Türk rock müziğinin efsanevi ismi 82 yaşındaki Erkin Koray, uzun süredir yaşadığı Kanada'nın Toronto şehrinde yaşamını yitirdi.
Türk rock müziğinin efsanevi ismi 82 yaşındaki Erkin Koray'ın sevenleri için üzücü haber geldi...
Koray uzun süredir yaşadığı Kanada’nın Toronto şehrinde hastaneye kaldırıldı.
Akciğeriyle ilgili rahatsızlıklarının yanı sıra yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarıyla savaşan Erkin Koray’dan akşam saatlerinde hayatını kaybetti.
Acı haberi kızı sosyal medya hesabında duyurdu.
Bakan Ersoy'dan başsağlığı mesajı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından hayatını kaybeden Erkin Koray için başsağlığı mesajı yayımladı.
Bakan Ersoy mesajında, "Anadolu Rock müziğinin usta ismi, Cemalim, Fesuphanallah, Çöpçüler gibi unutulmaz şarkılarla hafızalarımıza kazınan Erkin Koray'ı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum" ifadelerine yer verdi.
Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı'dan başsağlığı mesajı
Başkan Pekyatırmacı da sosyal medya hesabından hayatını kaybeden Erkin Koray için başsağlıkı mesajı yayımladı.
Pekyatırmacı, "Anadolu rock müziğinin efsane ismi, değerli sanatçımız Erkin Koray’ın vefat haberini üzülerek öğrendim. Değerli sanatçımıza Allah’tan rahmet; ailesine ve tüm sanat camiasına baş sağlığı diliyorum." ifadesinde bulundu.
Erkin Koray kimdir?
Erkin Koray 24 Haziran 1941 tarihinde Kadıköy'de doğdu. Türk Rock Anadolu rock sanatçısı.
Anadolu rock, psychedelic rock ve hard rock türünde özgün eserler vermiş olmakla birlikte birçok türküyü yeniden düzenlemiştir.
Özgün çalışmaları, doğu ve batı müziklerinde yaptığı çalışmalarla birçok müzisyeni etkilemiştir. Cemalim, Köprüden Geçti Gelin gibi çalışmaları ile Türk halk müziği, Nihansın Dideden, Kıskanırım gibi parçalar ile Türk sanat müziği eserlerini yorumlayarak Türk Rock müzik tarzının en önemli eserlerini vermiştir.
Şaşkın (Ala Ain Moulayiteen) (Dabke), Estarabim, Çöpçüler, Fesuphanallah gibi geniş kitlelerin beğenisini kazanan Arabesk-rock parçaların yanında, Mesafeler, Yağmur gibi psychedelic rock'a uzanan ve Krallar, "Akrebin Gözleri", "Öfke" gibi metal müzik olarak nitelendirilebilen birçok önemli çalışmaya imza atmıştır. 1960'ların sonuna doğru, bağlamanın sesini müzik yapılan mekanlarda daha çok duyurmak ve rock müziğinde de kullanabilmek için elektro bağlamayı icat ettiği söylenir.
24 Haziran 1941 tarihinde İstanbul'da doğdu. Küçük yaşlarda, piyano öğretmeni olan annesi Vecihe Koray'dan piyano öğrendi, daha sonra gitar çalmaya başladı. İstanbul Alman Lisesi'nde eğitim gördüğü '50'li yılların ikinci yarısında , arkadaşları ile kurduğu amatör topluluk olan Erkin Koray ve Ritimcileri ile dönemin güncel parçalarını çalmaya başladı. Lise eğitiminin ardından '60'lı yılların başına dek çalışmalarını yarı amatör yarı profesyonel olarak sürdürdü.
1959 yılında ilk grubu Erkin Koray Ve Ritimcileri'ni kurdu. 1962 yılında çeşitli müzikli mekânlarda programlar yaptığı sıralarda aldığı bir teklif ile bir yüzünde Bir Eylül Akşamı, diğer yüzünde It's So Long adlı İngilizce parça bulunan ilk 45'liğini kaydetti. Ancak bu plak 1966 yılında piyasaya çıktı. Erkin Koray askerliğini 1963-1965 yılları arasında Ankara'da Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası'nda Solist ve Gitarist olarak yaptı.
Terhisi sonrasında Almanya'nın Hamburg şehrine giden Erkin Koray 1966 yılında Türkiye'ye dönüşünden sonra Erkin Koray Dörtlüsü adlı grubu kurdu. 1967 yılında basılan, bir yüzünde "Kızları da Alın Askere", diğer yüzünde "Aşk Oyunu" adlı parçalar bulunan 45'liği ile önemli başarı kazandı. Özellikle "Kızları da Alın Askere" parçası Erkin Koray'ın geniş kitleler tarafından tanınmasında önemli rol oynamıştır.
