Karatay ilçesi kırsalında bulunan Kızılcakuyu, Karadona ve Akbaş mahallesinde orman muhafaza memurluğu yapan 5 çocuk babası Ahmet Akdeniz, görev yaptığı 3 mahallenin yolları, cami bahçelerine ve mezarlıklarına on binlerce badem, dut ve vişne ağacı ekti. Akdeniz, emekli olduktan sonra memleketi Taşkent ilçesi Balcılar Mahallesi'ne döndü.
Şimdiye kadar diktiği ağaçların tam sayısını hatırlayamadığını, 30 binin üzerinde ağacı toprakla buluşturduğunu anlatan Akdeniz, "Tabiat aşığı bir adamım. 'Ölürsem bu ağaçlar beni hatırlatır', dedim. Kaç tane ağaç ektim, hesabını yapamadım ama şimdiye kadar diktiğim ağacın sayısı 30 bini geçmiştir. Bir dağın yamacını tamamen ağaçla kapladım. Aradan zaman geçti, Konya'ya döndüm. Oradaki tanıdıklarım beni alıp, görev yaptığım köylere götürdüler. 'Şu ağaçlara bir bak' dediler. Bir baktım, her yer orman olmuş. 'Dikenden Allah razı olsun' dedim. 'Bu ağaçlar senin diktiklerin' dediler. Orada Allah'a hamdettim. Emekli olup, kendi köyüme döndüm. Balcılar köyünün etrafına meyve ağaçları ve meşe palamudu diktim. Buradaki mezarlıkta her bir mezarın yanına vişne, dut ağacı diktim" diye konuştu.
Diktiği ağaçların meyvelerini insanların ve hayvanların yiyebilecek olmasının kendisini mutlu ettiğini ifade eden Akdeniz, şunları söyledi: "Yoldan gelip geçen çocuklar, hayvanlar yiyecek diye bu görevi üstlendim. Orman bekçisi olduğumda 3 köyde çalıştım. Oradan insanlar beni arayıp, 'Sen gittin ama diktiğin ağaçların olmasa seni unuturduk' diyorlar. O ağaçlar kuruyuncaya kadar çoluk çocuk meyvesini yer, beni hatırlar. Bu dünya gelir, geçer. İnsan eseriyle anılır. Esersiz insanı kimse anmaz.