Türk edebiyatında çok sayıda esere imza atan usta yazar Rasim, vefatının 89. yılında yad ediliyor
İSTANBUL (AA) - Ardında birçok önemli eseri Türk edebiyatına miras bırakan yazar, gazeteci ve tarihçi Ahmet Rasim'in vefatının üzerinden 89 yıl geçti.
Menteşeoğulları'ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi ile Nevber (Nevbahar) Hanım'ın oğlu olan usta edebiyatçı,1864’te İstanbul Fatih'te, Sarıgüzel Mahallesi'nde dünyaya geldi.
Rasim henüz dünyaya gelmeden, posta ve telgraf memuru olan babası tarafından terkedildi. Annesiyle yaşamını sürdüren Rasim, ilk okula Sofular’daki mahalle mektebinde başladı, daha sonra sırasıyla Tezgahçılar, Çukurçeşme ve Hafız Paşa mekteplerinde okudu.
Himayesine girdiği eniştesi miralay Mehmed Bey’in konağında Yakub Hoca adlı öğretmenden yazı ve Arapça dersleri alan yazar Rasim, 1875'te başladığı Darüşşafaka'da edebiyatla tanıştı. Usta kalem, okulda bestekar Mehmet Zekai Dede'den müzik dersleri aldı.
Bir yandan Fransızca öğrenerek Fransız yazar ve şairlerini tanıyan Rasim, diğer yandan Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa ve Ahmet Mithat Efendi’nin eserlerini okudu. Eğitimini 1883'te birincilikle bitiren Rasim, Posta ve Telgraf Nezareti’ne memur olarak girdi.
- Memuriyeti sevemedi
Ahmet Rasim, memuriyetinin ilk aylarında Binbaşı Bilal Bey'in kızı Sadberk Hanım'la evlendi.
Memuriyetten ayrılarak, yaşamını yazı yazarak kazanmak isteyen Rasim, Fransızca'dan çevirdiği bazı yazıları Ahmet Mithat Efendi'ye götürmesinin ardından, 1885'te Tercüman-ı Hakikat'te yazmaya başladı.
Usta yazarın kaleme aldığı makale, tercüme ve şiirler, 1885-1908 arasında Şafak, Gülşen, Hamiyyet, Sebat, Berk, Envar-ı Zeka, Maarif, Resimli Gazete, Hazine-i Fünun, Mekteb, Mecmua-i Ebüzziya, Pul, Musavver Fen ve Edeb, İrtika ve Servet-i Fünun dergileriyle Tercüman-ı Hakikat, İkdam, Sabah, Basiret ve Saadet gazetelerinde yayımladı.
Kadın dergisi Malumat'ta yayınlanan yazılarını, "Leyla Feride" takma adıyla kaleme aldı.
Rasim, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in 1898'deki Suriye gezisi için Malumat gazetesi tarafından Suriye'ye, 1916'da ise Sabah gazetesince savaş muhabiri olarak Romanya cephesine gönderildi.
Hüseyin Rahmi ile 1908'de yayın hayatına başlayan 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllabi" adlı mizah gazetesini çıkaran yazar, tarih, dil bilgisi, imla ve aritmetik gibi çeşitli konulardaki eserlerini de kitap halinde bastırdı.
- Mecidi nişanıyla ödüllendirildi
Usta edebiyatçı, 1907-1908'de yazdığı yazıları topladığı "Menakıb-ı İslam" adlı kitabıyla II. Abdülhamid tarafından, Mecidi nişanıyla ödüllendirildi.
İstanbul milletvekili olarak 1927’de seçilen Rasim, 21 Eylül 1932'de Heybeliada’daki evinde yaşama veda etti.
Şiir, hikaye ve roman alanlarında çok sayıda esere imza atan usta edebiyatçı, "Şehir Mektupları", "Eşkal-i Zaman", "Cidd-ü Mizah" ve "Gülüp Ağladıklarım" adlı inceleme, araştırma ve gözleme dayanan eserleriyle bugünün okuruna da ulaştı.
Rasim, müzik alanında da eserler verdi, besteleri de kendisine ait olan pek çok şarkı sözünü kaleme aldı. "Bu akşam gün batarken gel/ Sakın geç kalma, erken gel” dizeleriyle başlayan uşşak makamındaki unutulmaz eseri, yakın dostu müzisyen Tatyos Efendi tarafından bestelendi.
Usta edebiyatçının eserlerinden bazıları şöyle:
"İlk Sevgi" (1890), "Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi" (1891), "Mesakk-ı Hayat" (1891), "Mehalik-i Hayat" (1891), "Endişe-i Hayat" (1891), "Meyl-i Dil" (1891), "Mektep Arkadaşım" (1893), "Gam-ı Hicran" (1896), "Belki Ben Aldanıyorum" (1909), "Gecelerim" (1894), "Muharrir, Şair, Edip" (1924), "Falaka" (1927), "Romanya Mektupları" (1917), "Külliyat-ı Say ü Tahrir: Makalat ve Musahabat", "Külliyat-ı Say ü Tahrir: Menakıb-ı İslam", "Şehir Mektupları", "Tarih ve Muharrir" (1913), "Ciddiyet ve Mizah" (1920), "Eşkal-i Zaman (1918), "Gülüp Ağladıklarım" (1924), "Muharrir Bu Ya" (1926), "Arapların Terakkiyat-ı Medeniyesi"(1888), "Tarih-i Muhtasar-ı Beser" (1887), "Eski Romalılar" (1887-1889), "Terakkiyat-ı İlmiye ve Medeniye" (1887), "Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi" (1910-1912), "Matbuat Tarihine Medhal: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi" (1927), "Edebiyat-ı Garbiyeden Bir Nebze" (1886), "Cümel-i Hikemiye-i Ecnebiye" (1886), "Cizvit Tarihi" (1887), "Ezhar-ı Tarihiye" (1887), "Ürani" (1891), "İki Damla Gözyaşı" (1894), "Karpat Dağlarında (1896), "Kaptan Jipson" (1902), "Asya Kumsallarında" (1904)