Dövizin üzerindeki köpüğün alındığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıranın enflasyonda olduğunu belirterek ülkenin bu görüntüden kurtarılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Biz siyaseti milletimiz için yapıyoruz, milletimizle birlikte yürütüyoruz"
2022 bizim için hazine değerinde bir dönemdir. Biliyorsunuz ülkemizdeki muhalefet icraatta tembel, vatandaşlarımızla ilişkisinde de riyakardır. Onlar sadece seçimden seçime vatandaşımıza gider, tiyatro müsameresi havasında oy ister, sonra da bir daha dönüp arkalarına bakmazlar. Meydanlarda verdikleri sözlerin hiçbirini göreve gelince hatırlamazlar, hatırlatanlara da saldırırlar. Biz ise yılın 365 günü insanımızla iç içeyiz. Böyle olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü biz siyaseti milletimiz için yapıyoruz, milletimizle birlikte yürütüyoruz. Siyaset kapısı hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı, kalemi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının AK Parti teşkilatları olmasından daha tabii bir şey yoktur.
Elbette her talebi karşılamak mümkün değildir. Derdine çözüm bulunabilecek vatandaşın sıkıntısını gidermek zaten boynumuzun borcudur. Bunun mümkün olmadığı durumda ise talep sahibi vatandaşımıza durumu izah ederek onun gönlünü almak, irtibatı sürdürmesini sağlamak da en başta gelen görevimizdir. AK Parti teşkilatlarında görev üstlenen hiç kimsenin meseleye bunun dışında bir bakış açısıyla edayla, üslupla yaklaşması, bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir.
"Önceliğimizi vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaya vereceğiz"
Biz her zaman teşkilatlarımıza kibri, büyüklenmeyi, ayrımcılığı, hizipçiliği, nobranlığı sokmamış olmakla övünen bir partiyiz. Genel Başkanından mahalle sorumlusuna kadar, AK Parti’yi temsil eden hiç kimsenin davamızın bu vasfına zarar vermeye hakkı yoktur. İşimiz çok olabilir, mesuliyetimiz ağır olabilir, vaktimiz sınırlı olabilir, kişisel sıkıntılarımız olabilir, her ne olursa olsun önceliğimizi vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaya vereceğiz.
Bunu başaramıyorsak o görev yerlerini boşuna işgal etmeyeceğiz. Çünkü bu kapı sadece siyaset kapısı değildir. Bu kapı, çok daha büyük bir medeniyet, kültür, tarih ve inanç davasının günümüzdeki temsilcisidir. Yaptığımız hata, bıraktığımız eksik, yol açtığımız kayıp, sadece şahsımızı değil, asırlara sari bayrak yarışında nöbetçisi olduğumuz davamızı da etkiler. İşte bunun için hep birlikte çok çalışmamız, çok emek vermemiz, çok iyi neticeler almamız gereken bir döneme giriyoruz.
İlk haftasının içinde bulunduğumuz 2022 senesi, partimizin kuruluşunun üzerinden 21 yılı, iktidara gelişimizin üzerinden 20 yılı geride bırakacağımız bir dönüm noktasıdır. Partimizin son 10 yılındaki en önemli hedefinin sembolü olarak 2023’ü belirtmiştik. Bir yıl sonra bugünlerde, inşallah 2023’e nasıl ulaştığımızı, 2023 seçimlerini nasıl organize edeceğimizi konuşacağız. Geçtiğimiz hafta yaptığımız Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızın açılışında da ifade etmiştik.
"Yaşadığımız şu dönemin de böylesine kritik bir önemde olduğuna inanıyorum"
Hiç şüphesiz yaşadığımız coğrafyada bin yıldır her günümüz her ayımız her yılımız zorlu bir mücadeleyle geçmiştir. Bu süreçte kimi zaman geleceğimizi belirleyecek önemde kritik yol ayrımlarıyla karşı karşıya geldiğimiz de olmuştur. Yaşadığımız şu dönemin de böylesine kritik bir önemde olduğuna inanıyorum. Artık bir asrının eşiğine geldiğimiz Cumhuriyetimiz döneminde defalarca karşılaştığımız, defalarca yaşadığımız bir senaryo, tekrar üzerimizde denenmek isteniyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Sadece geçtiğimiz 8-9 yılda yaşananlara baktığımızda bile bu gerçeği görebiliriz. AK Parti'nin milletimize en büyük hizmeti, demokraside ve kalkınma altyapısında ülkemize sağladığı tarihi kazanımların yanında işte bu oyuna meydan okumuş olmasıdır.
