Ürün etiketlerinde 1 Mart'tan itibaren indirim öncesi ve indirimli fiyat birlikte yer alacak, tenzilat son 30 günün en düşük değeri üzerinden yapılacak.
Ticaret Bakanlığı, Fiyat Etiketi Yönetmeliği'nde değişikliğe giderek, indirimli satışlarda ve fiyat etiketlerinde uygulanacak kriterleri düzenlemişti.
1 Mart'tan itibaren yürürlüğe girecek düzenleme kapsamında, etiket ve listelerde yer alan hususların Türkçe yazılması zorunlu olacak. Ambalajlı malın satış fiyatından ayrı olarak ambalajın teslimine ve iadesine ilişkin depozito bedeli varsa söz konusu bedelin tutarı da etiket ve listelerde bulunacak.
Perakende olarak satışa arz edilen mallara konulması zorunlu etiketler, malın niteliğine, satışa sunulduğu yerin büyüklüğüne, ticari usul ve adetlere göre malın veya ambalajının yahut kaplarının üzerine, aynı nitelikteki mal gruplarının veya raflarının üzerine konulmak, dikilmek, zımbalanmak, yapıştırılmak, bunlara herhangi bir bağla tutturulmak veya asılmak suretiyle kullanılacak.
30 gün içinde kullanılan en düşük fiyat esas alınacak
İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetin indirimden önceki satış fiyatının tespitinde, tenzilatın uygulandığı tarihten önceki 30 gün içinde kullanılan en düşük fiyat esas alınacak. Meyve ve sebze gibi çabuk bozulabilen mallara ilişkin etiketlerde indirim miktarı veya oranı hesaplanırken indirimli fiyattan bir önceki fiyat esas alınacak. Bu hususlara ilişkin ispat külfeti satıcı veya sağlayıcıya ait olacak.
"Fiyatları önce yükseltip sonra indirim yapıyorlardı"
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, yeni uygulamaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Fiyat Etiketi Yönetmeliği'nde yapılan indirimli satışlarla ilgili hükümlerin tüketici açısından önem taşıdığını kaydeden Koçal, "İndirimli satışlarla ilgili derneklerimize sürekli şikayet geliyordu. Bazı satıcılar, fiyatları önce yükseltip, sonra yüksek oranda indirim yapılmış gibi göstererek, aslında indirim öncesi fiyatın da üzerinde bedelle satışa sunuyordu. Yapılan düzenleme tüketici lehine bir adımdır. İndirim öncesi geriye doğru son bir ay içinde en düşük satış fiyatının indirim oranına esas alınması, tüketicinin kısmen de olsa istismarının, aldatılmasının önüne geçecektir. Tüketicilerin indirime giren mağazalarda son bir ay içindeki fiyatlarla ilgili bilgi sahibi olmaları, indirimi değerlendirmeleri açısından önemlidir." dedi.
"Ürünün alış fiyatı da etikette yazmalı"
Ürünün alış fiyatı etikette bulunursa bunun fahiş fiyatla mücadeleye de katkı sağlayacağını vurgulayan Koçal, şunları kaydetti:
"Fiyatları takip eden tüketiciler, mağazanın yazdığı indirim oranı ile bir ay içinde en düşük fiyatı arasında bir çelişki gördüğünde Ticaret Bakanlığı birimlerine gerekli şikayetlerde bulunabilir, ispat yükü satıcıya aittir. Bu yönetmelikte, özellikle tüketicinin seçimlik hakkının kullanabilmesi ve denetimini yapabilmesi açısından, etiketlerde alış fiyatlarının yazılmasına ilişkin bir düzenleme de yapılması gerekir. Bu, aynı zamanda fahiş fiyatla mücadelede de bir yöntem olabilir. Bir ürünün alış ve satış fiyatının etikette tüketicinin değerlendirilmesine sunulması, tüketicinin evrensel hakkı olan seçimlik hakkını kullanmasını sağlayacak olup, aynı zamanda tüketiciyi iyi bir denetçi de yapacaktır."