Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kocaeli'de açılışa katıldı:

14.10.2021 18:57:00
"Bizim bu kurumlarımızın hedef alınması benden önce de büyüklerimiz çok güzel ifade ettiler bir sebebi var; Ya bu memleket geleceğe değerleriyle mi yürüyecek, değersizleştirerek mi yürüyecek. Yani Türkiye Avrupa'nın herhangi bir ülkesine benzeyip kendi kimliğini kaybetmeli mi? Kaybetmemeli mi? Bu meselelerin önemi var mı? Yok mu? Bunun bir mücadelesi var ülkede" "Ensar Vakfı bir kurum, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı bir kurum, imam hatipler bir kurum. Ülkemizin bir sürü böyle kurumları va

KOCAELİ (AA) - İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Bizim bu kurumlarımızın hedef alınması benden önce de büyüklerimiz çok güzel ifade ettiler bir sebebi var. Ya bu memleket geleceğe değerleriyle mi yürüyecek, değersizleştirerek mi yürüyecek. Yani Türkiye Avrupa'nın herhangi bir ülkesine benzeyip kendi kimliğini kaybetmeli mi? Kaybetmemeli mi? Bu meselelerin önemi var mı? Yok mu? Bunun bir mücadelesi var ülkede." dedi.


Ensar Vakfının Kocaeli'deki yeni binasının açılışına katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, dünyanın her tarafında Türkiye'de de mevzuat uyarınca hukukun, kanun koyduğu kurallara uygun şekilde vakıf, dernekler, sivil toplum kuruluşlarının kamu hizmetini tamamlayan, güçlendiren, çoğaltan kurumlar olduğunu söyledi.


Kamu kurumlarının vergiyle vatandaşlara hizmet götürdüğünü ifade eden Erdoğan, "Öyle alanlar vardır ki öyle konular vardır ki belki bölgeler olabilir ki bu devletin hizmetleri ulaşmayabilir. Devlet gözden kaçırabilir. Bazı hizmetler vardır ki gönüllülük ister. İşte bunları da bu sivil toplum kuruluşları, vakıflar, dernekler, gerek kurucularının vakfettiği malları ve bu malların gelirlerini, gerek hayırseverlerin bağışlarını ve şartlı, maksatlı bağışları kullanarak kamu hizmetlerini güçlendirici ve tamamlayıcı hizmetleri görürler. Dünyanın her tarafında da kamu erkiyle bu sivil toplum kuruluşları dayanışma içerisinde çalışırlar." diye konuştu.


Erdoğan, örneğin bağımlılıkla mücadele gibi bir alanda muhakkak gönüllü insanların desteğinin bu alanı daha güçlü kıldığını dile getirerek, bu anlamda katılımcılara örnekler verdi.


Hayatını bu işe vakfeden kişilerin o alandaki mücadelesinin zor bulunabileceğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:


"Ama o insanın o hastalıkla mücadele enerjisini kanalize edebilirseniz hayırseverler eliyle desteklerseniz o insanlar ne yapar hiçbir kamu erkinin yapamayacağı neticeleri elde edebilir. Sağlıkta, eğitimde, sosyal birçok alanda meselelerin gönüllüleri işte hayvanseverler, kim hayvanların hukukunu hayvanseverler kadar iyi koruyabilir ama onların en iyisini kamu erki kendi yanına alırsa o zaman hayvan haklarının korunmasında daha iyi neticeler alınabilir. İşte çevrenin korunması da aynı şekilde. Dünyanın her tarafında kamu gönülleri sivil toplum kuruluşları marifetiyle yanına alıp destekler böylelikle de vatandaşa yönelik hizmetlerini güçlendirir."


Erdoğan, burada da Büyükşehir Belediyesinin bir imkanını Ensar Vakfına tahsis ettiğini belirterek, şöyle konuştu:


"Ensar Vakfımız ne yapıyor? Gönüllülerini veya maaşlı personellerini getiriyor burada çalıştırıyor imkanı olmayan çocuklarımıza eğitim desteği sağlıyor. Burs ihtiyacı olan çocuklarımıza burs veriyor. Burs verdiği çocukları burada çeşitli projeler etrafında bir araya getiriyor. Türkiye'nin dört bir yanında Ensar Vakfımızın olsun, İlim Yayma Cemiyetimizin olsun, Türkiye Gençlik Vakfımızın olsun bu tür merkezlerinde kimi zaman işte dene yap atölyeleri kimi zaman robotik atölyelerimiz kimi zaman kitap okuma grupları şiir söyleşileri gibi çalışmalar yapılarak bu çocuklarımızın eğitim yönüyle daha iyi desteklenmesi sağlanıyor. Bundan daha güzel ne olabilir Allah aşkına. Bizim bu kurumlarımızın hedef alınması benden önce de büyüklerimiz çok güzel ifade ettiler bir sebebi var; Ya bu memleket geleceğe değerleriyle mi yürüyecek, değersizleştirerek mi yürüyecek? Yani Türkiye Avrupa'nın herhangi bir ülkesine benzeyip kendi kimliğini kaybetmeli mi? Kaybetmemeli mi? Bu meselelerin önemi var mı? Yok mu? Bunun bir mücadelesi var ülkede."


