olacak kısmında seçilecek, kazanacak bir adayla ve cumhurbaşkanlığını devam ettirecek bir adayla gideceğiz. Ben aday değilim, ben başbakanlığa adayım." diye konuştu.
Bu konuyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşmadıklarını aktaran Meral Akşener, "Bu benim şahsi kararım. Ben bunu kimseyle müzakere etmiş değilim. Sadece partide arkadaşlarım biliyor bunu." dedi.
- "Meclis'te varlığını sürdüren bir parti legal ve hukukidir"
"Kürt sistemi nasıl çözülecek, oradaki meşru muhatap kimdir?" yönündeki soruyu da yanıtlayan Akşener, Kılıçdaroğlu'nun TBMM'yi adres gösterdiği açıklamasını ilk kez yapmadığını belirtti.
Orada ikinci bir konu daha olduğunu aktaran Akşener, şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, hem HDP'yi başat aktör olarak koydu hem TBMM'yi merkeze koydu, adres gösterdi. Nitekim 2009-2010 arasında Sayın Cemil Çiçek'in başkanlığı döneminde Meclis'te anayasa değişikliği söz konusu oldu. Bütün siyasi partiler eşit olarak oraya üye verdiler. Hem HDP hem MHP hem AK Parti beraber çalıştılar. Demek ki Meclis böyle bir durum. Yalnız burada ilginç bir şey oldu Sayın Sezai Temelli çıktı, 'biz muhatap değiliz, muhatap İmralı'dır' dedi. Ondan sonra HDP'nin yöneticileri HDP'nin aktörlüğü konusunu kabul ettiler ama İmralı'yı da meşru muhatap olarak ortaya koydular. Sayın Kılıçdaroğlu da döndü dedi ki 'İmralı da Kandil de muhatap falan değildir.' Sayın Kılıçdaroğlu başından beri HDP'nin buralara mesafe koymasını söyledi, biz de böyle bakılması gerektiğini söyledik."
"Millet İttifakı'nın iki bileşeni olarak biz İmralı'yı da Kandil'i de muhatap kabul etmiyoruz." diyen Akşener, "Meşruiyet üzerinden gidersek HDP şu anda Meclis'te temsil edilen, insanların oy verdiği, Meclis'te grup kurmuş, devlet hazinesinden para alan, Meclis Başkanvekili olan, o Başkanvekilinin Meclis'i yönettiği bir parti. Kimse bunun üzerinden abuk sabuk konuşup bizleri suçlamasın. Sonuç itibarıyla Meclis'te varlığını sürdüren bir parti legal ve hukukidir. AYM'de bir dava var, onun sonucu ne olur ne olmaz ben bilmem." şeklinde konuştu.