ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye yönelik tavrının makul, aklı selim, dayanışma ve iş birliğine yönelik olması gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, 24 TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu, ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırımlarına ilişkin görüştüğü ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun kendisine, "Bunu biliyordunuz, daha önce söyledik, kanundan kaçamazdık. Elimizden başka bir şey gelmezdi." dediğini aktardı.
Yaptırım kararının haksız olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Yaptırımın ağır olması, hafif olması önemli değil. Yaptırımın kendisi yanlış." dedi.
Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Savunma Sanayii ile yaptırımın etkilerinin ne olduğuna ilişkin incelemelere başladıklarını ve buna uygun adımları atacaklarını aktardı.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin, savunma sanayisini daha da bağımsız hale getirmek için şevkle çalışmaya devam edeceğini belirtti.
"Yaptırımların bize maliyeti olur mu?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Yok, bizi hiçbir şekilde sarsmaz. Yaptırımın içeriğini tartışmıyoruz biz. Zaten elimizin tersiyle yaptırımları reddettik. Yaptırımın içeriğine baktığımız zaman, bizi öyle kökten sarsacak, çok olumsuz etkileyecek bir yaptırım değil ama yaptırımın kendisi yanlış. Bizim kabul etmediğimiz ve etmeyeceğimiz konu bu."
- "Kimse boş beklenti içinde olmasın"
Türkiye'nin, ABD'de Demokratlarla da Cumhuriyetçilerle de defalarca çalıştığının altını çizen Çavuşoğlu, "Hepsiyle anlaştığımız çok konu oldu, anlaşamadığımız konular oldu. Son zamanlarda anlaşamadığımız konular gerginliği artırdı, o başka. Ama 'Biden gelecek, şöyle olacak, böyle olacak, yok Türkiye'ye şunu getirecek', bu tür boş beklentiler içinde kimse olmasın. Her ülke, kendi menfaatini savunmak durumundadır." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, ABD'de yeni yönetimin devralacağı başta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) olmak üzere odaklanacağı konular bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Uluslararası ilişkilere baktığımız zaman kural temelli bir sisteme dönüş sinyalleri alıyoruz. Tek taraflı adımlar değil de uluslararası kurallara dayalı bir sistem. Bu da etkin çok taraflılık demektir. Etkin çok taraflılığı savunan bir yönetim, Türkiye gibi bir ülkeyi göz ardı etmez. Dış politikasının sinyallerine baktığımız zaman ülkelerle, Türkiye dahil daha sağlıklı ilişkiler sürdürmek isteyen bir politika görüyoruz."
- "Son zirvedeki açıklama, bir öncekine göre daha makul"
Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusunda neler yapabileceğini diplomasi ve sahada attığı adımlarla gösterdiğini, hakça paylaşımdan yana olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'de bir konferans düzenlenmesi konusunda önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği (AB) ile birlikte adım atmayı planlıyoruz. Herkes olacak. Akdeniz'de herkes olsun. Kıbrıs'ta Rum kesimi olacaksa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) de olmalı. Ya ikisi ya hiç." diye konuştu.
Çavuşoğlu, 10-11 Aralık'taki AB Liderler Zirvesi'ni işaret ederek, "Son zirvedeki açıklama, bir önceki zirveye göre daha makul. Biz AB'ye içeriğiyle ilgili açıklamamızı da zaten yaptık. Olumlu bulduğumuz noktaları da kabul etmeyeceğimiz noktaları da vurguladık. 'Bir sonraki zirveye kadar bakacağız' gibi tehdit dilini kullanmaları doğru değil." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Yunanistan'la diyalogdan yana olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yunanistan şimdi hangi mazereti bulacak? Bizimle diyalog mu istiyorsun iki komşu olarak? Sorunları diyalog yoluyla, diplomasiyle çözmek mi istiyorsun yoksa AB'nin arkasına sığınmaya devam mı edeceksin? Yunanistan'ın bir karar vermesi gerekiyor. Aynı kararı, Rum kesiminin de vermesi gerekiyor."
- Fransa ile ilişkiler
Almanya'nın son AB Zirvesi'ndeki tutumunu takdirle karşıladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, Fransa'nın ise son AB Zirvesi'nde olumsuz tutumunu devam ettirdiğini fakat son noktada bu tutumunu yumuşattığını belirtti.
Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ile geçenlerde telefonda görüştüklerini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Karşılıklı, birbirimize yönelik açıklamalardan vazgeçelim' dedi. Ben de 'Karşılıklı açıklamalardan vazgeçelim de sahada da birbirimize karşı olumsuz tutumdan da vazgeçelim. Siz her yerde Türkiye aleyhine karar aldırmaya çalışırsanız, biz bunu ister istemez eleştiririz.' dedim. Bu konuda şimdi, arkadaşlarımız hatta bugün Büyükelçiliğimiz de Paris'te bir toplantı yapacak. Bir yol haritası üzerinde çalışacağız. Bizim, Fransa ile durup dururken ne alıp veremediğimiz var? Biz, Fransa'nın yanlışlarına karşı tepki gösteriyoruz."
