Bilim insanlarının küresel sıcaklık artışı için "kırmızı alarm" verdiği bu dönemde, ülkeler iklim değişikliğini öncelemeye yönelik yeni aksiyon planları belirlemek için bir araya gelecek.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı 31 Ekim-12 Kasım'da İskoçya'nın Glasgow kentinde devlet liderleri, kamu ve özel sektör temsilcilerinin üst düzey katılımıyla gerçekleştirilecek.
Konferans, tüm dünyada iklim değişikliğine bağlı yangın ve doğal afetlerin yaşandığı son dönemde bilim insanlarının hali hazırda sanayi öncesi döneme göre 1 derecenin üzerinde artan küresel sıcaklık artışı için "kırmızı alarm" verdiği bir zamanda düzenlenecek.
BM geçen ay yayımladığı raporunda, dünyanın Paris Anlaşması'nda yer alan küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutma ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefinden çok uzakta olduğunu ve sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 16 artış göstereceğini duyurdu.
Gündemde fosil yakıtlar başrolde
BM Genel Sekteteri Antonio Guterres ise dünyanın 2,7 derece sıcaklık artışına doğru giden "felaket" bir yolda olduğunu ve bu nedenle iklim değişikliğini önlemeye yönelik acil aksiyon alınması gerektiğini söyledi.
Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve tarafların emisyon azaltımı için "kömürü tarihe gömmek" amacıyla daha iddialı hedefler belirlemesinin beklendiği zirve, dünyada arz talep dengesizliği sonucunda fosil yakıt fiyatlarındaki rekor artış nedeniyle enerji krizinin yaşandığı bir dönemde yapılacak.
Koronavirüs salgınından toparlanmaya çalışan ekonomilerde enerji talebinin beklenenden hızlı artması, bunu karşılamak için bazı ülkelerin özellikle elektrik üretiminde kömür ve doğal gaz kullanımını artırmak durumunda kalmasının ise zirvede fosil yakıt kullanımına karşı alınacak aksiyonları yavaşlatmasından endişe ediliyor.
"Yenilenebilir enerji sayesinde krizin etkilerinin önüne geçilebilir"
Avrupa başta olmak üzere küresel piyasalarda fiyatları rekor kıran fosil yakıtlara göre çok daha düşük maliyetli yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımların artması, fiyatlardaki oynaklığın etkisini azaltma ve iklim değişikliğiyle mücadelenin hızlanmasında en etkili yol olarak görülüyor.
Yüksek fiyatlar özellikle enerji talebini karşılamada ithalata bağımlı ekonomiler üzerinde yük oluştururken, yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde krizin ekonomik etkilerinin daha büyük olmasının önüne geçildiği ifade ediliyor.
Sıfır karbon kaynaklar Avrupa'yı ekstra maliyetten kurtardı
Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi'nin enerji krizinin başladığı haziran-eylül döneminde Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'nin elektrik üretiminde kaynak dağılımına ilişkin hazırladığı analizden derlediği bilgilere göre, AB ve İngiltere'de sıfır karbon kaynaklardan elektrik üretiminin payı, bu dönemde yüzde 66 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.
Sıfır karbon kaynaklardan elektrik üretimi haziran-eylül döneminde AB ülkelerini 33 milyar avro ekstra yükten kurtardı. Bunun 17 milyar avrosunu nükleer, kalan kısmını ise yenilenebilir enerji kaynakları oluşturdu.
İngiltere için ise bu rakam 2,3 milyar euro olarak hesaplandı.
Kömürden elektrik üretiminde artış
Haziran-eylül döneminde AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 28, nükleerin payı yüzde 21, doğal gazın payı yüzde 26 ve kömürün payı yüzde 13 oldu. Üretimin kalan yüzde 12'lik kısmı ise diğer kaynaklardan geldi.
Kömürden elektrik üretimi bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 15, 2019'un aynı dönemine göre ise yaklaşık yüzde 7 artış gösterdi.
Rüzgardan elektrik üretimi ise bu yıl haziran-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 azalırken, 2019'un aynı dönemiyle aynı seviyede kaldı. AB ülkelerinde doğal gazın elektrik üretimindeki payı üç aylık dönemde son iki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 geriledi.
AB ülkelerinde doğal gaz arzında kısıt yaşandığı için kömürden elektrik üretiminde artış görüldü.
İngiltere'de ise haziran-eylül döneminde rüzgar ve güneşten elektrik üretimi son 5 yılın aynı dönem ortalamasına göre yüzde 11 gerilerken, doğal gaz ve kömürden elektrik üretimi yükseldi.