İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gideceği Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.
Son dönemde farklı platformlarda sık sık anketlerin yayımlanması ve anket sonuçlarının yurt dışındaki çeşitli gazetelerde yer almasıyla yapılmak istenenin ne olduğuyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ortaya çıkan anketlerin kimler tarafından, ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.
Bu tür anketlerdeki manipülasyonlardan ciddi manada bıktıklarını aktaran Erdoğan, gerçekçi anketlerin ise manipülasyonları ayaklar altına alacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın Cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşları yönlendirebileceğini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliği yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar."
Türkiye'de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir şeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.
Altyapı ve üstyapı gibi alanlarda Türkiye'nin dört bir yanında eserleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti:
"Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime 'Biz şurada şunu yaptık, altyapı olarak şunu yaptık, üstyapı olarak şunu yaptık' diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu şekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. Ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde şaşmaz yerini alan AK Parti'yi inşallah Haziran 2023'te de yoluna 'devam' diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum."
Erdoğan, Türkiye'nin ABD'den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiğiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35'ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika'nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16'ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16'lar almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da adeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Şu an itibariyle de başta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de şu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor."
Koronavirüs salgıyla mücadelede yoksul ülkelerin aşıdan mahrum kalmasıyla ortaya çıkan adaletsizlik hakkındaki bir soru üzerine, bazı ülkelerin ciddi manada gücü olduğunu ve stokçuluk yaptığı söyleyen Erdoğan, Afrika gibi bazı ülkelerin ise bunun eksikliğini ve yoksulluğunu çektiğini dile getirdi.
İnsanlığın koronavirüs salgınıyla çok büyük bir imtihan verdiğini aktaran Erdoğan, uluslararası toplumun bu imtihanı başarıyla veremediğini, Türkiye'nin elindeki mevcut imkanlarıyla da olsa aşı ve ilaçlar noktasında her türlü desteği, dünyanın neresinden kendisine bir talep gelirse verdiğini, hatta solunum cihazlarına varıncaya kadar bütün desteklerin verildiğini ifade etti.
"Az gelişmiş ülkeler, yoksul toplumlar salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama biz Türkiye olarak kendi değerlerimizden gelen anlayışla öyle bakamayız. Onun için de elimizden gelen her türlü desteği bugüne kadar nasıl verdiysek bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Tabii salgın yeryüzünden silinmeden herhangi bir ülkenin tek başına güvende olmadığı, küresel sağlığın risk altında olduğu bir gerçektir. Biz, işte en kısa zamanda inşallah TURKOVAC çıkıyor. Ve TURKOVAC'ın hayata geçmesiyle birlikte biz TURKOVAC'la da böyle kimseye herhangi bir sansür uygulama veyahut da bir engel çıkarma yoluna gitmeden, bu gönüllülük sürecini açtıktan sonra da biz TURKOVAC'la elimizden gelen desteği inşallah her yere vermeye çalışacağız. Tabii Türkiye olarak bu süreçte biliyorsunuz, şu ana kadar 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk. Zaten maske konusunda çok açık, net desteğimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri hep çoğunlukta olmuştur. Acaba ne gerekir, ne gerekmez demedik, bu ülkelere de biz bu desteklerimizi verdik. Dezavantajlı kitlelerin, az gelişmiş ülkelerin aşı, tanı, tedavi ve kişisel koruma araçlarına erişiminin evrensel sağlık hakkı olduğunu biliyor, buna inanıyoruz. Tüm dünya halklarının, ülkelerin bu imkanlara kavuşmadan da bu musibetten kurtulamayacağını çok iyi biliyoruz. Bunun da gereğini buna göre yapıyoruz. Bu anlayışla inşallah TURKOVAC ve diğer milli aşılarımızı en kısa zamanda seri üretime geçirerek tüm insanların kullanımına sunmayı amaçlıyoruz. Hiç, burada en ufak bir kısıtlamaya gitme diye bir derdimiz söz konusu değil. Bu düşüncelerimizi geçen ayın son günlerinde gerçekleştirilen 'Küresel Kovid-19 Zirvesi'nde de dile getirerek az ve düşük, orta gelirli ülkeler için üzerimize düşeni yapmayı taahhüt ettik. Küresel meselelere karşı bakış açısı her zaman insan odaklı olan ülkemiz koronavirüs salgınıyla mücadelede de yoksul ülkelerin, dezavantajlı kesimlerin yanında yer almıştır. Yer almaya da devam edecektir."
(Bitti)