Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut, Pazartesi akşamlarının en çok izlenen spor programı olan Spor Gündemi’nin konuğu oldu. Başarılı çalıştırıcı, Kontv ekranlarında Mustafa Durmuş ve Hasan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Programda öne çıkan konu başlıkları şu şekilde…
Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut, Kontv’de yayınlanan Spor Gündemi’ne katıldı. Mustafa Durmuş ve Hasan Yıldırım’ın sorularını yanıtlayan Palut, birçok konuya açıklık getirdi. Programda öne çıkan konu başlıkları şu şeklide…
“Hırvatistan’ın senaryosu, Konyaspor gibi”
Dünya Kupası’nda beğendiği takımlar hakkında konuşan İlhan Palut, Hırvatların oyun sistemi hakkında konuştu. Başarılı çalıştırıcı, “Kendi sisteminize yakın bir takım. Hırvatistan’ı beğendim. Belki diğer takımlar kadar ekstra oyunculara sahip değiller. Daha mütevazı bir kadroları var. Korkunç bir sisteme bağımlılıkla yarı finale kadar geldiler. Aslında Konyaspor ile de örtüşen bir senaryo. Konyaspor camiasıyla örtüştüğüm zaman Hırvatistan’ın başarısı bizim peşinden gittiğimiz bir başarı tipi. Bireysel oyuncu performanslarının değil güçlü bir takım oyununu sahaya yansıtmaya çalışan bir takım Hırvatistan. Bu da şu aşamada Konyaspor ile uyumlu” dedi.
“Milli ara faydalı olacak”
Palut, “Kayserispor maçını saymazsak ligin son 5 haftalık periyodunda duraklama, biraz da gerileme safhasına girmiştik. Bu arada ufak sakatlıklarımız da başladı. Endri Çekiçi’den faydalanamadık. Muhammet Demir’den son dönemde faydalanamadık. En son lig biterken de Mame Diouf da bir problem yaşadı. Bütün bunları göz önüne aldığınız zaman; bizim ihtiyacımız olan bir süreçti. Bazı oyuncularımızdan bir türlü faydalanamadık. İstediğimiz form durumuna getiremedik. Belki yeterince şans veremedik. Belki onlar yeterince hazır değildi. Belki biz yeterince kullanmadık. Bunun bir matematik cevabı yok. Böyle oyuncular için tekrar hatırı sayılır bir hazırlanma dönemi, tekrar takıma adaptasyon süreci için bir şans elde ettik. Kağıt üzerinde baktığımız zaman verimli, faydalı ve bütün oyuncularımızı işin içine katabildiğimiz bir süreç yaşadığımızı düşünüyoruz. İyi hazırlandık. Resmi maçlar başlayınca bunun dönüşlerini alacağız. Ama ben bu aranın birçok takım gibi bize de faydalı olacağını düşünüyorum. Ama bütün takımlar böyle düşünüyor. Herkes yeniden hazırlandı, yeniden toparlandı, yeni bir hedefe koyulacak. Uzunca bir süre ara vermeden devam edeceğiz. İnşallah biz bu süreçte uzunca bir süre ayakta kalan takımlardan oluruz” diye konuştu.
“İyi bir performansımız vardı”
İlhan Palut, ligin ilk 14 haftalık süreciyle ilgili olarak, “Puansal olarak ben bu periyottan kabul edilebilir bir puanla çıktığımızı düşünüyorum. Defansif manada gerçekten iyi bir performansımız vardı. Birkaç tane kendi standardımızın çok dışında goller yedik. Bunlar da belki eksilseydi çok parlak bir savunma performansıyla karşı karşıya kalırdık. Ama 14 maçlık periyodun ofansif değerlendirmesine girersek de memnun olduğumu söyleyemem. Daha çok üretken olmamız gerekirdi. Daha coşkulu oynayıp daha çok gol atmamız lazımdı. Özellikle son 5-6 haftalık periyotta kısır bir Konyaspor takımı izledik. Bunun başlıca nedenleri arasında da; bireysel oyuncu performanslarında bazı oyuncularımızın performanslarındaki dalgalanmalar. Sonuç olarak savunma bir organizasyon işidir. 2. bölgeden 3. bölgeye geçiş planlamalarla yapılır. Ama 3. bölgede oyuncuların bireysel performanslarını ortaya koymaları gereken noktalarda eksik kaldık. Evet, lige erken başlamamızın, hazırlık periyodumuzun kısa olması, yaşadığımız mental sorunlar olabilir mi? Evet olabilir. Ofansif orta sahada Endri’den çokça maç faydalanamadık. Birçok maçta onu kulübede tuttuk ihtiyacımız olur da oyuna alırsak diye. Aslında ilk 11’de oynatmak isteyip aslında oynatamadığımız maçlar oldu” ifadelerini kullandı.
