ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İslam'a karşı nefreti ortadan kaldırmak için devletlerin etkili mekanizmalar geliştirmesi gerektiğini belirterek, "İslam karşıtlığı, anti-semitizm ve Hristiyanofobi dahil olmak üzere dinsel nefretin neden olduğu tüm şiddet eylemlerine karşı birlikte durmalıyız. Biz, üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz." dedi.
Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki Daimi Temsilciliklerinin girişimleriyle düzenlenen yüksek düzeyli "İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü" çevrimiçi etkinliğine video mesaj göndererek katıldı.
Popülizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söyleminin tüm dünyada endişe verici şekilde arttığını vurgulayan Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bu eğilimleri daha da artırdığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, "İslam karşıtlığının" da buna istisna teşkil etmediğini belirterek, "Müslümanlara yönelik saldırılar, hakaretler ve kurumsal ayrımcılık eylemleri yaygın hale geldi. Bu tür eylemler, barış içinde birlikte yaşamamız karşısındaki en büyük tehditlerden birini oluşturmaktadır." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, son raporların, ev sahibi ülkelerde göçmenleri hedef alan nefret suçlarının sayısının artmakta olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
- "İslam'a karşı nefreti ortadan kaldırmak için devletler etkili mekanizmalar geliştirmeli"
Çavuşoğlu, "Müslüman karşıtı eğilimleri ve İslam'a karşı nefreti ortadan kaldırmak için devletler, etkili mekanizmalar geliştirmelidir. Siyasi liderlerin kapsayıcı bir söylem benimsemesi gerekiyor. Cesur, sorumlu olmalı ve örnek teşkil etmeliler." diye konuştu.
Eğitimin, odaklanmaları gereken hayati bir alan olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, genç nesillerin ötekini kucaklamayı öğrenmesi gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, ait oldukları dinler nedeniyle ibadet yerlerine ve kişilere yönelik düzenlenen terör saldırılarını kınama konusunda birlik içinde olunması gerektiğine dikkati çekerek, "İslam karşıtlığı, anti-semitizm ve Hristiyanofobi dahil olmak üzere dinsel nefretin neden olduğu tüm şiddet eylemlerine karşı birlikte durmalıyız. Biz, üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Kültürler arasında karşılıklı saygıyı geliştirmek için Medeniyetler İttifakı girişimini desteklemeyi sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, desteklerinden dolayı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır ve BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos'a teşekkür etti.
- "Raporlar yayımlamaya da başlayacağız"
Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde Mart 2019'da gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından Türkiye'nin ilgili BM Genel Kurulu kararının kabul edilmesi çabalarına öncülük ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Farkındalık yaratmak için yurt dışındaki yabancı düşmanı, göçmen karşıtı, ırkçı ve İslam karşıtı eğilimler hakkında yıllık raporlar yayımlamaya da başlayacağız." dedi.
Çavuşoğlu, Pfizer-BioNTech aşısını geliştiren Türk-Alman bilim insanları örneğinde olduğu gibi, göçmen toplulukların katkılarının altını çizmeye de devam edeceklerini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, İİT'nin İslamofobiye karşı farkındalık yaratmada ön planda olmaya devam etmesi ve İİT Genel Sekreterliği bünyesindeki İslamofobi gözlemevinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
2019'da Niamey'de 15 Mart'ı "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" olarak belirleyen kararın kabul edilmesinde aktif rol oynamaktan onur duyduğunu aktaran Çavuşoğlu, Pakistan'ın bu konudaki lider rolünü takdir ettiklerini belirtti.
Uluslararası toplumun da bir bütün olarak net bir mesaj göndermesi gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bu, günlük siyasetin ötesinde bir konudur. BM üye devletlerine 15 Mart'ı 'Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü' olarak anmaları çağrısında bulunuyorum. Bir BM Genel Kurulu kararı için hazırlıklarımız devam ediyor." dedi.