Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD'ye ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Yarın başlayacak olan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere birazdan Washington'a hareket edeceğiz. Zirvede NATO'nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, müttefiklerin imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla istişarelerde bulunacağız.
NATO'nun kuruluşunun 75. yıl dönümüne tekabül eden münasebetiyle zirvemiz ayrı bir anlam taşıyor. Geçen sene aldığımız kararların takibini yapacağız. Bu vesileyle bir oturum da AB temsilcilerinin de katılımıyla Asya Pasifik NATO ortakları olan Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda ile liderler düzeyinde bir araya geleceğiz. Son oturumu ise NATO-Ukrayna konseyi formatında icra edeceğiz.
Zirveden beklentimiz müttefiklerin milli güvenlik hassasiyetlerini gözeten ittifak dayanışmasını ve birlik ruhunu güçlendiren neticelerin elde edilmesidir. Terörle mücadele ve müttefikler arasında savunma sanayi ticareti önündeki engellerin kaldırılması konusunda aldığımız kararların uygulanması mühimdir.
"NATO'nun savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşumuzu sürdürüyoruz"
Yapacağımız görüşmelerde başta yakın çevremiz olmak üzere dünyada artan terör tehdidine dikkat çekeceğiz. Terör örgütleriyle kararlı ve bütüncül mücadele yürütülme konusunda NATO'nun gayretlerinin de artırılması gerektiğinin altını çizeceğiz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına olan bağlılığı ve desteği herkesin malumudur. Ukrayna'yı desteklemek için atılacak adımları tasarlarken NATO'nun savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşumuzu da muhafaza ediyoruz. Adil bir barışın kaybedeninin olmadığını, olmayacağını ilk günden beri ifade ettik. Bu uğurda İstanbul süreci başta olmak üzere önce ateşkesi temin ardından da kalıcı barışa giden yolu açmak için elimizi başından beri taşın altına koyduk. Silahların konuştuğu, kan döküldüğü ve can kaybının yaşandığı her gün bizim ne kadar isabetli bir yerde durduğumuzu göstermektedir.
Washington'da yapacağımız istişareler NATO'nun güney bölgesine yönelik yeni vizyonunun tespiti bakımından da önemli katkılar sağlayacaktır. Siber dünya, dezenformasyonla mücadele ve yükselen teknolojilerin beraberinde getirdikleri sınamalar da gündemimizde yer alacaktır. Washington zirvesi Avrupa Atlantik bölgesinin güvenliğindeki merkezi rolün NATO'ya ait olduğu hakikatini bir kez daha kayda geçirecektir.
"Türkiye, NATO'ya en fazla katkı sağlayan ilk 5 müttefikten biridir"
Türkiye, NATO'nun misyonlarına ve harekatlarına en fazla katkı sağlayan ilk 5 müttefikten biridir. Külfet paylaşımı noktasında üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Karada, denizde ve havada geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerle NATO'nun bel kemiği ülkelerin başında yer alıyoruz. Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu dönemde ittifaka verdiğimiz önem açıktır.
Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze'de Filistin halkına yönelik süregelen katliamları gündeme taşıyacağız. Bu vahim tablo karşısında uluslararası camianın İsrail'i durdurmakta yetersiz kaldığını ve Filistin'de adil, kalıcı barış tesis edilmeden küresel vicdanın rahat bir nefes almasının mümkün olmayacağını vurgulayacağız.Tam bu bütün meseleleri en yüksek derecede gündeme getirirken ilişkin değerlendirmelerimizi müttefik devlet ve hükümet başkanlarıyla yapacağım ikili görüşmelerde de ele alacağım.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim nezdimizde Türk devletlerinin tam üyesi konumundadır. Bu konuda başta Azerbaycan olmak üzere onların yaklaşımı da bizimle hemen hemen aynıdır. Son Şuşa Zirvesi'nde de Kuzey Kıbrıs orada bulundu, zirveye katıldı. Bundan sonraki süreçte de bizler Kuzey Kıbrıs'ı tam üye noktasına nasıl taşırız bunun gayreti içerisindeyiz. Özellikle de Türk devletleri içerisinde hukukumuzun en ileri derecede olduğu Türk devletleriyle de geliştiriyoruz ve mümkün olduğunca da şuan KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın o devletlerin başkanlarıyla olan münasebetlerini de geliştiriyoruz.
"Yeni genel sekreter olarak Rutte'nin oraya gelişinde Türkiye'nin rolü üst düzeyde olmuştur"
NATO'nun ilk 5 ülkesinden bir tanesiyiz. Bunu mali destek ve NATO'ya güç katma noktasında söylüyorum. NATO üyesi ülkelerinin hepsinin Türkiye'ye yaklaşımı da, bakışı da böyledir. Bundan sonra da NATO'daki bu konumumuzu güçlendirerek devam ettireceğiz.
Yeni genel sekreter olarak Rutte'nin oraya gelişinde Türkiye'nin rolü üst düzeyde olmuştur. Rutte ile de ABD'de ayrıca görüşmelerimiz olacak. Göreve başlamadan Türkiye'ye ziyaret edeceğini söylemişti. Adımlarımızı Stoltenberg ile çok samimi bir havada sürdürdüysek eminim Rutte ile de aynı şekilde yürüteceğiz.
"NATO ile özellikle İsrail-Filistin konusunda beklediğimizi henüz alabilmiş değiliz"
NATO ile özellikle İsrail-Filistin konusunda istediğimizi, beklediğimizi henüz alabilmiş değiliz. ABD'deki görüşmelerimizde inşallah bunları tekrar gündeme getirerek beklediğimizi neticeyi alırız diye düşünüyorum. Bütün görüşmelerle birlikte kendilerini de bu noktada uyaracağız.
Doha'da İsrail-Filistin konusunda ciddi görüşmeler oldu. Özellikle olumlu bazı adımlar atılmıştı fakat o günden bugüne o adımlar noktalanmadı. Biz sabırla süreci takip ediyoruz. İnşallah kısa zamanda burdan da beklediğimiz neticeyi alırız.