“İyi bir kamp süreci geçti”
Palut, “Pavicic ilk yarı düzenli şans alamayan isimlerden birisiydi. Devre arası kampı ona çok iyi geldi. Biz de ona gerekli konuşmaları yaptık. Gerekli analiz toplantıları yaptık. Mental anlamda yeni bir başlangıç için onu hazırladık. O da hazırlık maçlarında oynayamadı. Bir sakatlık geçirdi ama 2 gündür takımla birlikte çalışıyor. Endri Çekiçi, Mame Diouf ve Domagoj Pavicic’in dışında tüm takım kampta iyi bir süreç geçirdi” dedi.
“Oyuncularımdan memnunum”
“Oyuncularımdan gerçekten memnunum” diyen İlhan Palut, “Hepsi çok iyi çalışıyor. Bazen istenilen performanslar ortaya çıkıyor mu? Çıkıyor. Bazen çok iyi oluyor. Bu herkes için geçerli. Teknik direktör performansı, antrenör performansı… Bazı oyunculardan beklediğimizi tam alamadık. 4 resmi maçımız var. 1 Türkiye Kupası, 3 Süper Lig. Bu takım kadrosuyla mücadele edeceğiz. Oyuncuların kamp performansından son derece memnunum. İnşallah bu memnuniyetim ve onların bu özverisi resmi maçlarda performans olarak sahaya yansır. O zaman zaten hepimiz mutlu oluruz” diye konuştu.
“Karar vermem gerekiyor!”
Başarılı çalıştırıcı, “Bir maçta düşünebileceğim tek şey maçı kazanmak. Başka bir şansım yok. “Bu oyuncuma şans veremedim, 20 dakika oynasın” gibi bir dürtü bana hata yaptırır. Oyuncuların süre aldığı dakikalardaki performansı bir sonraki maçlarda alacağı süreleri otomatik olarak belirliyor. 3 forvet oyuncumuz var ve onlardan maksimum verimi almaya çalışacağız. Elimdeki oyuncuların performansını nasıl artırabilirim? Şu anda tüm konsantrasyonum bu yönde” ifadelerini kullandı.
“Transfer sadece teknik bir olay değil”
“Transfer durumu çok komplike bir durum” sözleriyle konuşmasına devam eden Palut, “Sadece teknik bir olay değil, yönetimsel de bir olay. Daha çok yönetimsel bir olay zaten. Umutlarını transfere bağlayan bir antrenör takımını kaybeder. Bu düşünceyle transfer dönemine kadar olan süreçteki maçları mental olarak kaybetti sayılır. Çünkü oyunculara güvenini kaybettin. Umudu 2,5 ay sonraki transfer döneminde buldun. Kamuoyunu bununla meşgul ettin. Yönetimin üzerine yükü bıraktın. Kulüplerdeki ekonomik sarsılmanın tam temelini bu durumlar oluşturuyor zaten. Bu değil. Kazanmak için uğraşıp-uğraşıp verim alamadığımız mevkii var. Bu noktada başkan ve yönetimle otururuz. Bu noktalarda tek çözüm transfer kaldı. Bunu yaparsak takımımız için iyi olacak deriz. Transfer son çözüm. İlk değil, son çözüm. Dünyada işler böyle ilerliyor. Transfer taraftarı memnun eder. Yeniye karşı bir merak vardır. Ama biz bunun büyüsüne kapılmamalıyız.
