Mevlana Meydanında düzenlenen gösteriye, Konya Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaşlar katıldı. Türkiye ve Filistin bayrakları taşıyan kalabalık, İsrail aleyhine sık sık slogan attı.
Kıymetli Hazirun;
54 yıl önce işgal ettikleri Doğu Kudüs’ün işgal yıldönümünü vesile ederek harim-i ismetimiz, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya tasallut eden katil Siyonist İsrail’e ve dünyanın her tarafına yayılmış sesli, sessiz destekçilerine dur demenin vakti çoktan geçmiştir. Nazi artıkları, katil sürüleri ve soykırımcı canilerin artık ecelleri gelmiştir. Bir buçuk milyar İslam âlemine ve sekiz milyarlık dünyaya meydan okuma cüreti gösteren bu soysuzlar, uzunca zamandır hazırlıklarını yürüttükleri kalkışmayı nihayet bugün sabah başlatmışlardır.
Bölgemizde ve dünyanın her tarafında ürettikleri suni gündemler, kavgalar ve savaşlarla yetinmeyip, toplumların iyice kabuklarına çekilmeleri için ürettikleri, kaynağının ne olduğu belli olmayan, virüse rağmen belalara davet çıkarmaktadırlar.Dertlerinin dikkatleri başka mecralara çekmek olduğunu da not ettik.Kendi elleriyle kendi sonlarını hazırlayan Siyonist komitacılar başta Babil ve Medine olmak üzere bulundukları neredeyse her yerden sürülerek çıkarılmalarından da ders almamışlardır.
Öncelikle;Kahraman Gazi Kudüs halkına seslenmek istiyoruz,
Sizden Müslümanlar ve insanlık adına özür diliyoruz. Evet, sizi yalnız bıraktık. Evet sizi, katillerin insafına teslim ettik. Bu davanın sadece sizin davanız olmadığını biliyoruz. Sizler Müslümanlar adına, insanlık onuru adına orada bulunuyor ve Siyonistlere karşı dimdik duruyorsunuz. Şu mübarek günlerin hatırına lütfen bizi affedin.
Bizler, artık harekete geçiyoruz. Hak edene hakkını, hadsize de haddini teslim edeceğiz. Filistin için, Kudüs için, Mescid-i Aksa için dertlenen, ümmetten bir grup var bugün. Çok şükür. Söz veriyoruz: Sizin için elimizden geleni yapacağız. Hz. Ömer’in mirasına hep beraber sahip çıkacağız.
Siyonist, Soykırımcı Caniler!!!
Artık eceliniz geldi. Kurtuluş yok. Yeter yüzyıllardır fitneye, fesada ve yalana dayanan hayatınız; sahte kimlikleriniz. Her yerde kan, gözyaşın, sömürü ve huzursuzluk getirdiğiniz. İnsanlığın baş belasısınız.
Soykırımcı çeteciler;
Şunu unutmayın ki, darda kalana sahip çıkan, mazlumu koruyan, haklının yanında yer alan kahraman milletimiz, aynı şekilde size ve yardakçılarınıza karşı dik durulacağını tarihte nasıl göstermişse, bugün de tüm dünyaya duyurmasını bilecek kudrettedir.
Biz sizi iyi tanırız. Size karşı gönderilen Allah’ın elçilerini nasıl katlettiğinizi, verdiğiniz söze nasıl ihanet ettiğinizi, anlaşmanıza rağmen arkadan nasıl vurduğunuzu.
Yüce Rasul’ün buyruğuyla, soyu kuruyasıca atalarınızı Medine’den sürerek çıkaran Müslümanlar bugün de gereğini yapacak kabiliyet ve kapasitedirler. Artık sizi arkasına saklayabilecek ağaç da kalmamıştır; mukadder son sizi bekliyor. Aylardır, belki yıllardır hazırlıklarını yaptığınız bir planının parçasıdır bugünkü eylemleriniz. Coğrafyamızı sırf bunun yüzünden bile kan gölüne çevrilmiş olabilirsiniz. Hatta, tüm dünyayı evlerine kapatan, ocakları söndüren, insanları katleden virüsü de muhtemelen siz bela ettiniz başımıza. Görüyoruz ki bu virüs size uğramamış, size zarar vermemiş. Hiçbir tedbir almadan sokaklarda gezebiliyor, masum ve mazlum Kudüs Müslümanlarına tedhiş ve terörü reva görebiliyorsunuz. Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine aklınıza mabet yapma konusundaki alçakça düşünceniz sır değil. Planlarınız, programlarınız hazır. Ama hepsi, sizinle beraber çöpe gidecek.
Çağdaş medeniyet, Onurlu İnsanlık: Avrupa, Amerika, Rusya;
Mesele kendiniz, mesele çıkarlarınız olduğu zaman çok iyi tepki veriyorsunuz. En ufak bir menfaatiniz için ülkeleri, toplumları kırıp, geçiriyorsunuz. Ama konu Müslümanlar olduğunda, mazlumların kanı ve gözyaşı gündeme geldiğinde hiç sesiniz çıkmıyor.
Ya yarım ağızla kınar gibi yapıyorsunuz ya da ondan bile imtina ediyorsunuz. Hatta Kudüs’te zulme uğrayan Hristiyan olsa bile sizden bir tepki yok.
Siz kimsiniz? Kimi temsil ediyorsunuz? İpleriniz kimlerin elinde?
Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu katilleri başımıza bela ettiniz.
Avrupa’dan, başınızdan göndermek için Hitler’i görevlendirenin siz olduğunuzu da biliyoruz. İtlerinizi çekin üzerimizden.
Yok, siz onların itleriyseniz bitirin artık bu tasallutunuzu! Sizi de mukadder son bekliyor bu şekilde.
