Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

İnsan Hakları ve Ceza Adalet Sistemi Açısından Ceza İnfaz Kurumlarının İzlenmesi Sempozyumu

02.03.2022 11:41:00
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan: "Cezaevlerinin tutulma şartları insan onuruna uygun olmak zorunda. Anayasa'nın 17'nci maddesi işkence ve eziyeti, bunun yanında insan haysiyetiyle bağdaşmayan ceza ve muameleyi mutlak bir dille yasaklıyor"

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, cezaevlerinin tutulma şartlarının insan onuruna uygun olması gerektiğini belirterek, "Anayasa'nın 17'nci maddesi işkence ve eziyeti, bunun yanında insan haysiyetiyle bağdaşmayan ceza ve muameleyi mutlak bir dille yasaklıyor." dedi.


Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından, Anayasa Mahkemesi ev sahipliğinde İnsan Hakları ve Ceza Adalet Sistemi Açısından Ceza İnfaz Kurumlarının İzlenmesi Sempozyumu düzenlendi.


Sempozyuma Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç ve yargı mensupları katıldı.


Sempozyumda konuşan Arslan, 2 Mart 1757'de Paris'te bir kişinin kralı yaraladıktan sonra ölümle cezalandırıldığını, ardından da cezasının infaz edildiğini, bu olayın suçluların azap çekilerek öldürülmesinden ziyade hapishanelerin Avrupa'da yaygınlaşmasına aracılık ettiğini söyledi.


İnsan haklarının hapishanenin kapısında sona ermediğini kaydeden Arslan, Anayasa Mahkemesine tutuklulardan çok sayıda başvuru yapıldığını aktardı.


Anayasa'daki hak ve özgürlüklerin hapishanedeki kişiler için de geçerli olduğunu kaydeden Arslan, hükümlü ve tutukluların Anayasa Mahkemesinden önce infaz hakimliklerine başvurması gerektiğine işaret etti.


Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların birçok farklı alanda olduğunu anımsatan Arslan, başvuruların önemli bir kısmının tutulma şartlarına ilişkin olduğunu dile getirdi. Bu konuların sadece Türkiye'ye özgü olmadığını belirten Arslan, şöyle devam etti:


"Cezaevlerinin tutulma şartları insan onuruna uygun olmak zorunda. Anayasa'nın 17'nci maddesi işkence ve eziyeti, bunun yanında insan haysiyetiyle bağdaşmayan ceza ve muameleyi mutlak bir dille yasaklıyor. Savaş, olağanüstü hal dahil hiçbir şart altında bunu sınırlandıramazsınız, bu yasağa aykırı davranamazsınız. En zor durumlarda dahi insanların insan onuruna uygun şekilde muamele görmesini devlet sağlamak zorunda. Cezaevleri için de bu temel anayasal hüküm geçerli."


Bu zorunluluğun Anayasa'nın yanında kanunla da güvence altına alındığını belirten Arslan, "Anayasa Mahkemesi, infaz sürecinde benimsenen yöntem ve davranışların, özgürlükten mahrum bırakmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinin ötesinde bir sıkıntı veya eziyete sebep olmaması gerektiğini ifade etmektedir. Anayasa Mahkemesi başvuruda bu doğal özgürlükten mahrum bırakmanın getirdiği elem düzeyinin ötesinde bir sıkıntı görüyorsa burada 17'nci maddenin ihlaline karar vermektedir." diye konuştu.


Adil yargılanma hakkı kapsamında hükümlü ve tutukluların duruşma salonunda bizzat bulunmasının gerekliliğine işaret eden Arslan, ancak şartların zorunlu kıldığı hallerde video konferans yöntemiyle sanıkların duruşmaya uzaktan katılabildiğini söyledi.


Hükümlü ve tutukluların süreli ve süresiz yayınlara erişebilmesinin engellendiği durumlarda da idari işlemlerin gerekçeli olması gerektiğini kaydeden Arslan, "Anayasa Mahkemesine göre hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğü ile ceza infaz kurumunun güvenliğinin, disiplininin, düzeninin sağlanması ve mahkumun ısrarlı ihtiyacı arasında adil bir dengenin sağlanmış olması gerekiyor." dedi.


Zühtü Arslan, antik çağlardan bu yana kamu gücünü kullananların denetime tabi tutulmasının gerekli olduğunun vurgulandığını belirterek, cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluları izleyen hapishane görevlilerinin de izlenmesinin, temel hak ve özgürlükler bakımından önemli olduğunu sözlerine ekledi.


DİĞER HABERLER