ANKARA (AA) - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, "Güçlü ekonominin yolu, hukuktan, adaletten, demokrasiden, özgürlükten, eğitimden ve itibardan geçer. Emaneti teslim aldığımızda, önce hukuku ve kurumları ayağa kaldıracağız." dedi.
Babacan, bir otelde düzenlenen il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, 2020'de kurulan DEVA Partisi'nin koronavirüs salgını şartlarına rağmen, yoğun bir çalışmayla seçimlere girmeye hak kazanan bir siyasi parti olduğunu söyledi.
Tarım, afet yönetimi, sosyal politikalar, dijital dönüşüm ve teknoloji alanındaki eylem planlarını kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Babacan, doğa hakları ve çevre, yerel yönetimler ve şehircilik, makro ekonomi, finans ve istihdam konularındaki eylem planlarını açıklayacaklarını kaydetti.
Babacan, bu şekilde seçimlerden sonra kurulacak hükümetin yapması gerekenleri bütün detaylarıyla ortaya koyduklarını ifade ederek, altı muhalefet partisinin "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" çalışması sonucu oluşan mutabakatın da yakın bir tarihte kamuoyuna açıklanacağını bildirdi.
- "Tam demokratik Türkiye'nin kapısını açacak"
Türkiye'nin derin bir ekonomik kriz yaşadığını iddia eden Babacan, "'Yerli' diye diye, en büyük zararı ülkenin yerlisine verdiler. Ülkenin vatandaşlarına yaşamı zindan ettiler. 'Milli' diye diye, milli itibarımızı, milli değerlerimizi zedelediler." dedi.
Ülkenin tüm sorunlarının çözümünün daha çok adalet ve özgürlükten geçtiğine inandıklarını belirten Babacan, Türkiye'yi dünyadaki demokratik ülkeler ligine yükseltmekte kararlı olduklarını kaydetti.
Babacan, "Gelir dağılımında adaletin tesis edildiği, hak ve özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir ülkenin anahtarını cebimizde taşıyoruz ve seçim günü geldiğinde, bu anahtar tam demokratik Türkiye'nin kapısını açacak." diye konuştu.
Türkiye'nin, gençlerin kalmak değil, kaçmak istediği bir ülkeye dönüştüğünü savunan Babacan, şunları kaydetti:
"Eğer, ülkemizi ileriye taşıyacak gençlerin hayalini, başka ülkeler süslüyorsa, bu ülke orta gelir tuzağından kurtulamaz. Senelerdir uyardığım tuzağa ülkemiz düştü. Bu yönetimin aklıyla buradan çıkabilmesi de mümkün değil. Liyakatin yerini sadakatin aldığı bir ülkede, siz ağzınızla kuş tutsanız başaramazsınız. Gençler özgürlük, adalet, refah, kaliteli bir hayat, liyakate değer verildiğini görmek istiyor. Gençler, seslerinin duyulmasını istiyor. Gençlerin bu çığlığını duyuyoruz ve haklı çığlıklarını duyurmaktan onur duyuyoruz. Gençlerle beraber bu haklı mücadelenin bir parçasıyız, taviz vermeyeceğiz."
-"Gelir dağılımındaki adaletsizliği hızla gidereceğiz"
Demokrasi olmadan ekonominin düzelmeyeceğini vurgulayan Babacan, şunları söyledi:
"Güçlü ekonominin yolu, hukuktan, adaletten, demokrasiden, özgürlükten, eğitimden ve itibardan geçer. İşte bu nedenle, emaneti teslim aldığımızda, önce hukuku ve kurumları ayağa kaldıracağız. İktidarımızın ilk 90 dakikasında, ifade ve basın özgürlüğünün güvencesini vereceğiz. Yargının talimatla işlemesine son vereceğiz. Kuvvetler ayrılığına dayanan yepyeni bir sistemle ülkemizi huzura kavuşturacağız. Herkese karşı adil olacağız. Gelir dağılımındaki adaletsizliği hızla gidereceğiz. Gençlerin kaçmak değil, yaşamak istediği bir Türkiye için gece gündüz çalışacağız. Liyakat ilkesinden taviz vermeyeceğiz. Hiçbir gencin emeğine yazık ettirmeyeceğiz. Uluslararası alanda saygınlığımızı geri kazanacağız. Dış politikada düşmanlarımızı azaltıp, dostlarımızı çoğaltacağız. Kısa sürede, hep beraber Türkiye'nin tüm yaralarını saracağız."