Büyük laflarla kurduğunuz, büyük iddialarla bizleri kandırdığınız, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği nerede? Güya insan hakları diyordunuz. Güya adalet diyordunuz.
Güya medeniyet diyordunuz.
Medeniyetiniz ve hak anlayışınızı yetmiş beş yıldır iyice tanıdık.
Kukla rejimler, Siyonistsever münafıklar;
Sizlerin gerçek niyetinizi çok iyi biliyoruz. Üzerlerinde oturduğunuz tahtların çatırdamakta olduğunun sizler de farkındasınız.
Zavallı halkınıza verdiğiniz rüşvetler, onlar üzerinde uyguladığınız medya ve sistem kaynaklı baskıların da bir sınır var. Halkınız size bugün size karşı çıkmıyor olabilir.
Aynı dili konuştuğunuz, aynı kökenden geldiğiniz kardeşlerinizi nasıl da sattınız?
Sıra size de gelecek! Zulümle abat olunmaz.
Sizler efendilerinize olmadık yalakalıklar yaparak, hatta onlara hain atalarından dolayı tazminat ödeyecek, onlarla ortak tatbikatlar yapacak kadar zillete düştünüz. Siz, muhatap alınmayacak kadar adisiniz.
Kıymetli, kadirşinas milletimiz, Müslümanlar;
Hassasiyetinizi biliyoruz. Kudüs’ün sizin açınızdan kıymetinin farkındayız.
Ramazan-ı Şerif’in son günlerinde kardeşlerimiz bizim adımıza büyük mücadele veriyorlar.
Onlara dualarımızla, ibadetlerimizle destek verirken, aynı zamanda zulmü insaf sahibi tüm kesimlere de duyurmamız gerekiyor. Elimizden geleni, arkamıza koymamamız gerekiyor. Sizin izanınız, anlayışınızdan hiç şüphe duymadık.
Yöneticilerimiz, Vekillerimiz, Siyasilerimiz;
Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin konuya olan hassasiyetini çok iyi biliyoruz.
Filistin için, Kudüs için, Mescid-i Aksa için üzülen ve elinden geldiğince müşahhas adımlar atan yöneticilerimiz var. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere, konuşmayan dudaklara BM Genel Kurul Toplantısında haritalar eşliğinde haykıran bir devlet başkanımız bulunuyor.
Sizlerden beklentimiz tavrınızı koyun. Katillere karşı tüm dünyayı ayağa kaldırın. Lütfen aşağıda sıraladığımız taleplerimizi önemseyin, gereğini yapın. Bizim yapmamız gerekenleri de bize iletin.
Sayın Cumhurbaşkanım;
Biliyoruz ki bu davaya gönül verdiniz. Biliyoruz ki Siyonistlerin gerçek planlarını bizden daha yakından takip ediyorsunuz. Yine farkındayız ki, Kudüs, Filistin ve Mescid konusunda Türkiye bir şey yapmazsa, yapamazsa adım atacak başka bir devlet yok. Tarihin ve değerlerimizin yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getirmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Sizden ve devletimizden somut beklenti ve taleplerimizi, naçizane, iletmek istedik:
1. TBMM Genel Kurulu’nun toplanması, toplantı yapılıncaya kadar geçecek zaman dilimi içinde TBMM’de Grubu bulunan partilerin başta son olaylar ve yürütülen devlet terörüne karşı bir devlet politikası geliştirmesi, milletimizin hissiyatının dost – düşman tüm kesimlere ilanının gerçekleştirilmesi.
2. Mescid-i Aksa’nın bakım, onarım işleri de dahil tüm korunması, kollanması ve güvenliğinin sağlanması görevlerinin Türkiye Cumhuriyeti’ne devrinin gerçekleştirilmesi. Ülkemiz çok şükür, liderliğinizde, bölgesel bir güç haline geldi. Küresel olmak için çaba sarf ediyor. Mescid-i, Hz. Ömer’in adaletiyle, Selahaddin Eyyubi’nin kararlılığıyla ancak milletimiz muhafaza edebilir. Başta İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm mecralarda bunu resmen ve güçlü biçimde talep etmemiz gerekiyor.
3. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun acilen bu gündem maddesi ile toplantıya çağırılması, konunun tüm açıklığıyla buradan dünyaya duyurulmasının sağlanması için süreç başlatılması.
4. Lahey’de görev yapan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin terör devletine karşı derhal bir soruşturma başlatması için süreç başlatılması. Görevlendirilecek hukukçular aracılığıyla devlet eliyle yürütülen soykırımın tüm dünyaya ilanı.
5. Siyonist devlet temelli tüm meseleler çözüme kavuşturulup, Filistin ve Kudüs özgürleştirilinceye kadar hiçbir surette İsrail devleti ile ilişki kurulmaması, her platformda meselenin dillendirilerek katillere hadlerinin bildirilmesi.
Son olarak; bu mübarek günlerde yanlışları doğruya tebdil eden, sonsuz güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun.
Bizlere düşen elimizden geleni sonuna kadar yapmak; elimizden gelmediği durumda dilimizle yanlışı söylemek; o da olmadığında kalbimizle tavrımızı koymak.
Sivil Toplum olarak bizler bugün elimizle gereğini yapmak istiyoruz. Çok şükür milletimiz bu davanın sonuna kadar arkasında duruyor. Her gün Filistin’de, Kudüs’te yenileri eklenen zulüm, baskı ve şiddet son bulsun. Kudüslü kardeşlerimiz yalnız değildir.
Konuşmanın ardından gruptakiler,
"Filistin halkı yalnız değildir", "Kahrolsun İsrail, "Ümmetiz, kardeşiz, kazanacağız" ve "Konya’dan Kudüs’e direnişe bin selam" şeklinde sloganlar attı.