Anadolu'nun dört büyük direğinden bahsedildiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:


"Mevlana hazretleri, Şeyh Şaban-ı Veli hazretleri, Hacı Bektaş Veli hazretleri, Hacı Bayram Veli hazretleri ve bu silsileden gelen nice büyük insanlar Yunus Emreler, işte İmam Maturidiler, İmam Buhariler hem ilmi hem de tasavvufi büyük bir gelenek. Yani sanıyoruz ki Selçuklu büyüklerimiz, Osmanlı büyüklerimiz hatta Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar bu zaferleri, başarıları yani bu insanlardan ilham almadan başarmış olabilirler mi? Bu topraklar bu fetihlerden önce bu insanlar bu fikir ve mana büyüklerince mayalanmadan bu fetihler mümkün olabilir miydi? Kalıcı olabilir miydi? Biz Anadolu'ya kolay kolay bin yıldır vatan diyebilir miydik? Elbette ki diyemezdik. Kimse şaşırmasın."


- "Bu toprakların bir kimliği var"


Bu toprakların bir kimliği olduğunu aktaran Bilal Erdoğan, bu milleti, millet yapan bazı değerler olduğunu söyledi.


Erdoğan, "Niye bunlarla kavgalı olsun kimse." diyerek, şöyle devam etti:


"Niye bunları silip atmaya çalışsın kimse. Bütün çocuklarımız, bütün gençlerimiz tarihimizi uzak ve yakın tarihimizi çok iyi bilseler, bu toprakları bize vatan yapan kişileri, meseleleri, değerleri, kavramları süreçleri hakkıyla bilseler geçmişini bilmeyen geleceğini nasıl kursun? Geçmişini sahiplenmeyen kendi geleceğini değil başkalarının ancak geleceğini inşa edebilir. Başkalarının ancak geleceğine hizmet edebilir. Mesele aslında basit bu topraklar üzerinde kardeşçe, bu toprakları bu topraklar yapan değerler etrafında asgari müştereklerimiz etrafında pekala yaşarız ama bunu bizim düşmanlarımız istemiyor. Sanki oradan başlıyor iş. Eskiden de bugün de maalesef bu topraklarda bu huzurun, bu dik duruşun, bu güçlenmenin olmasını istemeyen odaklar elbette içeride kendi maşalarını bulup bunları seferber ediyorlar. Biz buna karşı uyanık olmak zorundayız. Haberdar olmak zorundayız. Kurumlarımızın itibarsızlaştırılmasına müsaade etmemeliyiz. Ensar Vakfı bir kurum, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı bir kurum, imam hatipler bir kurum. Ülkemizin bir sürü böyle kurumları var. Yani emekle imkanla seferberlikle gönüllükle inşa edilmiş kurumlar. Bunların hepsinin sevenleri var. Bunların hepsinin arkasında insanlar var. Siz bu kurumları tahkir ettiğiniz zaman yüzbinlerce insanı aynı zamanda üzüyorsunuz. On binlerce insana hakaret etmiş oluyorsunuz, iftira etmiş oluyorsunuz. Onun için bunun bu kadar kolay bu kadar ucuz olması lazım. Onun için belediye başkanımızı tebrik ediyorum. Hakikaten bu algı çalışmalarına bakmadan doğru bildiğini yapmış ve Ensar Vakfının bu çalışmalarını desteklemiş."


İlim Yayma Vakfı olarak yüksek lisans ve doktora bursları için yaptıkları mülakatları katılımcılara aktaran Erdoğan, 4 binin üzerinde başvuru aldıklarını söyledi.


Erdoğan, 400'ün üzerinde burs vermeyi planladıklarını anlatarak, şunları kaydetti:


"Geçen gün bir kız kardeşimiz bize mülakatta bunu söyledi, 'Arkadaşlarım İlim Yaymadan burs aldığımı duyunca şaşırdılar.' Niye şaşırdılar? Çünkü birincisi internetten başvurulan burslardan hiçbir şey çıkmaz. Allah'ın izniyle bizim bahsettiğim az önce kurumlarımız böyle değil. Biz gerçekten ihtiyacı olan bu ülkenin değerlerine saygı gösteren, her gencimize bu bursları vermeye çalışıyoruz. Allah'ın izniyle bunlar bu işin bilinmeyen, konuşulmayan tarafı. Bir sürü iftiranın, hakaretin, dumanın, sisin altında gerçekler maalesef örtülmeye çalışılıyor. İnşallah anlayanlar, anlamaya çalışanlar çoğalır. İnşallah bir ithamla bir duyumla bir kişiyi, bir kurumu tahkir etmenin, karalamanın zamanı geçer. Böyle bir ahir zamanda yaşıyoruz, böyle bir fitne zamanını yaşıyoruz. İnşallah bu zamanlar geçer yeniden insanlar birbirine daha fazla itimat edebilmeye başlar. Yeniden insanlar birbirini daha çok sevebilmeye başlar. Huzur toplumunu ancak böyle inşa edebiliriz."


