Eski Genelkurmay Başkanı emekli asker İlker Başbuğ'un demokrasi karşıtı ifadeleri gündeme bomba gibi düştü. 27 Mayıs üzerinden darbe ima ve tehdidi içeren ifadeler kullanan Başbuğ'a tepkiler çığ gibi büyüdü.
Eski Genelkurmay Başkanlarından emekli asker İlker Başbuğ askerin memnun olmadığı demokrasilerde darbesiz tek çıkış yolunun erken seçim olduğu imasında bulunarak skandal bir ifade kullandı ve Başbuğ'a tepkiler gecikmedi. Kitap reklamı yaptığı bir röportajında çarpıcı kelimeler seçen Başbuğ bugün için de kurallar koyarcasına demokrasiyi hiçe sayan cümleler kurdu.
"DEMOKRAT PARTİ EKONOMİYİ ÇÖKERTTİ!"
Ülkeyi kalkındıran hamleleriyle bilinmesine rağmen DP iktidarını ekonomiyi batırmakla suçlayan Başbuğ konuşmasına "27 Mayıs darbesi, toplumun bugün de şahit olduğumuz kesin çizgilerle bölünmüş bir yapıya dönüşmesinin başlangıcı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nu çöküşe getiren ana neden ekonominin iflas etmesiydi. Demokrat Parti döneminde 1958 yılı ekonomik çöküşün başlangıcıdır" sözleriyle başlayan Başbuğ hemen sonrasında garabet olarak nitelendirilecek şu sözlerle konuşmasına devam etti;
"MENDERES ERKEN SEÇİME GİTSE DARBE OLMAZDI!"
"23 Mayıs 1960 günü DP Genel İdare Kurulu toplantısında Sıtkı Yırcalı, "Derhal seçimleri yapacağımızı açıklayayım" deyince, Adnan Menderes'in cevabı "derhal" olmuştu. Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu."
FAHRETTİN ALTUN'DAN TEPKİ
Başbuğ'un çıkışına İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan tepki geldi. Altun açıklamasında "Muhalefetin sözcülüğünü yapanlar haftaya darbe söylemleri ile başlamışlar. Biri "Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok" derken, bir diğeri "Menderes erken seçim yapsaydı 27 Mayıs olmazdı" diyor. Darbe özlemi içerisinde olanların bu eşgüdümlü söylemleri hiç sürpriz değil. Milletin demokratik, sivil hak ve kazanımlarını bir türlü hazmedemeyen, seçilmiş hükümeti kendilerinden olmadıkça meşru görmeyen darbeci zihniyet, 27 Mayıs'tan bu yana hep aynı. Bu millet, seçtiği lideriyle birlikte 15 Temmuz destanını yazan millettir. Kimse aklından çıkarmamalı. Seçimleri sadece kendileri kazanacaksa meşru gören, Menderes'ten Erdoğan'a milletin adamlarını hiçbir zaman hazmedemeyen bu zihniyete karşı milletimiz elbette uyanıktır.
Darbeyi savunanların, meşru görenlerin, darbeyle tehdit edenlerin demokrasi söylemi ise sadece trajikomiktir." dedi.
"MİLLETLE ALAKALARI YOK"
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan "Milletten kopuk, milletle ve demokrasiyle ilgisi olmayan bu çıkışların cevabını yine milletimiz sandıklarda, demokrasi meydanlarında vermiştir verecektir" dedi.
"DEMOKRASİLERDE İKTİDAR DEMOKRATİK SEÇİMLE DEĞİŞİR"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım da konuyla ilgili olarak "Nerede bir darbeci, nerede bir darbe tehdidi varsa milletimiz ve bizler de onun karşısındayız. Türkiye'de iktidara gelmenin yolu demokratik seçimlerdir. Başka hayaller kuranlar bedelini hukuk içerisinde öder. Millete hesap verir" dedi.