İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' anlayışıyla dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Diğer ülkelerin de elini taşın altına koyması gerektiğini bu konferansta hatırlattık. Ve ayrıca artık ülkemizin daha fazla mülteciyi kabul edebilecek bir durumda olmadığının altını kalın çizgilerle çizdik." dedi.
Bakan Pakdemirli, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 8. Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınmadan Sorumlu Bakanlar Toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklama yaptı.
İslam dünyasının ortak sesi olmak amacıyla barış ve kalkınma için kurulan İİT'nin bu etkinliğine 10 yıl aradan sonra Türkiye'nin ev sahipliği yapmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Pakdemirli, etkinlik kapsamında 46 ülkeden, 24 bakan, 14 bakan yardımcısı, 8 büyükelçi ve 11 uluslararası kuruluşun katılım sağladığını bildirdi.
Kendilerinin de 10 ülke bakanı ve 2 uluslararası kuruluş temsilcisi ile ikili görüşmelerinin olduğunu, bunların da son derece verimli geçtiğini belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Bölgemizde gıda güvenliğinin sağlanması, gıda sistemlerinin iyileştirilmesi, tarımsal iş birliği, ticaretin geliştirilmesi konuları, görüşmelerimizin önemli başlıklarını oluşturdu. Kovid-19 pandemisi gıda güvenliği, tarım, kaynakların sürdürülebilir ve verimli kullanımı ile ilgili sorumluluklarımızın da ne kadar yüksek olduğunu bir kere daha gösterdi. Türkiye'yle İİT arasındaki ilişki kurulduğu günden bu yana her zaman çok güçlü olmuş ve önemini korumuştur. Müslüman ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmeye katkıda bulunmayı amaçlayan İİT'de aktif rol almaktan dolayı gurur duyuyoruz.
İnsanlığın bugünkü gelişmişlik düzeyinin temelleri her ne kadar İslam coğrafyasında atılmış olsa da bugün başta Avrupa'da olmak üzere İslam dünyasına karşı faaliyetler ve başta İslamofobi olmak üzere maalesef artmış durumda. Dinimiz de siyaset malzemesi yapılmaktadır. Bütün bu yapılanlar karşısında İİT çatısı, altında bir ve tek ses olmaya devam edeceğimizin karşılıklı mesajlarını verdik. İslam medeniyetinin hak ettiği yere gelmesi ve 1 milyar 700 milyon Müslümanın ve tüm insanlığın sorunlarına çözüm bulunması ve buna ait somut çalışmalar yapılması bu konferansta özellikle konuşuldu."
- "Yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişim ayrıcalık değil herkes için insan hakkı"
Bakan Pakdemirli, "Nasıl ki Filistinli kardeşlerimiz, İsrail zulmüne karşı dik duruyorsa, bizler de İİT ülkeleri olarak İslamofobi'ye karşı birlikte durmamız gerektiği konusunda hem fikir olduk." dedi.
Yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişimin ayrıcalık değil herkes için bir insan hakkı olduğunun altını çizen Pakdemirli, bu anlayıştan hareketle daha iyi, daha müreffeh, daha yaşanabilir bir yaşam sunmanın herkesin ortak gayesi ve ortak görevi olduğunu söyledi.
Pakdemirli, tüm bunların etkinlik kapsamında konuşulduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Dünyada yaşanan her tecrübe, Cumhurbaşkanımızın da ısrarla vurguladığı 'dünya 5'ten büyüktür' ve 'daha adil bir dünya mümkün' mesajlarının doğruluğunu gösteriyor. Pandemi bu tecrübelerden bir tanesi. Bizim ülke olarak çok ciddi deneyimlerimiz, çok ciddi kazanımlarımız ve çok ciddi başarılarımız oldu. Bu deneyimlerimizde İİT üye kardeş ülkelerimizle paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz. Son dönemde karşı karşıya bulunan bir diğer zorluk da hepinizin bildiği gibi mülteci sorunu.
Türkiye bu konuda 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' anlayışıyla dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Diğer ülkelerin de elini taşın altına koyması gerektiğini tekrar bu konferansta hatırlattık. Ve ayrıca artık ülkemizin daha fazla mülteciyi kabul edebilecek bir durumda olmadığının da altını kalın çizgilerle çizdik."
- "Türkiye'nin somut projelerini, hayata geçirdiği iyi örnekleri paylaştık"
Bekir Pakdemirli, konferans kapsamında sadece kendi ülkesinden değil tüm insanlıktan mesul olduklarına dair karşılıklı mesajların paylaşıldığını aktardı.
Türkiye'nin hayata geçirdiği iyi örneklerini, somut projelerini ve teknolojik projelerini de katılımcı ülkelerde paylaştıklarını, bunların hepsinin hayranlıkla kabul gördüğünü dile getirdi.
Pakdemirli, şu bilgileri verdi:
"Birçok ülke de bunların bir örneklerini, kendi ülkelerine yapmak için gayret göstereceklerini beyan ettiler, bizden bu konuda yardım istediler. Tarım 4.0 ile ilgili mesela bizim hayvanların kulağını asılan kulak küpelerimiz var. Bu kulak küpeleri tamamen bir cep telefonu özelliği taşıyor. Hayvan sağlığı için, verimliliğinin artması için çok önemli bir proje. Bunu paylaştık, bundan son derece memnun kaldılar. Katar benzer bir projeyi arıyormuş, ilgilenebileceklerini konuştular. Elektrikli traktör projemizi anlattık. Bu tabii ki dünyada ilk ve seri üretim seviyesine gelmiş, gururla ifade etmem gerekiyor ki, sadece tek bir ülke var, o da Türkiye. Bunu da paylaştık."
- "Herkesi 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günümüze davet ettim"
Gıdanı Koru, Geleceğe Nefes gibi projeleri de katılımcı ülkelerde paylaştıklarının altını çizen Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı:
"2 sene önce başladığımız, her 11 Kasım'da bir araya geldiğimiz Milli Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında, bu projemizi de anlattık. Geçen yıl pandemiden dolayı da bu projeyi global bir hale getirmek istedik ve 28 ülkeye bu projeyi yaymıştık. Bu sene bu ülkelere de 11 Kasım'da biz dikimleri yaparken, bir yandan da aynı ülkelerde de aynı şekilde bu projenin yapılmasını ve yardımcı olacağımız konusunda da İİT ülkeleriyle görüştük, konuştuk.
Onlara bu projenin nasıl başarılı olduğunu, gerideki mutfak çalışmasının ne olduğunu, ne yapılması gerektiğini anlattık. Daha fazla bilgi isteyen ülkelerde bu iyi örnekleri anlatabileceğimizi, götürebileceğimizi ve aynılarını da uygulayabileceğimizi anlattık. Herkesi de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günümüze davet ettim. Bu toplantıda alınan kararların bölgemiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."