İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında 10 sektör için hazırlamaya başladığı yol haritalarından ilki olan "Tekstil Ürünleri Sanayi ve Giyim Eşyaları Sanayi" rehberine göre, AB'ye ihracat yapan Türkiye tekstil ürünleri ve hazır giyim sektörlerinin avantajlı konuma gelmesi için değer zincirinde şeffaflığa yönelik çalışmalarını yoğunlaştırması ve enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan gidermesi gerekiyor.
İSO'dan yapılan açıklamaya göre, İSO, küresel iklim değişikliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi sürdürülebilirlik çerçevesinde uluslararası ticarette yaşanan yeni sistemleri göz önünde bulundurarak belirlediği "Sürdürülebilirlik Vizyonu" kapsamında uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor.
İSO, Türkiye'deki sanayi şirketlerinin küresel pazarda yüksek katma değer üretmelerine ve rekabetçi sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmalarına destek olmak amacıyla belirlediği vizyon kapsamında sektörler için yol haritası hazırlığını sürdürüyor.
İSO'nun bünyesindeki 55 meslek komitesinin gruplandığı 10 ayrı sektör için hazırladığı "sürdürülebilirlik öncelikleri ve takip göstergelerini" içeren yol gösterici rehberlerden ilki, tekstil ürünleri sanayi ve giyim eşyaları sanayi sektörleri için tamamlandı.
Rehber, İSO bünyesinde faaliyet gösteren "tekstil ürünleri sanayi" ve "giyim eşyaları sanayi" gruplarının gelecek dönem sürdürülebilirlik çalışmaları için sektöre özel yol gösterici öncelikleri ve takip göstergelerini sunmak amacıyla hazırlandı.
Rehberde, öncelikle tekstil ve giyimin en büyük ihracat pazarı olan AB'nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim-nötr kıtasına dönüştürülmesi hedefi doğrultusunda uyguladığı uluslararası ticaret sistemindeki risklere işaret edilerek, belirtilen uygulamaların ekonomik, sosyal ve çevresel olarak tekstil ve giyim sektörüne uyarlanmasının ise sürekli gelişimi sağlayacak etkiler yaratacağına dikkati çekildi. AB'ye ihracat yapan Türkiye tekstil ürünleri ve hazır giyim sektörlerinin değer zincirinde şeffaflığa yönelik çalışmalarını yoğunlaştırmasına ve enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan gidermesine vurgu yapıldı.
Rehberde, Türk ihracatçılarını ticarette avantajlı konuma getirecek diğer unsurlar arasında iplik ayrıştırma teknolojileri geliştirmesi, pamuk alternatifi elyafların ve biyolojik olarak çözünür geri dönüştürülmüş ham maddelerin kullanım payını artırması, biyolojik olarak çözünür ve bitki bazlı ambalajlama kullanması ve geri dönüşüme olanak sağlayacak tedarik zincirleri oluşturması gerekliliği de yer aldı.
- Tekstil ve hazır giyim sektöründe çevresel olumsuz etkileri azaltmak için çalışmalar yürütülüyor
İSO Tekstil Ürünleri Sanayi ve Giyim Eşyaları Sanayi rehberinde, AB Tekstil Stratejisi Yol Haritası'nda tekstil ve hazır giyim sektörünün önemli iklim ve çevresel etkileri olan kaynak yoğun bir sektör olarak belirtildiği aktarılarak, bu kapsamda bazı bilgilere de yer verildi. Buna göre, tekstil ürünleri tüketimi ve birincil ham madde kullanımı açısından AB'de dördüncü en yüksek etkiye sahip kategoriyken, su (gıda, barınma ve ulaşımdan sonra) ve sera gazı emisyonları kapsamında değerlendirildiğinde de beşinci sırada yer alıyor.
Tekstil sektöründe, özellikle tarlada ham madde üretimi ile kumaş boyama ve terbiye üretim süreçlerinde yüksek miktarlarda su kullanılıyor. Bu konudaki çalışmalar, 1 ton tekstil kumaşı için 20 ila 230 metreküp arasında su kullanıldığını gösteriyor.
Hava emisyonları, su ve kimyasal kullanımının yoğun olduğu tekstil ve hazır giyim sektöründe çevresel olumsuz etkileri azaltmak için çalışmaların yürütüldüğünün de yer aldığı rehberde, üretim prosesinden çıkan atığın diğer üretime ham madde oluşturmasının karbondioksit salımını ve su kullanımını azaltacağı ve ham madde üretiminde yaratılacak diğer çevresel etkileri de ortadan kaldıracağı vurgulandı. Ayrıca, sektörde doğrusal üretim modeli yerine, döngüsel üretim metodunun yaygınlaşması ile yaratılan farkın da artacağı belirtildi.
