Bu hafta Cuma hutbesinde milli ve manevi değerlerin muhafazasına dikkat çekilecek.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan hutbede, İslam'ın temel inanç esaslarından birinin de peygamberlere iman olduğu vurgulandı.
Hutbede, "İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem’den son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’e kadar bütün peygamberlere iman etmek, inancımızın gereğidir.[1] Peygamberler, Allah’ın kutlu elçileridir. Onlar, Yüce Rabbimizin emir ve yasaklarını insanlara bildirmek için gönderilmişlerdir. İnsanlık, hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt etmeyi onlardan öğrenmiştir." ifadelerine yer verildi.
"Hiçbir batıl inancı, tutum, davranış ve sembolü kabul edemeyiz"
Bütün peygamberler gibi Hz İsa'nın da İslam'ı tebliğ eden bir peygamber olduğunun belirtildiği hutbede, şunlar kaydedildi:"O da, Allah’tan başka ilah olmadığını, kulluk ve itaatin yalnızca tek olan Allah’a yapılması gerektiğini insanlığa haber vermiştir. Bizler, Yüce Rabbimizin gönderdiği bütün peygamberlere iman ettiğimiz gibi, Hz. Îsâ’nın da Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna iman ederiz. Bütün peygamberleri sevdiğimiz gibi onu da severiz. Bununla birlikte Hz. Îsâ’ya dayandırılarak tarihi süreç içinde ortaya çıkan; onun tebliğ etmediği ve Cenâb-ı Hakk’ın razı olmadığı hiçbir batıl inancı, tutum, davranış ve sembolü kabul edemeyiz, hayatımızın bir parçası haline getiremeyiz."
"İslam dışı figürle özenmek inancımıza aykırıdır"
Milletleri güçlü kılan, onları emin adımlarla geleceğe taşıyan temel unsurun milli ve manevi değerlere bağlı kalmaları olduğuna vurgu yapılan hutbede, kendi değerlerinin yerine başkalarının değerlerini, kendi sembollerinin yerine başkalarının sembollerini benimseyen milletlerin ayakta duramayacağına işaret edildi.
"Kendi medeniyetini unutup yabancı kültürlerin etkisi altına giren toplumlar; tarihlerini, dillerini, dinlerini ve kimliklerini kaybederler. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, "Kim bir kavme benzerse o da onlardandır." uyarısı hepimiz için önem arz etmektedir. Bu sebepledir ki, dinimiz ve geleneğimizle hiçbir bağı olmayan, İslam dışı geleneklerden kalan figürlere özenmek, onlar gibi giyinmek, onlar gibi hediyeler dağıtmak, inancımıza aykırıdır, yanlıştır."
"Bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar ağır bir vebal"
İnsanları hak ve hakikate davet eden bir peygamberin doğumunun, onun getirdiği değerlere aykırı olarak kutlanamayacağına dikkat çekilen hutbede, "Dolayısıyla helal haram ölçülerine riayet edilmeyen ve mahremiyet sınırlarını aşan her türlü eğlence ve davranış, inancımıza aykırıdır, günahtır. Ayrıca hangi sebeple olursa olsun, masumları katledenlere destek verenlerin sattıkları ürünlerle hediyeleşmek, başta Gazze şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar ağır bir vebaldir." denildi.
Ayrıca, "Şu hususu da asla unutmayalım ki, kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren kumarı, aile ve toplumu temelinden sarsan zinayı, aklı ve iradeyi devre dışı bırakan uyuşturucu maddeleri, mutsuzluktan başka getirisi olmayan piyango ve diğer şans oyunları gibi haramları, yılbaşı kutlamaları dâhil hiçbir eğlence ve kutlama helal ve meşru hale getiremez." ifadelerine yer verildi.
"Bizi biz yapan ve bizi ayakta tutan değerlerimize sımsıkı sarılalım"
Hutbede şunlar anlatıldı:"Müslümanların, değerleri ve inançlarıyla uyuşmayan söz konusu yanlışlara düşmelerinin sebebi; dünyevileşmeleridir, ilahi ölçülerden uzaklaşmalarıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: 'İçinizden öyleleri olacak ki, önceki kavimlerin âdetlerini karış karış, arşın arşın takip edecekler. Hatta onlar bir kertenkele deliğine girseler bile peşlerinden oraya girecekler.' Öyleyse, bizi biz yapan ve bizi ayakta tutan değerlerimize sımsıkı sarılalım. Dinimizde asla yeri olmayan batıl inançlardan, yanlış tutum ve davranışlardan kendimizi, ailemizi, gençlerimizi ve çocuklarımızı koruyalım. Unutmayalım ki, Allah ve Resûlü’ne her haliyle tabi olanlar; dünyada huzura, ahirette ebedi kurtuluşa ulaşacaklardır.
Hutbe, Bakara Sûresinde yer alan şu ayetin mealiyle bitirildi: Sen onların dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla razı olmayacaklardır. De ki: 'Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.'"