1968 yılında, Hürriyet Gazetesi tarafından yapılan "Altın Mikrofon" yarışmasına katıldı. Bu yarışmada 4. olan Erkin Koray'ın yarışmadaki şarkıları "Meçhul" ve "Çiçek Dağı" daha sonra bir plak şirketi tarafından piyasaya çıkarılarak 800 bin adet gibi büyük tiraj yaptı. Grubu ile bir yandan konser verdi, bir yandan da Kulüp, Bar gibi çeşitli müzikli mekanlarda çalışmaya devam etti.
Bu ilk önemli başarıyı, 60'lı yılların sonlarına dek ardı ardına gelen: "Anma Arkadaş", "Hop Hop Gelsin", "Sana Bir Şeyler Olmuş", "Seni Her Gördüğümde" gibi hepsi büyük beğeni toplayan parçalar takip etmiştir.
1969 yılında kurduğu Yeraltı Dörtlüsü adlı grubu ile Türkiye'de ilk "Underground" müzik akımının öncüsü oldu. 70'li yılların başlarına gelindiğinde Koray Türkiye'de oldukça geniş bir dinleyici kitlesine sahiptir ve kendine özgü müzik çizgisi belirginleşmiş durumdadır.
1971'de Erkin Koray Süper Grup, 1972'de Ter gruplarını kuran Koray , 1970-1974 yılları arasında Türkiye müzik listelerinde üst sıralarda yer alan klasikleşmiş birçok esere imza atmıştır. "İlahi Morluk", "Aşka İnanmıyorum", "Mesafeler", "Züleyha", "Silinmeyen Hatıralar", 1974'te "Şaşkın", "Fesuphanallah" bu dönem eserlerindendir.
Erkin Koray 1974-1984 yılları arasında kısa sürelerle Türkiye'ye gelişleri dışında Hollanda, Almanya ve Kanada'da yaşadı. Hakkında pek fazla bilgi olmayan bu dönemde, "Estarabim", "Arap Saçı" gibi çok bilinen eserleri yayımladı. Koray 1977 yılında kurduğu Erkin Koray Tutkusu adlı LP ve aynı adlı gruptan sonra, kısa süreli beraberlikler dışında başka grup kurmamıştır.
24 Haziran 1941 tarihinde İstanbul'da doğdu. Küçük yaşlarda, piyano öğretmeni olan annesi Vecihe Koray'dan piyano öğrendi, daha sonra gitar çalmaya başladı. İstanbul Alman Lisesi'nde eğitim gördüğü '50'li yılların ikinci yarısında , arkadaşları ile kurduğu amatör topluluk olan Erkin Koray ve Ritimcileri ile dönemin güncel parçalarını çalmaya başladı. Lise eğitiminin ardından '60'lı yılların başına dek çalışmalarını yarı amatör yarı profesyonel olarak sürdürdü.
1959 yılında ilk grubu Erkin Koray Ve Ritimcileri'ni kurdu. 1962 yılında çeşitli müzikli mekânlarda programlar yaptığı sıralarda aldığı bir teklif ile bir yüzünde Bir Eylül Akşamı, diğer yüzünde It's So Long adlı İngilizce parça bulunan ilk 45'liğini kaydetti. Ancak bu plak 1966 yılında piyasaya çıktı. Erkin Koray askerliğini 1963-1965 yılları arasında Ankara'da Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası'nda Solist ve Gitarist olarak yaptı.
Terhisi sonrasında Almanya'nın Hamburg şehrine giden Erkin Koray 1966 yılında Türkiye'ye dönüşünden sonra Erkin Koray Dörtlüsü adlı grubu kurdu. 1967 yılında basılan, bir yüzünde "Kızları da Alın Askere", diğer yüzünde "Aşk Oyunu" adlı parçalar bulunan 45'liği ile önemli başarı kazandı. Özellikle "Kızları da Alın Askere" parçası Erkin Koray'ın geniş kitleler tarafından tanınmasında önemli rol oynamıştır.
1968 yılında, Hürriyet Gazetesi tarafından yapılan "Altın Mikrofon" yarışmasına katıldı. Bu yarışmada 4. olan Erkin Koray'ın yarışmadaki şarkıları "Meçhul" ve "Çiçek Dağı" daha sonra bir plak şirketi tarafından piyasaya çıkarılarak 800 bin adet gibi büyük tiraj yaptı. Grubu ile bir yandan konser verdi, bir yandan da Kulüp, Bar gibi çeşitli müzikli mekanlarda çalışmaya devam etti.
