İSTANBUL (AA) - Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, bazılarının Filistin meselesini çözülemez bir yapboz olarak gördüğünü belirterek, "Ancak en kritik parçalarını görmezden gelmeye karar verirseniz bu yapbozu nasıl çözebilirsiniz? Eğer ki uluslararası irade İsrail'in sömürgeci üstünlüğüne baskın gelirse bu çatışma yarın çözülebilir." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde, "Değişen Barış Ortamında Arabuluculuk Mercek Altında" başlığıyla gerçekleştirilen 8. İstanbul Arabuluculuk Konferansı'nın açılışına, farklı arabuluculuk süreçlerindeki rolleri dolayısıyla Filistin ve Kuveyt Dışişleri Bakanları konuşmacı olarak katıldı.
Filistin Dışişleri Bakanı Maliki, konuşmasında, konferansa davetinden ötürü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na teşekkür ederek, "barışı amaçlayan uluslararası arabuluculuk çabalarında Türkiye hükümetinin öncü rolünü takdir ettiğini" söyledi.
Türkiye'nin Antalya Diplomasi Forumu 2022 kapsamında Rusya ve Ukraynalı tarafları bir araya getirmesini de memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Maliki, "Umuyorum taraflar, yıkıcı insani sonuçlar doğuran çatışmalara bir son verilmesinde başarılı olurlar." dedi.
Maliki, uzun zamandır sistematik askeri saldırıların kurbanı olan Filistin halkının, hem Filistin sorununda hem de diğer tüm çatışmalarda "silahların susmasından ve diplomasinin öne çıkmasından başka bir şey istemediğini" vurguladı.
"Filistin meselesi, son yüzyıl boyunca barış elçileri ve arabulucularının en önemli sınavı oldu." değerlendirmesinde bulunan Maliki, şöyle devam etti:
"Bazıları bu sorunu çözülemez bir yapboz olarak görüyor. Ancak en kritik parçalarını görmezden gelmeye karar verirseniz bu yapbozu nasıl çözebilirsiniz? Eğer ki uluslararası irade İsrail'in sömürgeci üstünlüğüne baskın gelirse bu çatışma yarın çözülebilir."
Filistin meselesinin, "kronik adaletsizlik ve cezalandırılmaktan muaf olma durumu" olduğuna dikkati çeken Maliki, bu meselenin "kararlı bir uluslararası müdahale gerektirdiğini" vurguladı.
- "İhtilafların uzlaşı ile çözülmesi için yorulmaksızın çalışıyoruz"
Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Ahmed Nasır el-Muhammed es-Sabah da, ülkesinin 2017 Körfez krizi ile Yemen ve Lübnan krizlerinde yürüttüğü ara buluculuk çabalarına değindi.
Yemen hükümeti ile İran destekli Husilerin temsilcilerini 2016'da bir araya getirdiklerini ve bunu Stockholm görüşmelerinin takip ettiğini hatırlatan Es-Sabah, "Bu çabalar Kuveyt'in, Yemen'de adaletli, kalıcı ve sürdürülebilir barış için siyasi çözüme ulaşılmasında diplomasi yoluna bağlılığını vurgulamaktadır." dedi.
Arap dünyasında "güvenli liman" konumundaki Körfez bölgesinde 2017'de başlayan siyasi krize değinen Es-Sabah, ülkesinin bu krizin başlangıcından barışçıl yollarla çözümüne kadar, "ihtilafların uzlaşı ile çözülmesi için yorulmaksızın çalıştığını" vurguladı.
Yakın zamanda Arap Birliği bünyesinde Dışişleri Bakanları Başkanı olan Kuveyt'in, Lübnan ve "bazı Arap ülkeleri" arasındaki ihtilafların çözümü için aracı olduğunu belirten es-Sabah, bu kapsamda Lübnan ile omuz omuza dayanışmaya ve Lübnan halkına yardım etmeye kararlı olduklarını vurguladı.
Kuveytli Bakan ayrıca, taraf belirtmeksizin, "Lübnan, dünyadaki diğer ülkelere yönelik sözlü saldırılar için platform olarak kullanılmamalıdır." ifadelerini kullandı.
- 8. İstanbul Arabuluculuk Konferansı
Türkiye'nin arabuluculuğa dair farkındalığı artırmak için düzenlediği bu yıl 8'incisi gerçekleştirilen İstanbul Ara Buluculuk Konferansı'na, 3 dışişleri bakanı, 2 uluslararası kuruluşun genel sekreteri, 80 akademisyen olmak üzere 40'tan fazla ülkeden 200'ün üzerinde kişi katılıyor.
2012'den beri düzenlenen konferans; liderler, siyasetçiler, diplomatlar, uzmanlar, akademisyenler ve öğrenciler dahil arabuluculuğa ilgi duyanları bir araya getiriyor.
Bu seneki Antalya Diplomasi Forumu (ADF) öncesi, bugün Antalya'da gerçekleştirilen konferansın teması "Değişen Barış Ortamında Ara Buluculuk Mercek Altında" olarak belirlendi.
Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki (İİT) üç ayrı dostluk ve temas grubunun eş başkanlığını yürüten Türkiye, bu konferansla teori ile pratiği birleştirerek arabuluculuğa yönelik küresel farkındalığın artırılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.