Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'teki Kuran-ı Kerim provokasyonu üzerinden yükselen İslam düşmanlığına dikkati çekti, dayanışma çağrısı yaptı. "İsveç'te mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçakça saldırı, İslam düşmanlığının ulaştığı ürkütücü boyutları ortaya koyuyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Amerika Pakistan Kökenli Doktorlar Derneğinin (APPNA) 46. Yıllık Konferansı Gala Yemeği'ne video mesaj gönderdi.
Mesajında, derneğin 46'ncı Yıllık Konferansı'nın hayırlara vesile olmasını dileyen ve Türkiye'deki 85 milyon vatandaşın selamlarını ileten Erdoğan, "Türkiye ve Pakistan müstesna ilişkilere sahip iki kardeş ülkedir. Kader ortaklığımızın en son örneğine 6 Şubat depremlerinin ardından bir kez daha şahitlik ettik. Pakistanlı kardeşlerimiz gönderdikleri insani yardımlarla yanımızda olduklarını bir kez daha gösterdiler." ifadesini kullandı.
Pakistan asıllı Amerikalıların da APPNA bünyesinde düzenlenen yardım kampanyasıyla depremin ardından Türkiye'ye destek sağladığına dikkati çeken Erdoğan, "Depremzedelerimiz bu zor günlerimizde sergilediğiniz dayanışmayı asla unutmayacaktır. 11 vilayetimizi etkileyen, 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz depremin yaralarının sarılmasında da sizlerin desteğine ve duasına güveniyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"İslam düşmanlığıyla mücadelede ortak hareket etmemiz gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu birliğin ve beraberliğin daim olmasını dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batılı ülkelerde yükselen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla mücadelede ortak hareket etmemiz gerekiyor. Kurban Bayramı'nın 1'inci günü İsveç'te mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçakça saldırı, İslam düşmanlığının ulaştığı ürkütücü boyutları ortaya koyuyor. Türkiye olarak çok güçlü tepki verdiğimiz bu tür eylemlerin tekerrür etmemesi için hepimize, tüm Müslümanlara büyük sorumluluklar düşüyor. Tek yürek, tek bilek olarak hareket edersek, dünyada kimse Müslümanların kutsallarına saldırma cesareti bulamaz.
Peygamberimizin buyurduğu gibi bir duvarın tuğlaları gibi kenetlendiğimiz zaman kimse bizim bileğimizi bükemez. Hiç kimsenin aramıza girmesine etnik, mezhebi veya kültürel farklılıklar üzerinden bizi bölmesine müsaade edemeyiz. Hep birlikte bunu başardığımızda Rabbimizin nusretinin bizimle olacağına inanıyorum."