- "Umudunu bizlere bağlamış mağdurların, mazlumların yanında durmak için çok çalışmak ve güçlü olmak zorundayız"


Kocaeli Valisi Seddar Yavuz da 1071'de başlayan diriliş ve kıyamın; bir Selçuklu, bir Osmanlı, bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahşettiğini söyledi.


Bu topraklardan İslam'ı söküp atmak ve İslam medeniyetinin dünyadaki temsilcisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne diz çöktürmek, bu yolla yeniden şahlanan, uyanan İslami anlayışı baltalamak amacıyla sinsi bir faaliyet yürütüldüğünü dile getiren Yavuz, "Açıkça İslam düşmanlığı yapamayanlar 'ama', 'fakat', 'lakin' gibi kelimelerin arkasına saklanıyor. Hepimize düşen görev; bu ülkede hür ve bağımsız yaşamak, dahası umudunu bizlere bağlamış mağdurların, mazlumların yanında durmak için de çok çalışmak ve güçlü olmak zorundayız." diye konuştu.


Vali Yavuz, Ensar Vakfı Kocaeli Şubesi'nin açılışını yaptıkları yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi.


Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ensar Vakfı için belediye meclisinden geçen kararla "Pembe Köşk" olarak bilinen yapıyı onlara tahsis kararı alındığını anımsatarak, o dönem de kamuoyunu yanıltma maksatlı çalışmalar yapıldığını söyledi.


Başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde bu tür hizmete tahsis edilmiş çalışmalarla ilgili kirli bir kampanya yürütüldüğünü ifade eden Büyükakın, "Bu algı çalışmasıyla milli manevi değerler üzerine hizmet üretilen bütün camia kirletilmeye çalışılmaktadır. Bunu hepimiz biliyoruz. Bunun için yapamayacakları bir şey yok. Bu bizim duruşumuzun ve bakışımızın ifadesidir. Ne Ensar Vakfının diğer benzeri hizmet yoluna adanmış vakıfların Allah rızası dışında bir maksadı olmadığını, bu millete, memlekete hizmet dışında gaye taşımadıklarını ama kınayanların gerçek manada ne yapmak istediklerini bildiklerimizi söylemiştik. Biz bu algı kampanyasına teslim olmayacağız, yılmayacağız, geri adım atmayacağız. Bunu böyle bilecekler." ifadelerini kullandı.


Büyükakın, TÜGVA yurtları konusunda da bazı algı kampanyaları yürütüldüğünü aktararak, "İstanbul'da bu operasyonu başlattılar, şehrimizde de aynı şeyi yapmaya çalışacaklar. Biz bunlara da teslim olmayacağız. Eğer bir yer alırlarsa buradan söylüyorum iki yer vermeyen namerttir. Burası Ensar Vakfına anasının ak sütü gibi helal olsun. Bu arada şu da vebaliniz olsun; Burada bu gençliği yetiştirecek hizmetleri vermezseniz, eğer uykunuzdan fedakarlık etmez, hafta sonu, hafta içi gündüz gece demeden çalışmazsanız da bu milletin vebali boynunuzadır. Bizim maksadımız ortada bu milletin milli değerlerine, manevi değerlerine sahip çıkan tüm vakıflara, derneklere biz de sonuna kadar destek olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.


Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Ağaç ise vakfın 42 yıldır Türkiye'nin gençleri başta olmak üzere hizmet verdiğini belirterek, gönüllere girmeye çalışan köklü kuruluş olduklarını kaydetti.


Yurt sayıları, verdikleri burslar ve bastıkları kitaplar konusunda katılımcılara bilgi veren Ağaç, "Bu vakfın ana gayesi, vatanına, milletine bağlı, toplumundan korkmayan, yerli, milli genç neslin sayısını arttırmak ve dini değerleriyle de teçhiz olmuş hem dini ilimleri hem de fenni ilimleri tamamen özümsemiş, donanımlı ve ülkesini daha müreffeh seviyeye çıkaracak olan bir neslin yetişmesi için gayret gösteren bir vakıftır." diye konuştu.


Ensar Vakfı Kocaeli Şube Başkanı Musa Taşçı da yeni hizmet binasının hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenlere teşekkür etti.


Duanın ardından Erdoğan, Yavuz, Büyükakın, Ağaç, Taşçı ile Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü ve beraberindekiler, şubenin yeni hizmet binasının açılış kurdelesini kesti.


Bilal Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra hizmet binasını gezdi.




DİĞER HABERLER