Elma ve hububatla öne çıkan Karaman, çiftçilerin son dönemde üretimine ağırlık verdikleri zeytin ve zeytinyağıyla marka olma yolunda ilerliyor.
Konya'nın Hadim ilçesinden doğan Göksu Nehri, Toros Dağları'nın ortasından geçerek derin bir vadi oluşturuyor. Geçtiği yerlerde mikroklima etkisi oluşturan nehir, buralarda Akdeniz ikliminde yetişebilen birçok meyve ve sebzenin üretimine olanak sağlıyor.
Karaman'ın Göksu'ya yakın 13 köyünde yüzlerce yıldır zeytincilik yapılıyor. Tarımda makineleşmenin, sulama imkanlarının artması ve zeytinciliğe verilen teşviklerle geçmişte ekilmeyen arazilere de zeytin fidanı ekilmeye başlandı.
Ekim ayının başından bu yana zeytin hasadının yapıldığı bölgede bu yıl rekoltenin 10 bin ton civarında olması bekleniyor.
"Karaman zeytinde de iddialı"
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, elma ve hububat üretimiyle ön planda bulunan Karaman'ın artık zeytin üretiminde de iddialı olduğunu söyledi.
Göksu havzasında yetiştirilen zeytinlerin ülkenin en kaliteli zeytinleri arasında gösterildiğini ifade eden Bayram, "Bölge bakir bir bölge. Üretim tamamen organik. Üründe ilaç kalıntısı yok, toz yok. Zeytinden elde edilen zeytinyağının asit oranı çok düşük. Şimdiye kadar insanlar sadece kendi ihtiyaçları kadar ürettikleri için kalite ön planda kalmış." diye konuştu.
Bölge halkının geçimini 2000'li yıllara kadar üzüm üretimiyle sağladığını fakat bağların hastalık sonucu bozulması nedeniyle insanların alternatif ürünlere yöneldiğini anlatan Bayram, şöyle devam etti: "Zeytin havzada binlerce yıldır doğal olarak yetişmekte. Ormanlık alanlarda binlerce yabani zeytin ağacı var. İnsanlar bahçelerinin kenarlarındaki yabani zeytinleri aşılayarak bu ağaçlardan zeytin toplamışlar fakat bağların hastalanması, zeytin ve zeytinyağının öneminin anlaşılmasından sonra köylüler, tarlalarına zeytin fidanı ekmeye başlamış. Şu anda 500 binden fazla ürün veren zeytin ağacı var. Her yıl binlerce zeytin fidanı toprakla buluşuyor. Ziraat odası olarak üreticilerimize fidan dağıtıyor ve teknik destek veriyoruz. Daha önce ekilip biçilmeyen atıl araziler bile iş makineleriyle düzeltilip bahçe haline getiriliyor."
Bölgede üretilen zeytinin pazar sıkıntısı olmadığını dile getiren Bayram, şunları kaydetti: "Eskiden bölgede zeytin üretimi fazla bilinmediğinden piyasayı 3-5 tüccar belirlermiş. Onlar ne dese fiyat o olmuş. Zeytinyağı tesisi olmadığı için yağ üretimi olmamış. Şimdi bölgede 2 modern zeytinyağı tesisi var. Üretici burada kendi yağını çıkarttırıyor. Ürünlerini fabrikaya satabiliyorlar. Bir rekabet ortamı oluşmuş durumda. Bu yüzden pazar sıkıntısı yok. Ünlü firmalar buradan tankerlerle yağ alıp götürüyor. Karaman'da yetişen zeytin Ege Bölgesi'ne satılıyor. Buraya zeytin almaya gelen tüccarlar Karaman'ın zeytininin çok kaliteli olduğunu söylüyorlar. Bu yıl hizmete başlayan tesisin biri bölgenin zeytinyağını ihraç etmek için çalışma başlattı. Şimdi kooperatifleşme çalışması var. Bu gerçekleşirse bölgenin zeytini ve zeytinyağı ülkemizde herkes tarafından bilinen ve aranan bir marka olacak. Artık Karaman olarak zeytin ve zeytinyağı üretiminde biz de varız, iddialıyız."
Üretici Mehmet Altun da "Zeytin bizler için iyi bir gelir kapısı oldu. Ürettiğimiz zeytinler yağlık ve sofralık. Fiyatlardan memnunuz. Sulayabildiğimiz bahçelerde verim çok iyi. Bölgede sulama imkanları artarsa üretimimiz de artar." dedi.
Bahçesinde zeytin toplayan Orhan Akgün de daha sezonun tam başlamadığını belirterek, "Şu anda kırmalık zeytin topluyoruz. Geçen haftalarda fiyatlar düşüktü. Şimdi iyileşti. Kırmalık zeytinin kilosunu tüccara 5 liradan satıyoruz. Yağlık zeytinleri ileriki günlerde toplayacağız. Bu sene kurak bir yıl olmasına rağmen rekolte iyi." ifadelerini kullandı.