"Şimdi çok daha büyük bir atılımın içine girdik"
Gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki yüz milyonlarca insanın samimi duasına nail olmayı, bu mücadeleyi verme cesaretini verme cesaretini sergilemeye ve daha önemlisi başarmaya borçluyuz. Türkiye, tüm mazlumlara ve mağdurlara kendi iradeleri ve gayretleri ile hak ve özgürlüklerine en ileri standartlarda kavuşabileceklerini, kalkınma hamlelerini neticelendirebileceklerini göstermiştir.
Üstelik bu kadarla kalmadık. Şimdi çok daha büyük bir atılımın içine girdik. Artık Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek adımları atıyoruz. İlk defa 2011 yılında hazır, hedef 2023 diyerek ilan ettiğimizden beri yaşanan her hadisenin gerisinde işte bu kavga vardır.
55 bin çiftçiye müjde
Hazineye ait tarım arazilerini kiralayan 55 bin çiftçimizin kira sözleşmelerinin yıllık artış bedelini yüzde 22'den yüzde 9'a indiriyoruz.Bu uygulamadan yeni hazine arazisi kiralayacak çiftçilerimiz de yararlanabilecektir.
"Ülkemizi hak etmediği bu görüntüden kurtaracağız"
Her alanda milletimizin yanında olduğumuzu gösteriyoruz, göstermeyi de sürdüreceğiz. Bununla birlikte sıkıntılar da yaşamıyor değiliz. Döviz kurundaki aşırı dalgalanma ve fiyatlardaki aşırı yükseliş gibi tatsız hadiseleri bu yolda önümüze çıkan dikenler, çakıllar olarak görüyoruz. Milletçe canımızı acıtsa da bunları kısa sürede geride bırakacak ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz.
Açıkladığımız tedbir paketiyle döviz kuru üzerindeki köpüğü hızla almıştık. İnşallah enflasyon üzerindeki köpüğü de süratle alarak ülkemizi hak etmediği bu görüntüden kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ne döviz kurundaki dalgalanmanın ne fahiş fiyat artışlarının yükü altında bırakmamakta kararlıyız. Yeni ekonomi programımızda istihdamı önceliklerimizin en başına koymamızın sebebi, insanlarımızın işine ve aşına halel getirmemektir.
"İnşallah en zoru geride bıraktık"
Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarındaki artışa kadar her konuda bu anlayışı gözettik, hayata geçirdik. İnşallah en zoru geride bıraktık. Bundan sonra emeklerimizin karşılığını alma, milletimize, hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösterme vaktidir.
"Sorumluluğumuz da giderek artıyor"
Ülkemiz 2023 kavşağına yaklaştıkça bizim sorumluluğumuz da giderek artıyor. Muhalefetin ülkemize ve geleceğimize dair hiçbir vizyonu, hedefi ve derdi olmadığı milletimiz tarafından yakından görülüyor. Milletten umudunu iyice kesen muhalefet ise başarısızlıklarını örtmek, çapsızlıklarını perdelemek için her yola başvuruyor. Yalan bunlarda bini bir para. Bu denli yalanı başarılı bir şekilde sergileyen başka bir parti ben siyasi hayatımda görmedim.
Ülkemizin karşılaştığı sorunlara, makul, mantıklı çözüm önerileri sunmak yerine çareyi vesayete göz kırpmakta, halkımızı kutuplaştırmakta, hatta ülkemizdeki yabancı büyükelçilere şikayet dilekçesi yazmakta arıyorlar. Yamalı bohça ittifakının sözde milliyetçi ortağı, şehit yakınlarımıza galiz küfürler savururken, ittifakın diğer ortağı ise hemen her gün toplumumuzun bir kesimini alenen tehdit ediyor.
Bugüne kadar CHP’nin başındaki zatın tehditlerinden neredeyse payını almayan kalmadı. Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. Ağzını her açtığında muhtarlarımızdan öğretmenlerimize, polislerimizden hakimlerimize, valilerimizden AK Parti seçmenine kadar herkese tehditler savuruyor.
Bay Kemal, yarın 2 bin civarında muhtarımla burada bir arada olacağım. Muhtarlarla nasıl bir araya gelinirmiş sana da bunu göstereceğim.