İSTANBUL (AA) - Suriye ve Filistin uyruklu tutuklu 16 sanığın, İsrail gizli servisi adına Türkiye'de yaşayan Filistinliler başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerle ilgili bilgi topladıkları iddiasıyla "casusluk" suçundan yargılandığı davada, sanıkların mali durumlarının araştırılmasına karar verildi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki üçüncü duruşmada, tutuklu sanıkların tercüman aracılığıyla savunmalarının alınmasına devam edildi.
Sanık Gassan Saade, tutukluluk nedeniyle mağduriyet yaşadığını ve suçsuz olduğunu belirterek, beraat talebinde bulundu.
Duruşmada daha sonra sanık avukatlarının savunma beyanları ve talepleri alındı.
Ümmet Vakfı adına duruşmaya katılan bir avukat, davaya müdahilliklerine karar verilmesi talebinde bulundu.
Sanıklardan Ahmed J.A. Alkishawi de davayla ilgili gizlilik kararı verilmesini talep etti.
Esasa ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
- Ara kararlar
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 16 tutuklu sanığın, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suç için yasada öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, kuvvetli suç şüphesinin varlığı, tutuklama şartlarının devam etmesi ve adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Ümmet Vakfı avukatının müdahillik talebini, suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle reddeden heyet, sanık Ahmed J.A. Alkishawi'nin davayla ilgili gizlilik kararı verilmesi talebini de uygun görmedi.
Sanıklar hakkında, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına (MASAK) yazı yazılarak rapor düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, duruşmayı 7-8 Nisan 2022'ye erteledi.
- Sanık avukatı hakkında tutanak
Ara kararların okunması sonrasında sanık Yasin M. A. Abufeseifes'in avukatı Abdulkadir Topal, mahkeme heyetine dönüp, "Karar verirken biraz cesur olun, cesur." dedi.
Mahkeme heyetince uyarılan ancak sözlerine devam ederek salondan ayrılan avukat Topal hakkında tutanak tutulması ve gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi de karara bağlandı.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail gizli servisinin irtibata geçtiği Türkiye'deki Filistin ve Suriye uyruklu kişilere, ülkedeki Filistin başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerin kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini takip etmek için para karşılığı casusluk yaptırdığı kaydedildi.
Casusluk karşılığında bu şahıslara maddi menfaat sağlandığı, bağlılık ve sadakatlerinin diri tutulduğu belirtilen iddianamede, 2015 yılının son aylarında gayriresmi yollarla Türkiye'ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat'ın Türkiye'deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği öne sürüldü.
Bu transferin tam gizlilik içinde havale ofisleri, kripto para hesapları ve benzeri yollardan yapıldığına işaret edilen iddianamede, ödemelerin bir kısmının da kuryeyle gerçekleştirildiği, sanık Barakat'ın, Almanya'da yaşayan İsrail pasaportlu Ahmad Zaid'in talimatları doğrultusunda casusluk yapılanmasında kuryelik vazifesini üstlendiği ifade edildi.
Ayrıca, sanıklardan Abdelrahman Abunawah'ın, talimatlar doğrultusunda gizlilik içinde bilgi temin edip servis ettiği, Türkiye'ye geldikten sonra ankesörlü telefonla iletişim kurduğu ve düzenli olarak Zaid tarafından iletilen konum bilgilerini girerek keşif işlemleri gerçekleştirdiği bilgisi verilen iddianamede, bu sanığın kameralı gözlükle istenilen yerlerde yaptığı çekimleri özel program sayesinde wi-fi ağlarını tarayarak ilettiği aktarıldı.
Mohammed Salhab'ın da Filistin menşeli kurum ve kuruluşların ve bünyelerinde çalışanların ev adresleri, fotoğrafları, mail adresleri, telefon numaraları ile diğer kişisel bilgileri raporladığı kaydedilen iddianamede, bu sanık tarafından temin edilen bilgilerin Türkiye'de faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar aleyhine olmasının yanı sıra, burada ikamet eden kişi ve toplumlar zararına da sonuç doğurabilecek mahiyette olduğu vurgulandı.
İddianamede tüm sanıkların, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.