Milli İstihbarat Teşkilatı ve emniyetin ortak operasyonuyla İstanbul'da yakalanan terör örgütü DHKP/C'nin sözde 'Türkiye sorumlusu' Gülten Matur hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.
MİT Başkanlığınca yürütülen istihbarat çalışmaları sonucunda yurt dışına çıkma arayışındayken yakalanarak tutuklanan DHKP/C'li terörist Gülten Matur hakkında "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek" suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DHKP/C terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Eylül 2017'den itibaren hakkında yakalama kararı bulunan ve İçişleri Bakanlığının terörden arananlar listesinde gri kategoride yer alan Kerim Kaya'nın 15 Eylül 2021'de yakalandığı anlatıldı.
Etkin pişmanlık ve tanık koruma prosedürü kapsamında ifadesi alınan Kaya'nın, örgüte katılım sürecini ve örgüt içerisindeki faaliyetlerini anlatarak, DHKP/C terör örgütünün yapısı, işleyişi, legal görünümlü illegal amaca hizmet eden organları hakkında kapsamlı beyanda bulunduğu bildirilen iddianamede, Kaya'nın örgütsel faaliyet yürüten 245 kişiyi teşhis ettiği vurgulandı.
İddianamede, Kaya'nın beyanları üzerine başlatılan soruşturmanın devamında 126 şüpheliye yönelik operasyonel çalışma yapıldığı, birtakım şüphelilerin tutuklandıktan sonra, birtakım şüphelilerin ise gözaltı sürecinde iken etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade verdikleri bilgisi yer aldı.
Aysun Kaşdaş, Hicri Selviler, Sibel Kırlangıç Çınar, Barış Gürses ve Ozan Kolukısa'nın etkin pişmanlık hükümleri kapsamında alınan ifadelerindeki tutuklu sanık Maturz ile ilgili bölümlerin yer aldığı iddianamede, Matur'un savunmasına da yer verildi.
Çıkarıldığı hakimlikçe 29 Kasım 2022'de tutuklanan Matur, savunmasında, evlere temizliğe giderek geçimini sağladığını, arta kalan zamanında kitap yazdığını, daha önce de DHKP/C terör örgütüyle ilgili soruşturma kapsamında yargılandığını anlattı.
Örgüte eleman kazandırmak için çalışmalar yapmadığını, hastalığı nedeniyle cezaevinden çıkan Güler Zere'nin evine örf ve adet gereği ziyarete gittiğini, maddi yardımda bulunmadığını öne süren Matur, "Örgütsel tavrın ne olduğunu bilmiyorum. Ben kesinlikle örgütsel tavır içerisinde hareket etmedim. Her ne kadar hakkımda DHKP/C silahlı terör örgütü üyeliği veya milisliğinden soruşturma ve yargılamalar olsa da ben örgüt üyesi değilim." ifadelerini kullandı.
İddianamede, Matur'un, yakalandığında, DHKP/C terör örgütünün üyelerine verilen talimatlardan slogan atma, üst araması, parmak izi ve fotoğraf alma işlemlerinde direnme, ikram edilen yiyecekleri kabul etmeme, açlık grevine girme gibi talimatları bizatihi yerine getirerek, örgütsel tavır içerisinde olduğu kaydedildi.
Dosya kapsamına göre Matur'un, örgüt üyeleri arasında disiplini tesis etme, teşkilatlandırma, örgütün faaliyet planını yapma, stratejisini belirleme, diğer örgüt üyelerine görev ve talimat verme, aralarındaki koordinasyonu sağlama, faaliyetlerini denetleme ve buna benzer misyonu üstlenen kişi olduğu aktarıldı.
İddianamede, Matur'un 1993'ten bu yana örgütün belirli kısımlarında görev üstlendiği, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere örgütün belirli bölgelerinde 2011'den itibaren yönetici pozisyonuna geldiği, DHKP/C silahlı terör örgütünün tutuklu ve hükümlü mensuplarına veya bunların ailelerine yardım eden TAYAD'ın bulunduğu Nurtepe'de sorumlu düzeyinde olduğu belirtildi.
Matur'un, Muğla'da bir gemide çalıştığını öğrendiği Ozan Kolukısa'ya, firari örgüt mensuplarının yurt dışına kaçırılması ve örgütün Türkiye'de yapacağı eylemlere ilişkin yurt dışından silahların Türkiye'ye sokulmasını sağlayıp sağlamayacağı hususunda teklifte bulunduğu anlatıldı.
İddianamede, sanık hakkındaki beyanlar ve kolluk kuvvetlerinin bulgularına göre Matur'un, örgütün Türkiye Merkez Komitesi üyesi olduğuna ilişkin değerlendirmede bulunulduğu belirtildi.
Matur hakkında "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek" suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, yargılama dönemini kapsayan olaylara ilişkin 2018'de açılan dava dosyasıyla birleştirilmesi istemiyle İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Mahkeme heyeti iddianameyi kabul etti. Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.