Rehberdeki AB Tekstil Stratejisi Yol Haritası'nda, sektörün AB'de KOBİ olan 160 binden fazla şirketi kapsayan ve 1,5 milyondan fazla kişiyi istihdam eden büyük bir hacme sahip bulunduğu, belirtilen ekosistemin yaratılmasında "hızlı moda" kavramının etkisinin oldukça yüksek olduğuna işaret edildi.
Moda trendlerinin sürekli değişmesi anlamını taşıyan "hızlı moda" kavramının, tüketimi teşvik etmek ve tekstil ürünlerinin ömrünü kısaltmak gibi olumsuz etkiler yarattığı, bu nedenle AB'nin hızlı moda akımının yarattığı çevresel etkilerin yanı sıra tüm paydaşların kaliteli ve sürdürülebilir üretim yapabilmesi adına sosyoekonomik kapsamda yürütülecek çalışmalarla sanayide fark yaratmayı amaçladığı kaydedildi.
- "Tekstil Ürünleri Sanayi ve Giyim Eşyaları Sanayi" rehberi
İSO'nun "Tekstil Ürünleri Sanayi ve Giyim Eşyaları Sanayi" rehberinde çalışma kapsamına dahil edilen meslek komiteleri "tekstil ürünleri sanayi" grubu altında iplik sanayi, tekstil terbiye, boya, baskı sanayi, örme kumaş sanayi, dokuma kumaş sanayi, ev tekstili, brode, dantel, nakış sanayi ve konfeksiyon yan sanayiden oluşuyor.
"Giyim eşyaları sanayi" grubu altındaki meslek komitelerinde ise dış giyim sanayi, iç giyim sanayi, triko giyim sanayi ve çorap sanayi bulunuyor.
Rehberdeki öncelikleri ve göstergeleri belirlemek için uluslararası ve ulusal ölçekte literatür taraması yapılarak sektörü etkileyen ve etkilemesi beklenen trendler, riskler ve fırsatlar incelendi. Küresel ölçekte kabul görmüş Küresel Raporlama İnisiyatifi (GRI) Standartları ve benzeri çerçeveler incelenerek tekstil sanayi ve giyim eşyaları sanayini öncelikli olarak ilgilendiren çevresel, sosyal ve ekonomik kriterler belirlendi.
Son olarak, sürdürülebilirlik performansı ile öne çıkan sektör şirketlerinin sürdürülebilirlik öncelikleri incelendi. Taramadan çıkan sonuçlar ise S360 Sürdürülebilirlik ve İletişim Hizmetleri AŞ'nin uzman görüşü ile analiz edildi.
Tekstil ve hazır giyim sektörleri özelinde Avrupa Yeşil Mutakabatı'nda öne çıkan konular, şöyle sıralandı:
"Döngüsel ekonomi ve eko-tasarım uygulamalarının geliştirilmesi, tekstil atıklarının yüksek seviyelerde toplanması, onarılması ve yeniden değerlendirilmesi, sürdürülebilir ham madde kullanımı, mikro plastiklere ilişkin etiketleme, standardizasyon, sertifikasyon ve düzenleyici önlemlerin geliştirilmesi, üretilen atık miktarının azaltılması, hatta geri dönüşümünün sağlanması... Bu kapsamda üreticilerin yeni teknolojilerin gelişimine teşvik edilmesi, yeniden kullanılabilir ve onarılabilir ürün pazarının geliştirilmesi, 'yeşil badana (green washing)' kavramının sektördeki kullanımının azaltılması.
Bu doğrultuda müşteri tercihlerinin doğru yönlendirilmesi, daha az su tüketiminin teşvik edilmesi, yenilenebilir enerji kaynak kullanımının arttırılması ve fosil yakıt kullanımı temelli üretimin değiştirilmesi, üretimde tehlikeli kimyasal deşarjının azaltılması, sürdürülebilir, eko tasarımlı ve eko etiketli ürünlerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi, uluslararası bazı tekstil markalarının geliştirdiği şeffaf üretim değerlendirme araçlarının kullanımının yaygınlaştırması, teknolojik geliştirmelerin yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla vergi indirimi sağlayacak regülasyonların oluşturulması."