İsrail'in Filistin'e saldırıları, Şifa Hastanesi çevresinde yoğunlaştı. Elektrik ve su olmayan hastanede solunum cihazları durdu. Sağlık çalışanları yoğun bakımdaki bazı hastalara saatler boyunca suni teneffüs yapmak zorunda kaldı.
Gazze'deki yetkililer İsrail'in haftalardır süren elektrik ve yakıt ablukası nedeniyle karanlığa gömülen hastanede, kuvözde oksijene bağlı bebeklerden ikisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
WSJ, İsrail'in bombaladığı Şifa Hastanesi'ndekilerle konuştu: "Gidecek yerimiz yok”
Yetkililer, hastanenin yoğun bakım servisinde kalan 4 kişinin tıbbi cihazlara enerji sağlanamadığı için hayatını kaybettiğini, 36 bebeğin yaşamının da risk altında olduğunu söyledi.
Hastane direktörü Dr. Muhammed Ebu Silmiye, mevcut durumu, "Ameliyatlar durmak zorunda kaldı. Diyaliz işlemlerini durdurduk ve yenidoğan ünitesi de korkunç bir durumda" sözleriyle özetledi.
Solunum cihazlarının durduğu hastanede, sağlık çalışanlarının yoğun bakımdaki bazı hastalara saatler boyunca suni teneffüs yapmak zorunda kaldığı ifade edildi.
Güneye gidin diyor, giderken vuruyor
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, doktorlar ve görgü tanıklarının aktardığı bilgilere göre Şifa Hastanesi, İsrail tankları ve birlikleri tarafından tamamen kuşatılmıştı durumda. Hastane çevresinde ayrıca keskin nişancıların da konuşlandığı belirtiliyor.
Cuma günü 4 hastanenin tahliye edildiği Gazze'de İsrail, Şifa Hastanesi'nin içinde bulunduğu hastanelere sığınan kişilerin ve hastaların güneye gitmesi çağrılarında bulunuyor.
Ancak New York Times'ın hastane içindeki birden fazla kaynağa dayandırdığı habere göre, cumartesi günü hastaneden ayrılmaya çalışan bir aile keskin nişancı ateşinin hedefi haline geldi. Olayda en az bir kişi hayatını kaybetti.
DSÖ: Şifa Hastanesi'nde durum çok vahim
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Gazze Şifa Hastanesi'nde durum çok vahim. Hasta ölümlerinde feci oranda artış var. Ne yazık ki hastane artık hastane olarak hizmet veremiyor" ifadelerini kullandı.
Hastanede elektriğin ve suyun olmadığı, internetin ise çok zayıf olduğu 3 gün yaşandığını kaydeden Ghebreyesus, bu durumun temel bakım hizmetlerinin sağlanmasını önemli derece etkilediğini belirtti.
Ghebreyesus, bölgede sürekli duyulan silah sesleri ve bombalamaların, zaten kritik olan koşulları daha da kötüleştirdiğini vurguladı.
Güvenli bölge olması gereken hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünyanın sessiz kalamayacağının altını çizen Ghebreyesus, "derhal ateşkes" çağrısında bulundu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana 43'ü Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 361'i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre, ölenlerin sayısı 11 bin 180’i aştı, bu kişilerin en az 4 bin 609'unu çocuklar ve 3 bin 100'ünü kadınlar oluşturuyor.
Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 186 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 73 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.