İSTANBUL (AA) - Kadıköy Feneryolu Halk Eğitimi Merkezi'nin hazırladığı "Divan Edebiyatında Kuşlar" sergisi sanatseverlerle buluştu.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nin ev sahipliğinde Sultanahmet'teki Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleştirilen açılışta TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, sergiye ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını söyledi.
TYB İstanbul Şubesi'nin kültürün ve sanatın merkezi olması için çalıştıklarını dile getiren Bıyıklı, "Bundan sonra da aşk ve heyecanla kültürel ve sanatsal çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sanatın olduğu yerde güzellik, incelik olur." dedi.
Bıyıklı, sergiye eserleriyle katkıda bulunan sanatçıları tebrik ederek, "Geleneği canlı tutmak gelecek açısından önemlidir. Biz geleneği yanmış, sönmüş bir kül olarak değil, harlanması gereken bir ateş olarak görüyoruz. Gelenekten istifade etmesini bilen sanatçılar, eserlerinde ayrı bir derinlik yakalar." ifadelerini kullandı.
Sergide "Divan Edebiyatında Kuşlar" temasının seçilmesini manidar bulduğunu söyleyen Mahmut Bıyıklı, şunları kaydetti:
"Kuşlar sembol olarak klasik edebiyatımızda sık kullanılır. Şair bazen kendisini bazen de sevdiğini kuşa benzeterek hayal dünyasının zenginliğini okura sunar. Bülbül, Hüma, Zümrüdüanka gibi kuşlar, divan şiirinde sıkça karşımıza çıkar. Divan Edebiyatı, İslam kültüründen beslenmiştir. Özellikle tasavvuf kültürünü güçlü bir şekilde görürüz. Fakat Divan Edebiyatı bunun yanında mitolojiden de beslenmiştir."
Açılışta İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Öztürk, Prof.Dr. Muhammet Nur Doğan ve Prof. Dr. Cihan Okuyucu da sergiye ilişkin duygu ve düşüncelerini dile getirdi.
- "Divan edebiyatının zenginliğini gündeme getirmek istedik"
Kadıköy Feneryolu Halk Eğitimi Merkezi Görsel Sanatlar Öğretmeni Funda Aksüt Özbaş , AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl bir konsept belirleyerek, bu çerçevede sergiler yaptıklarını anlattı.
Bu sene "Divan Edebiyatında Kuşlar" konusunu çalıştıklarını dile getiren Özbaş, "Divan edebiyatında kuşlara çok fazla yer verilmiş. Dilin ağır olması nedeniyle günümüzde artık bu beyitler tamamen unutulmuş. Divan edebiyatının zenginliğini gündeme getirelim, hem kuşları işleyelim hem kursiyerlerimize bu konuda bilgilendirmeler yapalım istedik. Çünkü biz seçmiş olduğumuz konsepte dair kursiyerlerimize ön bilgilendirmeler yapıyoruz ve bilgilendirme sonrasında onlar çalışmaya başlıyorlar. Böylece hem üretim hem eğitim kısmı birlikte devam ediyor." şeklinde konuştu.
Özbaş, konunun kursiyerler tarafından da beğenildiğini dile getirerek, "Dönemin başından bu yana resim, seramik, çini ve giyim alanlarındaki hocalarımızın kursiyerleriyle çalışmaları sonucu kursiyerlerimiz üretimde bulundu." değerlendirmesini yaptı.
Özbaş, 90'a yakın kursiyerin yaklaşık 100 eserle katıldığı karma serginin 29 Nisan'a kadar görülebileceğini sözlerine ekledi.
Seramik öğrencisi Zeynep Zeliha Avcı ise ev hanımı olduğunu, sanata resimle başladığını, daha sonra seramiğe yöneldiğini, 2 senedir de eğitim alarak, kursların çok faydasını gördüğünü belirtti.
Avcı, seramik öğretmeni Pınar Baydar'ın önderliğinde rölyef, tablo, pano ve çini çalışmaları yaptıklarını, 3 boyutlu şekillendirme gibi farklı yöntemler kullandıklarını, eserlerin 2 kez fırınlandığını ve çalışmaların uzun bir sürede tamamlanabildiğini anlattı.