İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önemli bir parçasını oluşturan uzaydaki varlıklarını, kabiliyetlerini ve etkinliklerini artırma gayretlerini kesintisiz olarak devam ettirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldığı Uydu Teknolojileri Haftası özel oturumunda yaptığı konuşmada, haberleşmeden savunma sanayisine, enerjiden çevrenin korunması ve şehircilik faaliyetlerinin takibine kadar geniş bir kullanım alanı olan uzay ve uydu teknolojileri alanında Türkiye'yi marka haline getirmekte kararlı olduklarını vurguladı.
Dünyada bu alanda söz sahibi tüm ülkelerle ve kurumlarla da yakın iş birliği halinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Giderek geliştirdiğimiz alt yapımızı, kendimizle birlikte tüm dost ve kardeşlerimizin de istifadesine sunarak uzaydaki imkanlardan adil ve hakkaniyetli şekilde yararlanılabilmesini de sağlıyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin önemli bir parçasını oluşturan uzaydaki varlığımızı, kabiliyetlerimizi ve etkinliğimizi artırma gayretlerimizi kesintisiz olarak devam ettiriyoruz." diye konuştu.
Teknolojideki gelişmelerin bireylerle birlikte toplumların ve devletlerin işleyişinde de köklü değişimlere yol açtığına işaret eden Erdoğan, geçmişte bilim kurgu hikayelerine veya filmlerine konu pek çok teknolojik araç ve imkanın, artık günlük hayatın bir parçası haline geldiğini belirtti.
Değişimin hızla gerçekleştiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün 60'lı yaşlarda olan bizim kuşağımız en ilkelinden en gelişmişine tüm süreci bizzat görebilmiştir. Bugün 30 yaşın altındaki gençlere bizim aynı dönemlerimizdeki Türkiye'yi ve dünyayı anlatmak sanki asırlar öncesinden söz ediyor intibası veriyor. En basitinden, eskiden dünyadan uzay gözetlenirdi, şimdi uzaydan dünya gözetleniyor. Dünyanın çevresinde dolaşan binlerce irili ufaklı uydu, kullandığımız telefondan sürdüğümüz araca, iş yerimizden evimize kadar hayatımızın her anında bize hizmet ediyor, yön veriyor. Tefekkür sahibi herkes için bu, çok önemli mesajları içinde barındıran bir tablodur. İnsan fıtratı icabı hep daha iyiyi, daha güzeli, daha mükemmeli, daha öteyi ister. Bunun için de daha çok çalışır, daha çok mücadele eder, daha çok risk alır. Medeniyetler işte bu büyük mücadelenin sadece çıktılarından değil, esas olarak ruhundan doğar ve yükselir."
- "Zulmü ve adaletsizliği artıran bir teknoloji, insanın düşmanıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezinde hakkın, adaletin, dayanışmanın, sevginin, özetle insanın olmadığı bir medeniyetin ürettiği bilgi ve teknolojinin belki maddi refahı sağlayabileceğini ama bu yüksek değerlerden kopuk gelişimin, insanın içten içe çürümesinin önüne geçemeyeceğinin altını çizdi.
Bugün dünyadaki çarpıklıkların gerisinde bu çürümenin izlerinin bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "İster Batı'da olsun, ister Doğu'da, her nerede adaletsizlik egemense orada gizli veya açık zulüm vardır. Her nerede insan eşrefi mahlukat sıfatına uygun şekilde muamele görmüyorsa orada nefret vardır, kin vardır. Dünyanın bir tarafındaki israf diğer tarafındaki açların tamamını doyuracak miktarın üzerindeyse bu tüm insanlığın felaketiyle sonuçlanacak bir çarpıklığın işaretidir. Teknoloji insan merkezli, hak ve adalet temelli, ilk nefesini alan çocuktan son nefesini veren bireye kadar herkesi kucaklayan bir anlayışla inşa edildiği sürece hayırlı ve anlamlıdır. Zulmü ve adaletsizliği artıran bir teknoloji, ister dünyada olsun ister uzayda olsun insanın düşmanıdır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Milletimizin bizden, medeniyetimize ve tarihimize yakışır bir gayret beklediğine inanıyoruz"
Her konuda olduğu gibi teknoloji alanında da mücadelelerini, mensubu oldukları kadim medeniyetin ve kadim kültürün çizdiği sınırlar içinde verdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"İstikametimizi hırsımıza değil aklımıza, nefsimize değil vicdanımıza bakarak belirliyor, kararlarımızı bu ölçüye göre veriyor, adımlarımızı buna göre atıyoruz. Bu ilkeli ve onurlu duruşun bir bedeli varsa onu ödemekten de asla çekinmiyoruz. Türkiye'nin son dönemde verdiği tarihi demokrasi, kalkınma ve özgürlük mücadelesinin her safhası işte bu duruşla yönetilmiştir. Milletimizin bizden ne pahasına olursa olsun refah, ne pahasına olursa olsun güç değil, medeniyetimize ve tarihimize yakışır bir gayret beklediğine inanıyoruz. Ülkemizin önüne koyduğumuz 2023 hedeflerini bu anlayışla belirledik. Gençlerimize de ayını anlayışla 2053 vizyonumuzu emanet ediyoruz. Şayet 2053'te Türkiye her alanda söz sahibi bir güç olacaksa, bunu diğer insanların omuzlarına basarak, tepelerini çiğneyerek değil, onlarla birlikte başaracaktır. Şayet 2053'te Türkiye, uzayda hakim bir güç haline gelecekse bunu yerin ve göğün sahibinin emanetine hürmet idrakiyle yapacaktır. Bize düşen görev, her alanda olduğu gibi uzay çalışmalarında da kendi faaliyetlerimizi ve yeni nesillere bırakacağımız mirası levh-i mahfuza uygun şekilde inşa etmektir. Gayret bizden, tevfik Allah'tandır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sabah saatlerinde uzaya fırlatılan TÜRKSAT 5A uydusunun hayırlı olmasını diledi, Uydu Teknolojileri Haftası'na görüşleri, değerlendirmeleri, teklifleri ve tenkitleriyle katkı sunan ve sunacak olan katılımcılara teşekkür etti.
Konuşmasının ardından Ankara Gölbaşı Türksat Yerleşkesi'nde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile video konferans yoluyla görüşen Erdoğan, emeği geçenleri tebrik etti.
(Bitti)