Bu ilk önemli başarıyı, 60'lı yılların sonlarına dek ardı ardına gelen: "Anma Arkadaş", "Hop Hop Gelsin", "Sana Bir Şeyler Olmuş", "Seni Her Gördüğümde" gibi hepsi büyük beğeni toplayan parçalar takip etmiştir.
1969 yılında kurduğu Yeraltı Dörtlüsü adlı grubu ile Türkiye'de ilk "Underground" müzik akımının öncüsü oldu. 70'li yılların başlarına gelindiğinde Koray Türkiye'de oldukça geniş bir dinleyici kitlesine sahiptir ve kendine özgü müzik çizgisi belirginleşmiş durumdadır.
1971'de Erkin Koray Süper Grup, 1972'de Ter gruplarını kuran Koray , 1970-1974 yılları arasında Türkiye müzik listelerinde üst sıralarda yer alan klasikleşmiş birçok esere imza atmıştır. "İlahi Morluk", "Aşka İnanmıyorum", "Mesafeler", "Züleyha", "Silinmeyen Hatıralar", 1974'te "Şaşkın", "Fesuphanallah" bu dönem eserlerindendir.
Erkin Koray 1974-1984 yılları arasında kısa sürelerle Türkiye'ye gelişleri dışında Hollanda, Almanya ve Kanada'da yaşadı. Hakkında pek fazla bilgi olmayan bu dönemde, "Estarabim", "Arap Saçı" gibi çok bilinen eserleri yayımladı. Koray 1977 yılında kurduğu Erkin Koray Tutkusu adlı LP ve aynı adlı gruptan sonra, kısa süreli beraberlikler dışında başka grup kurmamıştır.
Erkin Koray, 1982'de Benden Sana albümünü yayınladı. Albümün bir kısmını Almanya'da Köln ve Hamburg'da kaydederken bir kısmını da İstanbul'da kaydetti. Albümde Koray'a, Haluk Taşoğlu ve Sedat Avcı'nın yanı sıra Hint müzisyen Harpal Singh de destek verdi. Albümdeki şarkıların bir kısmı (Meyhanede, Öyle Bir Geçer, Sayın Arkadaşım Osman) Hint müzisyenlerin bestelerine Erkin Koray'ın Türkçe yazdığı sözlerden oluşur.
Bir sene sonra ise İlla Ki albümünü yayınladı. Bu albüm içindeki şarkılar kadar, Nuri Kurtcebe'nin çizdiği albüm kapağı ve plak versiyonunun şeffaf olmasıyla da dikkat çekiyordu. Miksajı Köln'de yapılan albümde İlla Ki, Deli Kadın, Tek Başına gibi hit şarkıların yanında Kızları da Alın Askere ve Hop Hop Gelsin gibi eski şarkıların da yeni yorumları yer alıyordu.
Türkiye'ye kesin dönüşünün ardından, ailevi sorunlarından dolayı kendisi için pek verimli geçmeyen 1985-1990 yılları arasında belki en çok bilinen çalışması olan Çöpçüler ile büyük bir çıkış yaptı. Çöpçüler'in de yer aldığı Ceylan 1985'te yayınlandı. Albümde Erkin Koray, çoğu enstrümanı kendi çalmıştı. Bu dönemde, devrin modasına uyarak piyanist-şarkıcı olarak bir restoranda müzik yapmaya başladı; nedeni olarak da "para kazanması gerektiği" olduğunu belirtti.
Bu dönemin diğer bir önemli ve özgün eserlerinden biri de 1986'da yayınlanan Gaddar albümü oldu. Anılan maddi sıkıntılar, sanatçıyı tek bir sentezleyici eşliğinde kaydedilen Çukulatam Benim (1987) gibi düşük bütçeli yapımlara zorlamıştır. Bu albümde de Şaşkın ve Sana Bir Şeyler Olmuş şarkılarının taverna müziği tadındaki yorumları bulunmaktaydı. 1989'da Hay Yam Yam albümü çıktı. Bu albümde klip çektiği Hayat Katarı şarkısı Kemal Sunal filmi Abuk Subuk Bir Film filminde kullanılmıştı. 1990 yılında yayınladığı Tamam Artık albümü de önceki albümlerinden farklı olmayan bir şekilde eski ve yeni şarkıların karışık bulunduğu bir albüm oldu.
