Konya'da talasemi (Akdeniz anemisi) rahatsızlığı nedeniyle hayatı olumsuz etkilenen 18 yaşındaki Mazlum Doruk Köseli'nin, eğitim aşkı engel tanımıyor.
Merkez Selçuklu ilçesinde yaşayan Köseli ailesinin, 3 çocuğundan ortancası Doruk'a 2 yaşında talasemi teşhisi konuldu.
Yaşına, kilosuna ve boyuna göre değişen kan nakli tedavisi, Doruk Köseli'yi, okula başladıktan sonra zorlamaya başladı.
Genetik hastalığı nedeniyle farklı şehirlerde de tedavi gören Köseli, okuldan zaman zaman uzak kalması nedeniyle ailesinin desteğiyle ders açığını kapatmaya çalıştı.
Ablasının da Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü okuması dolayısıyla genetik hastalıkları araştırmak isteyen genç, ilk kez girdiği üniversite sınavında 3. tercihi olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nü kazandı.
Genetik tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelen kardeşi Umut'tan ilik nakli yapılacak Doruk Köseli, ameliyat nedeniyle bu yıl okulu dondurmayı düşünüyor.
- "İstediğim bölümü kazandığım için mutluyum"
Mazlum Doruk Köseli, AA muhabirine, 3 hafta bir, 2'şer kez kan alması gerektiğini, sağlık durumuna göre bu sayının değiştiğini ve gün boyu hastanede kalmak zorunda olduğunu söyledi.
Ailesinin, eğitimiyle ve kendisiyle en iyi şekilde ilgilenmesinden güç aldığını dile getiren Köseli, kendi hastalığından yola çıkarak genetik hastalıklarla savaşmaya karar verdiğini anlattı.
Köseli, bölümü seçmesinde 16 yıldır mücadele ettiği hastalığının büyük etkisi olduğunu vurgulayarak, şunları anlattı:
"Sınavdan önceki hafta kan naklim için erken olsa da 'bari bir ünite kan verin, sınav haftamı geçireyim' gibi isteğim olabiliyordu. Genelde sınav zamanlarında daha yorgun oluyordum ve sıkıntı çekiyordum. 16 yıllık hastane serüvenimde genetik tüp bebek ve benim sahip olduğum gibi nadir genetik hastalıkların tedavisiyle ilgili konularla hastanede çok içli dışlı oldum. Ablamın da Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü okuması, bana bir şeyler anlatması da bu bölümü seçmemde etkili oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü kazandım. Bu sene nakil dolayısıyla dondurmak zorunda kalacağım galiba ama okulum güzel, istediğim bölümü kazandığım için mutluyum. Bölümü severek okuyacağımdan eminim. İleride biyoteknoloji veya tıbbi genetik laboratuvarlarında çalışarak, benim gibi genetik hastalıklara sahip kişilere tedavi bulmak istiyorum."
Kan naklinin yaşam standardını biraz olsun arttırdığını anlatan Köseli, talaseminin kesin tedavisinin ilik nakli olduğunu vurguladı.
- "Küçük oğlumuz, abisine ilik nakliyle 'Umut' olacak inşallah"
Baba Zafer Köseli ise talasemiyi Doruk'la öğrendiklerini, belli bir tedavi sonrası oğullarının bu hastalıktan kurtulacağını zannettiklerini söyledi.
Talasemi hastalarının ilik nakli olmadıkça tedavi için düzenli olarak kan almaları gerektiğini öğrendiğini paylaşan baba, şunları anlattı:
"Sürecin böyle devam edeceğini öğrendikten sonra genetik tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olmak için doktora başvurduk. 2016 yılında oğlumuz 'Umut' dünyaya geldi. Kalıcı bir tedavi için de ilerleyen günlerde küçük oğlumuz abisine ilik nakliyle 'Umut' olacak inşallah."
Anne İlknur Köseli de hastalığı ilk öğrendiğinde hem kendi moralini hem de çocuğunun moralini yüksek tutmaya çalıştığını, karamsarlığa kapılmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İlerleyen dönemde Doruk'un okulda sıkıntı yaşamaması için bir eğitim planı oluşturduk ve gerektiğinde biz de Doruk'a ders çalıştırdık. Başarılı da bir öğrenci oldu, sağ olsun. Ortaokul ve lise dönemlerinde hep gururlandırdı bizi. Sonunda üniversitede güzel bir bölüm kazandı, mutluyuz. Ortaokuldan itibaren hep genetikçi olacağını söylerdi. Ablası da bu alanda eğitim aldı."
- Türkiye'de 1 milyon 400 bin kişi talasemi taşıyıcısı
Mevlana Talasemi Derneği Başkanı Mustafa Dolu ise talasemi hastalığı konusunda farkındalık oluşturarak bu hastalığı önlemek için çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Talaseminin, taşıyıcı anne veya babadan çocuklara geçen kalıtsal bir kan hastalığı olduğunu dile getiren Dolu, şunları kaydetti:
"Talasemi; talasemi taşıyıcılığı, talasemi majör, talasemi intermedia dediğimiz 3 gruba ayrılır. Talasemi taşıyıcılığında, kişi çocuk sahibi olduğunda ya da tesadüf eseri taşıyıcı olduğunu öğreniyor. Ülkemizde şuan 1 milyon 400 bin talasemi taşıyıcısı, 4 bin 500 talasemi hastası olduğu tahmin ediliyor. Konya'da ise yaklaşık 40 bine yakın talasemi taşıyıcısı olduğunu biliyoruz. Talasemi taşıyıcıları ya da hastalarının, çocuk sahibi olmadan önce gerekli testleri yapmaları çok önemli. Çiftlerin, test sonuçlarına göre genetik tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmalarını, sağlıklı gelecek nesiller için önemsiyoruz."