"O zaman Fransa ile normalleşme gelebilir mi?" sorusuna Çavuşoğlu, "Fransa ile normalleşme gelebilir ama Fransa'nın, Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra bize yönelik takındığı tavrı değiştirmesi lazım." yanıtını verdi.
- "AB'nin Türkiye'ye tavrı makul ve aklıselim olmalı"
Türkiye-AB ilişkilerine değinen Çavuşoğlu, "Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı var. Biz bunu hiçbir zaman saklamadık. Ama aynı şekilde AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var." dedi.
Çavuşoğlu, Avrupa'daki ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, aşırı akımların yükselmesi gibi olumsuz durumların ve bazı üye ülkelerin yarattığı sorunların ilişkileri gölgelediğini vurgulayarak, "O yüzden AB'nin bir bölgesel aktör olarak, başka bir aktör Türkiye'ye tavrı makul, aklıselim, dayanışmaya ve iş birliğine yönelik olmalı. Böyle olduğu zaman Türkiye'den karşılık bulur." diye konuştu.
- "En kısa zamanda bu gözlem merkezini kuracağız"
Türkiye'nin, Azerbaycan'ın haklı davasına güçlü destek verdiğini belirten Çavuşoğlu, "Şimdi bir ateşkes var, bir fırsat var sorunun tamamen kalıcı bir şekilde çözülmesi için. Bunun Ermenistan'a ve Ermenistan halkına faydasını da biz hatırlatıyoruz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Karabağ konusunda Rusya ile gözlem merkezi çalışmalarının geldiği aşamaya ilişkin, "Çalışmalar başlıyor. Rusya ile mutabakat zabıtlarını imzaladık. Diğer taraftan sahada atılacak adımları tabii, ev sahibi Azerbaycan'la görüşmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Şu anda Azerbaycan'la detayların görüşüldüğünü ve "ev sahibi nereyi gösterirse gözlem noktalarının orada olması gerektiğini" aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"En kısa zamanda bu gözlem merkezini kuracağız ve burada ateşkesin kalıcı olması için gereken adımları atacağız. Bunun bir an önce hayata geçmesinde fayda var. Son günlerde Ermenistan'ın bazı ihlalleri oldu. Azerbaycan karşılığını verdi ama tabii burada Rusya'nın da sorumluluğu var.
Diğer tarafta Rusya'nın da aynı şekilde Karabağ'ın Laçin tarafında, Ermenistan'a yakın bölgelerinde ayrıca üçlü anlaşma gereği Rusya'nın da orada barış koruma güçleri var. Dolayısıyla Rusya'nın da bu ihlalleri durdurması gerekiyor. Aksi taktirde Sayın Aliyev ne yapabileceğine dair gerekli mesajı verdi."
Çavuşoğlu, "her şey iyi giderse Ermenistan'la sınır kapılarının açılmasının" söz konusu olup olmayacağına ilişkin soru üzerine "Kapıların açılması, bu sürecin sağlıklı işlemesine bağlı." değerlendirmesinde bulundu.
- "Seçim olsa da halkımız size iktidarı vermez' demek istedim"
Çavuşoğlu'na, bütçe görüşmelerinin yapıldığı TBMM Genel Kurulundaki hitabı sırasında, İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan'ın "Bütçeyi iktisatlı kullanın, yılın ikinci yarısında biz alacağız." sözleri üzerine sarf ettiği "Siz de mi Biden'den umut bekliyorsunuz yoksa? Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz. Yoksa darbe beklentiniz mi var?" ifadelerine gelen eleştiriler de soruldu.
Erozan'ın işaret ettiği "yılın ikinci yarısında" bir seçim olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, "Bu kadar emin nasıl konuşabilir bir milletvekili? 'Seçim olduğu zaman biz devralacağız' dese, ben de derim ki 'Seçim olduğu zaman devralmak isteyebilirsiniz ama bunun için kazanmanız gerekiyor. Benim de söylediğim son derece net." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Erozan'ın emekli bir büyükelçi olduğunu ve bir diplomatın böyle konuşmaması gerektiğini söyleyerek, "Benim söylemek istediğim buydu; 'Seçim yok, hayrola, neden bu kadar eminsiniz?', 'Seçim olsa da size vermezler' derken yanlış bir ifade kullandım. 'Olsa da halkımız size iktidarı vermez' niyetiyle yanlış bir kelime çıktı. Ben onu kabul ediyorum." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, "seçim olsa da halk sizi iktidara getirmek istemez" demek istediğinin TBMM'deki görüşmeler sırasında da anlaşıldığını ancak daha sonra sözlerinin farklı yere çekildiğini kaydetti.
(Bitti)