Erkin Koray'ın hayatı genellikle ekonomik sıkıntılarla geçmiştir. Yaptığı çıkışlar, son derece popüler olan çalışmaları onu maddi açıdan rahatlatmaya yetmemiştir. Müziği kendine yaşam biçimi olarak seçmiş olan Koray ve dönemdaşı birçok özgün sanatçı, o dönemlerde belirsiz olan telif hakları, sınırlı çalışma olanakları, sağlıksız bir yapıya sahip olan müzik piyasası ve müzik dinleyicisinin düşük alım gücü gibi nedenlerle bu sıkıntılardan kurtulamamışlardır. Bunlardan bazıları küserek müziği bırakmışlar ve daha iyi maddi koşullar elde edebilecekleri işler ile uğraşmışlardır. Erkin Koray telif hakları en çok ihlal edilmiş sanatçılarımızdan biri olmuştur. Bu nedenlerle nerede ise hiçbir zaman arzu ettiği yapımları gerçekleştirecek parasal kaynak bulamamıştır.
Yenilikçi, sentezci, deneyci bir müzik çizgisi olan Erkin Koray; sıra dışı şarkı sözleri, kendine özgü vokal biçemi, uzun saçları, özgün kıyafetleri ve bunun gibi daha birçok nedenle dönemin yayın tekeli olan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu TRT tarafından dışlanmıştır. Eserlerinin nerede ise tamamı yakın zamanlara kadar, TRT denetimi tarafından yayımlanmaya uygun görülmemiştir. Bu durum Türkiye'de özel yayın kuruluşlarının ortaya çıkışına kadar süregelmiş ve Koray'ın dinleyici kitlesinin sınırlı kalmasına yol açmıştır.
1990 - 1993 yıllarında, genelde Öyle Bir Geçer, Arapsaçı, Fesupanallah, Şaşkın, Sevince ve Yalnızlar Rıhtımı vb. hitleri içeren bir toplama albüm serisi ve bir de Best Of piyasaya sürdü. 1990'da yayınladığı Tamam Artık albümünden sonra bir sessizlik ve plak şirketlerine küskünlük dönemine giren sanatçı, 1991'de Tek Başına Konser adlı konser kayıtlarından oluşan dışında albüm çalışmalarına ara verdi.
1996 yılına kadar süren bu sessizlik, iddialı ve görece yüksek bütçeli Gün Ola Harman Ola albümü ile bozulmuştur. Büyük satış başarısı göstermeyen ancak eleştirmenlerce olumlu eleştiriler alan bu çalışmayı 1999 yılında yayımlanan Devlerin Nefesi adlı son albümü takip etmiştir.
Erkin Koray, kendisi ile özdeşleşen 1961 yılı yapımı Gibson marka SG kasasında o zamanlar SG adını almamış ve Les Paul Custom olarak geçen çok değerli bir elektro gitara sahiptir. Son zamanlarda pek kullanmadığı bu gitarı bir dönem Mecidiyeköy Pamukbank şubesinde bir kiralık kasada muhafaza etmiştir. Sanatçı sert çalma uslubu nedeni ile yıpratmaktan çekindiği için böyle bir yola başvurmuştur.
Kızını okuldan almasıyla gündem olmuştu!
Kızı Damla Koray'ı açıklamadığı nedenlerle okuldan almış, eğitimini evde kendi olanakları ile vermiştir.
Konser ve müzikli mekân çalışmalarına halen devam etmekte olan Erkin Koray'ın yeni bir albüm hazırlığında olduğu söylenmektedir (2006).
Erkin Koray, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri'nde oyunu MHP'ye vereceğini açıkladı. Bu açıklaması özellikle sol kesimden dinleyicileri arasında büyük şaşkınlık yarattı. Koray ise 30 Temmuz 2007'de, 50. sanat yılını kutladığı Harbiye'deki konserine başlarken bu duruma açıklık getirmeye çalıştı. Koray, gençlerden izin alarak kendi devreleriyle bir miktar konuşmak istediğini söyledi. Konuşmasında, her şeyi erken yapma özrü olduğunu, (Türkiye'de henüz mevcut ya da yaygın değilken erkekte uzun saç, elektrogitar, uzun topuk, rock müzik gibi) hayatının böylece devam ettiğini söyledi.
Türk halkını 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri'nde oy vermeye çağıran Erkin Koray “Mevcut iktidarın ülkemizi ne hale getirdiği ortada. 22 Temmuz’da yapılacak seçimin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli seçimi. Ülkesini seven herkesin ülkesini kurtarmak için bu seçimlerde sandığa gideceğine eminim” dedi.