Gelişim çok önemli. Oyuncu gelişimi çok önemli. Konrad Michalak, Konyaspor’a gelen Konrad Michalak değil. Bu bir örnek. Ankaragücü’nde olmamış, Rizespor’da olmamış. Konyaspor’a geldi, Polonya milli takımına gitti. Bunu ben yapmadım. Kendisi çalıştı, istedi, aldı. Soner Dikmen. Soner bu Soner değildi. İstedi, çalıştı. Ekibimle beraber biz de rehberlik ettik. Evet. Şimdi Soner’i nereden alacağız biz? Soner böyle olsaydı biz Soner’i alabilir miydik? Amir Hadziahmetovic… Şu an tüm takımların gözdesi. Ama Amir farklı bir X takımın sporcusu olsa, Konyaspor alabilir mi? Şimdi de Oğulcan Ülgün’ü, Cebrail Karayel’i tekrar geliştirmeliyiz. Kahraman Demirtaş çıkmalı. Adil Demirbağ’ın gelişimindeki gibi. Bizim işimiz, görevimiz bu. “Bu olmadı bu gelsin. Bu da olmadı bu gelsin.” Böyle bir şey yok. Oyuncularımı sayarken illaki birilerini unutuyorum. O nedenle çok fazla isim saymamaya çalışıyorum. Biz bir oyuncuyu seyrederken, “Bunları çok iyi yapıyor. Ama burada da eksikler var. Bunları yapamıyor” diye bakıyoruz. O eksikleri de bizim gidermemiz gerekiyor noktasında bakıyoruz. Çünkü biz ne yapacağız? Oyuncunun eksikleri var tamam. Demek ki bunlar da bizim geliştirmemiz gereken aralık. “Hocaya bak, transfer istemiyor” durumu da doğru değil. Bazı özel mevkiiler vardır ki oyuncular ne kadar gelişirse gelişsin o mevkiinin karşılığını veremeyebilirler. Örneğin Zymer olmadı. Konrad yapamıyor. Muric yapamıyor. Amilton’dan beklediğimizi almıyoruz. Günün sonu bizi bu sonuçlara çıkıyorsa tek yol kalıyor” dedi.
“3 tür transfer vardır”
İlhan Palut, “Benim bir listem var. Yönetimimizin de bir listesi var. Transfer dönemi başladığı zaman “Bize bir kanat oyuncusu lazım” denildiği zaman, “Eyvah şimdi nereden bulacağız” durumu yok. Zaten bu çalışmalar doğal akışında devam ediyor. Onun için gerekli gördüğümüz mevkiler noktasında listemiz doğrultusunda çalışmalar sürüyor ama şu an var olan takımımıza konsantreyiz. 3 transfer yöntemi vardır. İlki, yönetimlerin scout ekipleriyle, transfer komitesiyle yapmış olduğu transfer tipi. İkincisi antrenör ekibin kendi oyun sistemine göre izleyip beğendiği oyuncuların yönetim tarafından takıma kazandırılması. Üçüncüsü, yönetim kurulunun scout ekibinin, komitenin takip ettiği ve hocaların görüşüne sunduğu; burada da ortaya çıkan istişare sonucu ortak görüş ile yapılan transfer. Bu 3 transfer de yapılabilir. 3’ü de yanlış değildir. Tamamen bir kulüp politikasıdır. Son noktayı bazen ben koymuyorum. Fikirlerimizi ortaya koyuyoruz, en doğrusunu yapmaya çalışıyoruz. “Hoca ne derse o olur” bizde yok. Bunda bir beis yok ki. “Bana da hiç sorulmuyor” diyemem haksızlık etmiş olurum. Her istişarenin sonucu bir anlaşma değildir. Burada da bir teknik adamın duracağı yeri bilmesi gerekir. Bu kulübün bir başkanı ve yöneticisi var. Bu kez geldik antrenörlük konusuna. 2 tip antrenör var. Birincisi oyuncu kadrosunu kuran. İkincisi de kendisine verilen 24-25-26 kişilik kadro içerisinde maksimum verimi almak isteyen. İkisi de yanlış değildir. Dünyada örnekleri de çok fazla. Her şeyden haberim olması gerekmiyor. Oyuncu Konyaspor kapısından girdikten sonra benim oyuncumdur. Ben Konyaspor teknik direktörlüğü için para alıyorum. Bunun karşılığını verebilme adına her oyuncumdan maksimum verimi almaya çalışırım. 3 transfer aşamasından da örnekler var kadromuzda. Ama herhangi bir ayrıştırma yok. Geldikten sonra hepsi bizim oyuncularımız” diye konuştu.
Hamza Ljukovac beğenildi
Konyaspor ile birlikte antrenmanlara katılan genç oyuncu Hamza Ljukovac ile ilgili olarak da konuşan İlhan Palut, “Yine balkanlardan gelen bir isim. Konyaspor’un ilişkilerinden dolayı denenmeye gelen bir isimdi. Bu ilişkiler sonucunda Hamza’yı kampa davet ettik. Daha 17 yaşında, çok yetenekli ve gelişime açık bir oyuncu. Beğendik. Yönetimimiz de izledi. Onlar da olumlu fikirlere sahip. Biz yönetimimize raporumuzu sunduk. Yönetimimiz değerlendirecek. Konyaspor için böyle gelişime açık oyuncuların kulübe kazandırılması çok iyi bir gelişmedir. Hamza da böyle bir profildir. İnşallah Konyaspor’a kazandırılır” dedi.
