SAKARYA (AA) - Sakarya'da atölyesinde birçok eser oluşturan ve ilk sergisini üniversitedeyken açan 24 yaşındaki hat sanatçısı Hümeyra Akargeçer, bu alanda kendisini daha da geliştirip Kur'an-ı Kerim yazmayı hedefliyor.
Sakarya Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü'nden mezun olan Akargeçer, eğitimi sırasında sanat atölyesini açtı.
Burada yağlı ve sulu boya, hat sanatı, sülüs, nesih, kufi yazıları çalışmaları yürüten, kursiyerlere eğitim veren Akargeçer, mezun olduğu Karaman İlkokulu'nda ücretli resim öğretmenliği de yapıyor.
Akargeçer, yaptığı çalışmalar ve sergilerle kendisini geliştirip öğrenciler de yetiştirmeyi istiyor.
- "İcazet yazımı yazıyorum"
Hümeyra Akargeçer, AA muhabirine, evdeki çalışma ortamının yetersiz kalmasından dolayı üniversite 3. sınıftayken atölyesini açtığını söyledi.
Sergilere katıldığını, sivil toplum kuruluşlarında ve atölyesinde ahşap boyama, hat sanatı ve diğer dersler vererek kendisini geliştirmeye çalıştığını anlatan Akargeçer, "Hat sanatına ağırlık veriyorum. Hat sanatında kendimi geliştirmek, Kur'an-ı Kerim, cami yazıları yazmak istiyorum. Bu çok uzun bir yol ama hiçbir şekilde bırakmamak gerektiğini düşünüyorum. Ustalarım var, bir yandan da icazet yazımı yazıyorum." diye konuştu.
Çocukluktan beri resim derslerinin çok iyi olduğunu ama bunun yetenek olduğunun farkına varmadığını dile getiren Akargeçer, lise stajını yaptığı yerde birinin yönlendirmesiyle sanat atölyesinde eğitim aldığını ve daha sonra üniversiteyi kazanarak hat sanatını seçtiğini kaydetti.
Akargeçer, hat sanatına ilişkin heyecanının hiç bitmediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Bir su içmek nasıl bir ihtiyaçsa sanat yapma da öyle bir şey. O ruhu tatmin etmek gerekiyor. İçten gelen bir arzu. Eğitim gördüğüm sıralarda çocuklara ders verdiğim zaman kendimi yeterli hissediyorum. Öğrendikten sonra öğretmek ayrı mutluluk. Öğretirken ayrı heyecan katıyor bana. Çocukların öğrendiklerini görünce daha da kendimi geliştirme, onlara daha fazla öğretme isteği oluyor."
- "Kendime ruhen çok yakın hissettim"
Hat sanatını yaparken ilmin içerisinde olmanın huzura kavuşturduğunu dile getiren Akargeçer, "Kur'an-ı Kerim elle yazılıyordu. Hazreti Osman tarafından çoğaltılmaya başlandı. Yazı, estetik değerini o zaman almaya başladı. Daha sonra İstanbul'a geldiğinde Türkler estetik değerini kattı hat sanatına. Hat sanatının sebebi olması da o zaten. Bu estetik güzelliği gördükten sonra kendimi bu yolda buldum. Kendime ruhen de çok yakın hissettim. Bu yüzden Kur'an-ı Kerim yazmak istiyorum. Çok sayıda öğrenci yetiştirmek, bu alanda kendimi göstermek istiyorum." şeklinde konuştu.