Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin düzenlediği “Belgesel Fotoğraf Üzerine” konulu programda fotoğraf sanatçıları Hakan Bahçeci, Kerim Arı, Cengiz Teksoy ve Muzaffer Temel fotoğraf teknikleri üzerine sohbet ederken çektikleri fotoğraflardan oluşan belgesel ilgiyle izlendi.
Meram Belediyesi Tantavi Kültür Merkezindeki programda sanatçıların bıçak ustası Ahmet İzmirli’nin çalışma serüvenini anlattıkları bir de fotoğraf sergisi açıldı.
Belgesel fotoğraf ve fotoğrafçılığın serencamı hakkında sunum yapan Hakan Bahçeci “Fotoğraf, ışıkla yazılan görsel dil. Bir yanda fizik, diğer yanda kimya, bir ucunda resim diğer ucunda sinema; 19. yüzyıl icatlarından biri fotoğraf makinesi ve onunla doğan yeni bir sanatsal arayış; fotoğraf dedi.
Optik ve ışık ile fiziğin, baskı ve film ile de kimyanın keşif alanlarından olduğuna vurgu yapan Bahçeci “Her iki dalda yapılan çalışmalar karanlık kutuyu fotoğraf makinesi haline getirdi. Lakin çok geçmeden bu makine, eğitimden belgelemeye, iletişimden bilim ve sanata kadar insan yaşamının hemen hemen bütün alanlarında kullanılan bir araç haline dönüştü. İletişimin görsel tarafını fotoğraf üstlendi” diye konuştu.
Sanatçı Cengiz Teksoy da “İlk çekilen fotoğraflara baktığımızda insanlar genelde portrelerini çektirmişler. Yani kendinden sonraki insanlara kendilerinden bir belge kalmasını istemişler. Daha sonra fotoğrafın yaygınlaşması günümüze gelinceye kadar kolaylaşması artık akıllı telefonların da hayatımıza girmesiyle fotoğraf kolay ulaşılabilir, kolay çekilebilir bir nesne haline dönüştü” dedi.
“Hepimiz fotoğraf çekiyoruz ama ne için çekiyoruz?” sorusuna da cevap arayan Teksoy “Yani hepimizin farklı amaçları olabilir. İnsanlar anı fotoğraflarını çektirmişler. Günlük yaşamlarına ait fotoğraflar, tarihi yerleri fotoğraflamışlar. Manzara, basın fotoğrafçılığı derken zamanla günümüzde insanlarla ilgi ve ihtiyaçlarına göre fotoğrafçılıkta yeni yeni dallar oluştu” diyerek sözlerini tamamladı.
Panel sırasında açılan belgesel fotoğrafçılığının teknik detaylarını anlatan Kerim Arı ise “Mekâna bakıyoruz, küçük yerler, küçük pencereler var. Kapıları doğru ışığı alamayabiliyor. Fotoğrafın oluşabilmesi için ışığın iyi olması gerekiyor. Belgesel fotoğrafçılıkta mekâna ya da ustanın durumuna herhangi bir müdahale istenmiyor. Yani alışılagelmiş bir şekilde mekâna müdahale etmedik, ustalarımıza müdahale etmedik” dedi.
Çalışmasını fotoğrafladıkları ustaya birden fazla gitmek zorunda kaldıklarını anlatan Arı sözlerini “Elde etmek istediğimiz fotoğrafları normal şartlarda elde edememiş olduğumuz için yapay ışığı kullanmamıza da ihtiyaç oldu. Biz şu anda hem sergi de hem de video belgeseldeki testi sunumumuzda yapay ışık kullanmak durumunda kaldık” diyerek bitirdi.
Fotoğrafla geç tanıştığını belirten panelin son konuşmacısı Dr. Muzaffer Temel “Keşke yirmili yaşlarda fotoğrafla tanışsaymışım. Çünkü bundan yaklaşık on beş yıl kadar önce bir kalp krizi geçirdim ve sanıyorum tedavi olmam da en büyük etken fotoğrafla uğraşmam oldu. Benim için tam ilaç gibi oldu” dedi.
Belgesel projesi için çıktıkları yolda yolun kendilerini nereye götürdüğünü, hangi ustalarla çalıştıklarını da anlatan Temel “Seyahatlerimizde kendimizi tanıttık, ustalarımızla sohbet edip çalışmalarımızda bize poz vermemelerini sağlamaya çalıştık ki doğal olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
Belgesel fotoğraf sanatçıları Hakan Bahçeci, Kerim Arı, Muzaffer Temel ve Cengiz Teksoy’un yanı sıra testinin serüvenin anlatan belgesele konu olan Ahmet Kapçı, fotoğraflarıyla bıçağın serüvenini anlatan Abdullah İzmir ve programın hazırlayıcısı Öznur Ergün’e teşekkür beratlarını TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, TYB Konya Şubesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Prof. Dr. Ahmet Alkan, Prof. Dr. Haşim Karpuz, TYB Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Yaramış ve Ali Saçıkara takdim etti.
(Tahir Yılmaz)