Eskişehir’de eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği Hekim Bingöl’ü (49) çevreyolu kenarında bıçakla öldürüp, moloz yığınlarıyla cesedin üstünü kapatan sanığın yargılanmasına başlandı.
Konya’nın Yunak ilçesinde kaymakamlıkta çalışan Hekim Bingöl, daha önceki görev yeri İstanbul Küçükçekmece Kaymakamlığı’nda birlikte çalıştığı Hatice Ş. ile ilişkisi olduğu iddiasıyla kocası Ali Ş. tarafından Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Aydınlar Mahallesi yakınlarında bıçakla öldürüldü. Cesedi yol kenarındaki moloz yığınlarının arasına saklayan Ali Ş., Yunak İlçe Emniyet Amirliği ekiplerince İstanbul’da yakalanıp gözaltına alınarak ilçeye getirildi. Emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf eden Ali Ş., kayıp olan Hekim Bingöl’ün cesedinin yerini cinayet bürosu ekiplerine gösterdi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili iddianamenin tamamlanmasının ardından Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Açılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Ali Ş., maktul Hekim Bingöl’ün eşi ve oğlu ile taraf avukatları hazır bulundu. Hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istenen sanık Ali Ş. mahkemede, savcılık ve emniyetteki ifadelerini tekrarladı.
“Eşime özel paylaştığı durumda ‘geçen sefer çok güzeldi, tekrar yapalım’ yazıyordu”
Mahkemedeki ifadesinde İstanbul’da 4 yıldır yaşadığını ve öldürdüğü Hekim Bingöl ile eşiyle aynı yerde çalışması aracılığıyla tanıştığını söyleyen sanık Ali Ş., “23 yıldır askeri personelim. 2017 yılında İstanbul’a atandım. Eşim Hatice de Küçükçekmece Kaymakamlığı’na tayin oldu. İstanbul’da 4 yıl kaldım. Hekim’i eşimle aynı yerde çalıştığı için tanırım. Hekim son 2 yıldır eşime mesajlar atmaya başladı. Son aylardaki mesajlar sıklaşmaya ve uzun sürmeye başladı. Eşime durumu sorduğumda bana işiyle alakalı olduğunu söylüyordu. Eşim sert bir mizaca sahip olmasına rağmen bu mesajlaşmalarda yüzünde sevinç beliriyordu. Bazen 1-2 saat mesajlaştıkları oluyordu. Eşime sorunlarını işteyken halletmesini söyledim. O da diğer memurların arasında konuşamadıklarını ve bu sebeple mesajlaştıklarını söyledi. Pandemi başladığında Hekim, Seyahat İzin Kurumu’nda görevliydi. Eşim bana Hekim’in disiplin soruşturmaları olduğunu ve Yunak’a tayin olabileceğini söyledi. Bana ‘inşallah gitmez, onsuz iş yeri hiç çekilmez’ dedi. 2019 Haziran sonlarında eşimin telefonunu kontrol ettim. Hekim’in paylaştığı bir durum vardı ancak bende numarası olmasına rağmen göremiyordum. Durumda ‘geçen sefer çok güzeldi, tekrar yapalım’ yazıyordu. Eşime sorduğumda durumun kendisine özel olmadığını, herkesin görebildiğini söyledi” diye konuştu.
“Ben küçükken aldatma mevzusu yüzünden babam da annemi baltayla öldürmüştü”
Eşiyle Hekim Bingöl arasındaki ilişkiden şüphelendiğini kaydeden Ali Ş., eşi durumu itiraf ettikten sonra çok öfkelendiğini aktararak, “Şüphelenmiştim ve daha sonra eşime aralarında ilişki olup olmadığını sordum. İnkâr etti ancak bana doğruyu anlatmasını, telefon teknik takibiyle durumun ortaya çıkacağını söyledim. Hatice ağlayarak bana durumu anlattı, cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Çok öfkelendim, yüzüne tükürüp bela okudum. Evden çıkıp 7-8 saat bir parkta oturdum ve çocukluğumu düşündüm. Benim babam da aldatma mevzusu yüzünden annemi baltayla öldürmüştü” ifadelerini kullandı.