“10 yabancı olsun, artı olmasın”
Yeşil-beyazlıların başarılı çalıştırıcısı, yabancı oyuncu kuralıyla ilgili olarak da, “Bir kural belirlensin. Kaç yabancı olacaksa olsun. Mesela, “10 yabancı oyuncudan başka oyuncu alamazsınız” denilsin. Bir kere şunu söyleyeyim. Konyaspor takımının yerli oyuncu oynatma konusunda sıkıntıları olmadı. Biz hem iyi hem de gelişim gösteren yerli oyunculara sahiptik. Halen de devam ediyor. 26 kişilik kadro içerisinde 10 yabancı oyuncuya lisanslama izni olsun, net bir kural olsun. Bu oyuncuları istediğimiz zaman, istediğimiz dakika, istediğimiz kombinasyonla kullanmalıyız. Artı işine karşıyım. Bu kararlar alınırken bunu yaşayan futbolun paydaşlarının kararları alınacak. Bu karar tam benim istediğim gibi olmazsa da buna büyük saygım var. Sonuç olarak kaç yabancı olursa olsun ben karşımdaki oyunculara sadece Konyaspor futbolcusu olarak bakabileyim. Maç benden ne istiyorsa onu yapabileyim. 1 oyuncu değiştirmem gerekiyorsa 1 oyuncu değiştireyim” ifadelerini kullandı.
“Genç oyuncular ne zaman oynayacak?”
Palut, genç oyuncularla ilgili olarak da, “Tamamen takım mühendisliği noktasında bizim eksikliğimiz. Ahmet Karademir mesela nerede oynayabilir? 10 numara ve kanatta oynayabilir. Mehmet Ali Büyüksayar nerede oynayabilir? Kanatta oynayabilir. Bizde ne var? Konrad Michalak var, Amilton var, Robert Muric var Zymer Bytyqi var. 4 oldu. 4 kanat oyuncumuz var. Ve biz bir antrenman yapıyoruz. Bu antrenmanda da aynı anda 20 kişi oynayabiliyoruz. Burada da bir takımın 2 kanadı saydığım isimler içinde 2’si, diğer 2 kanadı da diğer 2’si. Elinize aldığınız, takımınıza kattığınız, belirli maliyetleri olan oyuncular bunlar. Benim bu oyuncuları kullanmam için bazılarını antrenmanda kenara çıkartmam lazım. Bu da takımın yatırımları ve bunları kullanma anlamında yanlış bir reaksiyon. Evet, devre arası gelecek. Bahsedilen mevkilerde bir eksik oyuncuyla ben yarışmaya hazırım. Ki gençler de forma şansı bulabilsin. Geniş bir kadromuz olsun istedik. Her mevkide 2 oyuncu olsun noktası. Böyle kadro mühendisliği yapınca da kolay olmuyor. Bu da gençleri kullanmayacağımız anlamına gelmiyor. Artık bazı net kararları vereceğiz. Bize faydalı olamayacak oyuncuları kesinleştirdiğimiz oyuncuların yerine de rotasyonda genç oyuncularımıza şans verme durumuna geleceğiz. Bu eleştiri haklı. Evet, Konyaspor takımında genç oyuncular yeterince süre alamadı. Oyuncu kazanmak bir yandan maç kazanmakla aynı anda yürüyebilen bir prensip değil. Şu da tartışılabilir. Çok özel bir yetenek vardı da oynatılmadı mı? 1 veya 2 oyuncumdan çok umutluyum. Onlar istenilen seviyeye gelip formayı alacaklar. Popülizm dolayısıyla böyle bir tercih yapma durumum futbolun doğasına aykırı. Bazen yenildiğimiz maçtan sonra, “Gençlerle yenil” yorumları geliyor. Yenileceğimizi bilseydim ben de gençle yenilirdim. Altyapıdan çıkan bir oyuncuya Süper Lig’de direkt şans vermek oyuncuya haksızlık olur. Çok değerli bir altyapımız var. Zor şartlarda geçekten üretmeye çalışıyorlar. Başarılı sonuçlar alıyorlar. Milli takımlara oyuncular gönderebiliyoruz. Ben de Konyaspor teknik direktörü olarak profesyonel takımda süre vererek göstermek istiyorum” dedi.
(Mustafa Durmuş-Hasan Yıldırım)