İZMİR (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde eğitim görmüş, milletimizle ünsiyet geliştirmiş, Türkiye ile gönül bağı olan insanlara yönelik farklı adımlar atacağız. Değişen şartlara ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre göç ve göçmenlerle ilgili politikalarımızı olumlu yönde yenilemeye devam edeceğiz." dedi.
Erdoğan, Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası Konferansı Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi" programında konuştu.
Göç meselesinin üstesinden yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının körüklenmesiyle gelineceğini düşünmenin büyük bir yanılgı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gelir adaletsizliğinin bu derece keskinleştiği bir ekonomik düzende, göçü tamamen bitirmek mümkün değildir. Koronavirüs salgını ise göçmenlerin sıkıntılarını artırmış, zaten kırılgan bir iklimde yaşayan bu insanların durumlarını daha da zorlaştırmıştır. Asıl yüzleşilmesi gereken göçü besleyen sorunlardır, her yıl milyonlarca insanı evlerini, yurtlarını terk etmeye zorlayan sebeplerdir. Bu yüzleşmeye, göç meselesinin elbette güvenlik boyutu da olan ama asıl insani, siyasi ve sosyal bir mesele olduğunu kabul ederek başlayabiliriz. Daha önce ifade ettiğim gibi her göç aynı zamanda yeni bir buluşmadır. Etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır."
Göçle ilgili önyargıların bir tarafa bırakılıp, göçmenlerin gittikleri ülkelere ve toplumlara katkılarının da görülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizden göç ederek, başka yerlerde hayatını sürdüren kardeşlerimiz arasında bilimden sanata, teknolojiden iş dünyasına kadar her alanda yaşadıkları topluma ve insanlığa çok büyük katkı veren isimler bulunuyor. Aynı şekilde ülkemize yerleşen sığınmacılardan da gayretleri ve birikimleriyle bize çok önemli katkılar sunanlar var. Bunların içerisinde mühendisler, hukukçular, ebeler, doktorlar, mimarlar var. Biz bunlardan birçok yerde istifade ediyoruz. Asırlardır göç alan ve 1960'tan beri de göç veren bir ülke olarak meselenin her iki boyutunu da dikkate alarak adımlarımızı atıyoruz."
- "Ülkeye katkı sunmak isteyenlere gereken kolaylığı göstereceğiz"
Erdoğan, güvenlikten taviz vermedikleri gibi göç olgusuna yalnızca güvenlikçi bir pencereden de bakmadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bir tarafta göç konusunda faaliyet gösteren kurumlarımızın kapasitesini güçlendirirken, diğer taraftan da dünyadaki iyi ve başarılı örneklerden istifade etmeye çalışıyoruz. Yarının büyük ve güçlü Türkiye'sini içe kapanarak değil, dışa açılarak inşa edebileceğimizin farkındayız. Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yabancılara nasıl her türlü imkanı seferber ediyorsak, eğitimde, akademide, bilimde, sanatta, ticarette bu ülkeye katkı sunmak isteyenlere de gereken kolaylığı göstereceğiz. Bilhassa ülkemizde eğitim görmüş, milletimizle ünsiyet geliştirmiş, Türkiye ile gönül bağı olan insanlara yönelik farklı adımlar atacağız. Değişen şartlara ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre göç ve göçmenlerle ilgili politikalarımızı olumlu yönde yenilemeye devam edeceğiz. Konferansın bize bu doğrultuda yeni ufuklar sunacağına inanıyorum.
Özellikle botları şişleyenleri biliyorsunuz. Komşu Yunanistan'ın polis ve sahil güvenliğiyle o botları nasıl şişleyerek batırdığını ve o savunmasız insanların denizde nasıl öldüğünü biliyorsunuz. Bu gerçekleri tüm dünyaya biz anlattık, anlatıyoruz. Görüntülü de anlattık. Ne anlatırsan anlat bir kulaktan giriyor öbür kulaktan çıkıyor. Biz yine de anlatmaya devam edeceğiz."
- Programdan notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması öncesi Devlet Konservatuvarı Orkestrası ve Korosu müzik dinletisi sundu.
Programda ayrıca "Göç ve Suriye - Bir Kronoloji" başlıklı filmin gösterimi yapıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Program sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar tarafından çini hediye edildi, günün anısına fotoğraf çektirildi.
(Bitti)