“Psikiyatri tedavisi ve psikolog desteği aldım”
İlişkiyi öğrendikten sonra kendisini değersiz hissetmeye ve intiharı düşünmeye başladığını söyleyen sanık Ali Ş., “İştahsızlık yaşamaya başladım. Kendimi değersiz hissediyordum, intihar etmeyi düşündüm. 8 ay böyle geçti. Çocuklarımın etkilenmemesi için hiçbir şeyi belli etmedim. Kabuslar görmeye, kilo kaybı ve bayılmalar yaşamaya başladım. 2020’nin yaz ortalarında Hekim’in durumunu gördüm, ‘Hatice aşkım seni çok özledim gitmeden görüşelim’ yazıyordu. Eşime bunun ne olduğunu sordum, o da kendisinin ilişkiyi bitirdiğini söyledi. Biz eşimle sosyal medya hesaplarımızı kapattık. İstanbul’da 2 hastanenin psikiyatri servislerinde tedavi gördüm. Ayrıca çalıştığım jandarma komutanlığında psikolog desteği de aldım” dedi.
“Kabuslarımda Hekim’in çalışmak için İstanbul’a geri döndüğünü ve ilişkilerinin devam ettiğini görüyordum”
Maktulün eşinin peşini bırakmadığını öne süren sanık Ali Ş., “Eşim, Hekim’in peşini bırakmadığını söylemişti. Hekim’in ona ‘nasılsın’ diye mesaj attığını gördüm. Kabuslarımda Hekim’in çalışmak için İstanbul’a geri döndüğünü ve eşimle ilişkiye devam ettiklerini görüyordum. Eşime o gün işe gitmemesini söyledim. Eşim ise Hekim’in kaymakamlığa geldiğini ve ayaküstü konuştuklarını söyledi. Hekim’i arayıp eşimin peşini bırakmasını söyledim. Hekim bana ‘eşin isterse yine yaparım’ gibi sözlerle çıkıştı ve bana Yunak’taki adresini verdi. 2021 Şubat ayında eşimin telefonunun çöp kutusuna baktım ve Hekim’le olan mesajlaşmasını gördüm. Hekim’i tekrar arayıp konuşmak istediğimi, onu alıp İstanbul’a getirerek ben ve eşimle birlikte aramızdaki meseleyi çözmek istediğimi söyledim” şeklinde konuştu.
“Adam olsaydın da izin vermeseydin’ dedi”
Öldürdüğü adam ile konuşmak için Yunak’a gittiğini ve birlikte İstanbul’a dönerlerken aralarında tartışma çıktığını ileri süren sanık Ali Ş. “5 Mart 2021’de kendi aracımla Yunak’a gittim. Oraya hiçbir şekilde Hekim’i öldürmek amacıyla gitmedim. Adresi bulup evine gittim. Kapıyı açtı içeri girdim ve 5-10 dakika salonda oturdum. Hazırlanınca evden çıktık. Arabaya bindik, o arkaya oturdu ben sürüyordum. İstanbul’a gitmek için yola çıktık. Telefonu aracın manevrasıyla düşüp ses çıkarıyordu. Ön tarafa koyabileceğimi söyledim ve alıp koydum. Seyir halindeyken yol kenarında çöp gördüm ve araçtaki çöpleri atarken ona maddi zarar vermek için telefonunu da attım. Sivrihisar civarlarında bir köyün oralara gelmiştik. ‘Aynı şeyi senin karına yapsalar sen ne yapardın?’ diye sordum. Sinirlendi ve ‘adam olsaydın da izin vermeseydin, altındakine sahip olamazsan başkası gelir olur’ gibi tahrik edici şeyler söyledi. Aracı kenara çekip onu dövmek için arabadan indim. Kapıya doğru yaklaşırken, kapıyı açıp bana bıçak savurdu. Bileğine sarıldım ve yere düştük. Bıçağın kabzasından tuttum, o sırada dizlerinin üstündeydi. Elinden bıçağı kurtarmaya çalışırken ensesine saplandı. Bıçağı çıkardım, hareketsiz yatıyordu. Bıçağı arabanın konsoluna koydum. 5-10 dakika ağladım, olayın pişmanlığını yaşadım. Sonra yol kenarında moloz yığınları gördüm ve cesedi oraya sakladım. İstanbul’a doğru yola çıktım. Üzerimde bıçak veya tabanca götürmemiştim. Kendimi savunmak istedim. Keşke en başta oraya gitmeseydim, pişmanım” dedi.
Maktulün eşi ve oğlu N.B. ile Ö.B.’nin avukatı soruşturma aşamasında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna göre sanık Ali Ş.’nin maktulü 10 bıçak darbesiyle öldürdüğünü belirterek, sanığın ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan yargılanması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 3 Şubat 2022 tarihine erteledi.