İsrail ordusu son bir gün içerisinde abluka altındaki Gazze Şeridi'nde 400 yeri vurduğunu duyurdu.
Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara rağmen İsrail güçleri, ayrım yapmadan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki farklı mahallelerde bulunan 400 yerin vurulduğu bildirildi.
Açıklamada, vurulan yerlerin "Hamas hedefleri" olduğu iddia edilirken, aralarında bebeklerin de bulunduğu sivil ölümlerine değinilmedi.
İsrail ordusu, açıklamasında hedeflerden birinin cami olduğuna da yer verdi.
İsrail'in gece boyunca Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 120'ye ulaştı
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail savaş uçaklarının gece Gazze'nin çeşitli bölgelerinde sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 120 kişi yaşamını yitirdi. Daha önce yapılan açıklamada 110 kişinin öldüğü açıklanmıştı.
Han Yunus, Refah, Beyt Lahiya, Cibaliya kentleri ile Beric Mülteci Kampı'nda sivil yerleşim yerleri hedef alınırken, saldırılarda onlarca kişinin de yaralandığı aktarıldı.Bombalanan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da 50 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde Filistinlilere yönelik gözaltı baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail güçlerinin gece saatlerinden beri Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde 50'yi aşkın Filistinliyi gözaltına aldığı aktarılan açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da gözaltına aldığı Filistinli sayısının 1265'e ulaştığı kaydedildi.
İsrail, Gazze saldırılarından bu yana Filistinli tutuklulara yaptırımları ağırlaştırdı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze'ye saldırıları başlatmasından beri, hapishanelerdeki Filistinlilere yönelik uygulamasını "bir çeşit intikam ve işkence"ye dönüştürdüğü belirtildi.
Hapishanelerde sabah 6 ile akşam 18 arasında elektriğin kesildiği kaydedilen açıklamada, su ve yemek ısıtıcıları dahil tüm elektronik eşyaların toplandığı aktarıldı.
Açıklamada, sıcak suyun kesildiği, tutukluların soğuk suyla duş almak zorunda bırakıldığı ifade edildi.
İsrail hapishaneler idaresinin "avluya çıkış izninin 20 dakikaya düşürülmesi ve bazen ise hiç müsaade edilmemesi, koğuşlardaki mahkum sayısının 5'ten 9'a çıkarılması, mutfakların kapatılarak sadece iki öğün basit yemek verilmesi" gibi yeni uygulamalar getirdiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, "ceza süresi" tamamlanan bazı tutukluların da tahliyesine müsaade edilmeyip "idari tutuklu" statüsünde alınmaya çalışıldığı belirtildi.
İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması
İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması, işgal altındaki topraklarda Filistinlileri hiçbir suçlama yöneltilmeksizin tutuklaması anlamına geliyor.
Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor.
Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamalardan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.
Iraklı Şii milislerin, ABD'nin Suriye'deki üslerine İHA ile saldırı düzenlediği belirtildi
İsrail ile çatışma halindeki Lübnan'daki Hizbullah Hareketi, "Irak'taki müttefiklerinin" ABD üslerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı hakkında, yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, ABD'nin Suriye'de yer alan 2 üssü "Şeddadi" ve "El-Amara Kuyusu"nun İHA'larla vurulduğu kaydedildi.
Lübnan'daki Hizbullah, 8 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas'a yönelik düzenlediği saldırıda "tarafsız" olmadıklarını ve Filistinli gruplara destek verdiklerini duyurmuştu.
Ardından Hizbullah ve İsrail ordusu arasında Lübnan'ın güney sınırında karşılıklı çatışmalar başlamıştı.
Bu gelişmelere eş zamanlı olarak İran destekli Iraklı Şii milisler de Hizbullah ve Hamas'ın yanında yer aldıklarını, ABD'nin savaşa müdahil olması halinde Irak ve Suriye'deki hedeflerinin vurulacağı tehdidinde bulunmuştu.
Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde 3 mensubunun öldürüldüğünü duyurdu
Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, "Ali Adnan Artel, Mustafa Hüseyin, İbrahim Muhammed Kaşmer'in cihad görevini yerine getirirken öldürüldükleri" kaydedildi.
Söz konusu ölümlere neden olan çatışmalara ilişkin ayrıntılı bilgi verilmedi.
Öte yandan, İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Şeba Çiftlikleri'nde bulunan bir hücreye, İsrail'e roket atma girişiminde bulunacakları iddiasıyla saldırı düzenlediği belirtildi.
Lübnan resmi haber ajansı NNA da İsrail savaş uçaklarının, ülkenin en güneyindeki Kefr Kila ve Tel Nahhas bölgelerine düzenlediği saldırıda Hizbullah'a bağlı "Sınırsız Yeşil Cemiyeti" merkezini bombaladığını duyurdu.
İsrail ile 8 Ekim'den bu yana Lübnan'ın güneyindeki sınırda çatışan Hizbullah, şu ana kadar 30 mensubunu kaybetti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 55'i çocuk, 1119'u kadın olmak üzere 5 bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90'ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Çatışmalarda 20'si Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 30 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.