İSTANBUL (AA) - Kendisinden ayrılmak isteyen kız arkadaşına işkence yaptıktan sonra öldüğünü düşünerek bir çuvala koyup Avcılar'daki göl kenarına bıraktığı gerekçesiyle 53 yıl hapis cezasına çarptırılan Emre Çiçek hakkında hazırlanan gerekçeli kararda, eylemin kamu vicdanını yaralayan şekilde gerçekleşme biçimi ve sanığın fiilden sonraki davranışları nedeniyle cezada indirim yapılmasına yer olmadığı ifade edildi.
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Aralık 2020'de sanık Emre Çiçek'e, "canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs etme", "cinsel saldırı" ve "cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından verdiği 53 yıl hapis cezasına ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli kararda, sanık Emre Çiçek'in çalıştığı iş yerinin sahibinin haberi olmadan tekstil atölyesinin anahtarını kopyaladığı, olay günü olan 6 Şubat 2019'da alkollü vaziyette olduğu ve araç kiraladığı anlatılarak, ayrılmak isteyen kız arkadaşı Rabia Kaçmaz'a "Sana bir sürprizim var." dediği ve akşam Kaçmaz'ı alarak birlikte yemek yedikten sonra çalıştığı tekstil atölyesine götürdüğü belirtildi.
Sanığın burada Kaçmaz'ın gözlerini göz bandıyla kapattığı, gitmek isteyen Kaçmaz'ı duvara itip, nefessiz bırakarak tekstil atölyesinin içerisine doğru çekiştirdiği ve etkisiz hale getirecek şekilde Kaçmaz'ın ellerine plastik kelepçe taktığı aktarılan gerekçeli kararda, sanığın mağduru domuz bağı yöntemiyle bağladığı kaydedildi.
Gerekçeli kararda, sanık Çiçek'in burada Rabia Kaçmaz'ı tekmelediği, falçata ile çenesinden aşağıya doğru kestiği anlatılarak, sanığın bir süre daha işkence yaptığı mağduru arkadaşı sanık Yunus Kıldır'ın yardımıyla bir çuvalın içine koyarak otomobilin bagajına bıraktıkları ifade edildi.
Sanık Emre Çiçek, bütün bu olaylardan sonra öldüğünü düşündüğü Rabia Kaçmaz'ı göl kenarına fırlatarak, ayaklarıyla mağdurun üzerine basarak, yaşayıp yaşamadığını anlamaya çalıştığı ifade edilen gerekçeli kararda, "Sanık Emre Çiçek, mağdur Rabia Kaçmaz'ı kendi başına kurtulamayacak şekilde domuz bağı şeklinde bağlı ve kan kaybeder vaziyette, kış günü, gece vakti, bulunamayacak ve kimse tarafından görülemeyecek bir yerde bırakarak gitmiştir." ifadesi kullanıldı.
Kaçmaz'ın saatler sonrasında bırakıldığı yerde kanlar içinde bulunarak hastaneye götürüldüğü anlatılan kararda, bu olay sebebiyle Kaçmaz'ın yaralanmasının yaşamını tehlikeye soktuğunun tespit edildiği aktarıldı.
Yargılama aşamasında sanık Emre Çiçek'in savunmalarının birbiriyle çelişkili ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun anlaşıldığı anlatılan gerekçeli kararda, sanığın eyleminin tam anlamıyla eziyet ederek kasten öldürmeye kalkışma suçunun unsurlarını oluşturduğu vurgulandı.
- Mahkeme takdiri indirim uygulamadı
Gerekçeli kararda, sanığa haksız tahrik maddesinin uygulanmasına yer olmadığı ifade edilerek şunlar kaydedildi:
"Mağdurun öldüğünü düşünen sanık, önce babasını aramış ve sonrasında kolluk görevlilerine teslim olup bıraktığı yeri göstermiştir. Kolluk görevlilerince katılanın yaşam belirtisi verdiği belirlenerek hastaneye götürülmüştür. Sanığın mağduru kendi başına kurtulamayacak ve domuz bağı ile bağlı ve kan kaybeder vaziyette, kış günü, gece vakti, bulunamayacak ve kimse tarafından görülemeyecek bir yerde bıraktıktan saatler sonra öldüğünü düşünerek teslim olmuştur. Bu sebeplerle sanığın suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önleme amacının olmadığı net olarak anlaşıldığından gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanmasına yer yoktur. Eylemin kamu vicdanını yaralayan şekilde gerçekleşme biçimi, sanığın fiilden sonraki davranışları ve kişilik özelliklerine göre cezasında takdiri indirim yapılmasına yer yoktur."
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Emre Çiçek'e, "canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs etme", "cinsel saldırı" ve "cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 53 yıl, diğer sanık Yunus Kıldır'a da "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 8 yıl hapis cezası vermişti.