Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 156 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte 85 Filistinliyi öldürdüğü, can kaybının 31 bin 45'e yükseldiği aktarılan açıklamada, son saldırılarda 130 Filistinlinin yaralanmasıyla yaralı sayısının da 72 bin 654'e çıktığı kaydedildi.
İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 72'sini çocuk ve kadınların oluşturduğu belirtilen açıklamada, İsrail'in Gazze'de son 24 saatte "8 katliam" gerçekleştirdiği ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında hala ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail ordusu gece boyu hava, kara ve denizden başta Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı olmak üzere çeşitli noktalara yoğun saldırılar düzenledi.
İsrail savaş uçaklarının, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinde bir evi bombalaması sonucu ölen ve yaralananlar oldu.
İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği yoğun bombardıman nedeniyle kampta yangın çıktığı, elektriklerin kesildiği, ölü ve yaralıların olduğu aktarıldı.
Han Yunus'un güneyindeki El-Fahhari bölgesi de İsrail'in topçu saldırılarına sahne oldu. Saldırıda çok sayıda ölü ve yaralı olduğu ifade edildi.
İsrail ordusunun daha büyük katliamlara neden olan "yangın kuşakları"
İsrail güçleri, Han Yunus'un güney bölgelerine ve Gazze Şeridi'nin ortasında yer alan Deyr el-Belah'ın doğusundaki El-Metahin, Ez-Zevaide ve Cuhr ed-Diyk mahallelerine peş peşe düzenlediği bombardımanlarla "yangın kuşağı" oluşturdu. Saldırılarda çok sayıda kişi öldü ve yaralandı.
İsrail güçleri, Gazze'ye yönelik saldırılarında, kilometrelerce öteden sesi duyulabilecek normalden daha güçlü patlamalara ve yangına neden olan bomba ve füzeler kullanıyor.
"Yangın kuşağı" olarak bilinen bu saldırlar, yerleşim yerlerinin yok edilmesine ve Gazzelilere karşı büyük katliamlar işlenmesine yol açıyor.
Filistin Aşiretler Topluluğu, uluslararası tarafların Gazze'deki yönetim tekliflerini reddediyor
Filistin Kabileler, Aşiretler ve Aileler Topluluğu, kabilelerin Filistin'de herhangi bir siyasi sistemin alternatifi değil, ulusal oluşumlardan biri olduklarını belirterek, İsrail işgaline karşı iç cephenin korunması için direnişi desteklediklerini açıkladı.
Topluluk yaptığı yazılı açıklamada, ulusal birliğin, Filistin halkının varlığını, vatanı ve halkın direnişini koruyacak tek yol olduğunu duyurdu.
Açıklamada, başkanlık ve yasama seçimlerinin icrası için ulusal kurumlar aracılığıyla ulusal karar süreçlerinde katılımın güçlendirilmesinin zorunlu olduğu kaydedildi.
İsrail işgaline karşı iç cephenin korunması için direnişi desteklediklerini açıklayan Topluluk, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Köy dernekleri sistemini yeniden canlandırmak veya gaspçı işgalciye hizmet eden kabilecilik uyanışları kurmak gibi oluşumlar oluşturarak Siyonist düşmanla alışverişte bulunmak yasaktır ve buna katılan herkes Siyonist işgalci muamelesi görecektir."
Açıklamada ayrıca, Filistin halkının yönetimi konusunun Filistinlilerin bir hakkı ve iç meselesi olduğu ve hiç kimsenin buna müdahalesine izin verilmeyeceği vurgulandı.
Ayrıca Topluluk, tüm dünyaya Filistin halkına destek olmaları için çağrıda bulundu.
Bir sivil toplum örgütü olarak Filistin Kabileler, Aşiretler ve Aileler Topluluğu, işgal altındaki Filistin toprakları ve çeşitli bölgelere göç etmiş olan Filistinlilerin temsilcilerinden oluşan bir halk grubu olarak çeşitli zamanlarda yaptıkları açıklamalarla kanaatlerini dile getiriyor.
Öte yandan Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, X platformundan yaptığı açıklamada, "Uluslararası taraflar, İsrail'in yönlendirmesiyle savaş sonrasında Gazze'nin yönetimine ilişkin imkanların araştırılması amacıyla Gazze Şeridi'ndeki aşiretler ve muhtarlarla 12 toplantı düzenledi" ifadeleri yer aldı.
Sevabite, bu konuda kendilerine teklif gelen ailelerin tümünün, Filistin'i içerden vurmayı hedefleyen işgal güçlerinin bu planlarını reddettiğini kaydetti.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: Sağlıkçıların iftar veya sahurda yiyecek yemeği yok
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el-Kudra, kuzeydeki sağlık çalışanlarının 24 saat görev başında olduğunu ancak yiyecek yemek bulamadığını dile getirdi.
Sağlık çalışanlarının, yetersiz beslenmeden ötürü zayıfladığını aktaran Kudra, Gazze'nin kuzeyinde 2 bini aşkın sağlıkçının ramazana sahur veya iftar etmeden başlayacağını ifade etti.
Kudra, uluslararası kurumlara ve yardım kuruluşlarına, sağlık ekiplerinin çalışmalarını yürütebilmeleri için hazır yemek sağlama çağrısında bulundu.