Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi savunma sanayinde dışa bağımlılıktan tamamen kurtarıncaya kadar yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kayseri 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü FASBAT Tesisleri'nde düzenlenen, "A400M FASBAT Uçak Bakım Hangarının Açılışı, Retrofiti Yapılan İlk A400M Uçağının Teslimi ve Stratejik İş Birliği Anlaşmaları Sertifika Töreni"ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Erdoğan, bugün Türk havacılık tarihinde kritik bir projeyi daha hayata geçirmenin sevincini yaşadıklarını belirterek, FASBAT Uçak Bakım Tesisleri'nin Türk Silahlı Kuvvetlerine, millete ve ülkeye hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Ordunun ihtiyaçları doğrultusunda A400M FASBAT Uçak Bakım Tesisleri projesini 14 ay gibi rekor bir seviyede tamamladıklarını vurgulayan Erdoğan, uçak bakım tesislerinin inşasını gerçekleştiren yüklenici firmaları ve görev alan mühendisinden işçisine herkesi tebrik etti.
Erdoğan, bu önemli projeyle aynı anda A400M büyüklüğünde iki uçağın bakımı ile yenilenmesinin yapılabileceği, ilk ve tek tesisi ülkeye kazandırdıklarına dikkati çekerek, "FASBAT ile Airbus arasında imzalanan sözleşme ile A400M uçağının yenileme işlemlerinin 2'nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğünde yapılması sayesinde, yılda 125 milyon liranın ülkemizde kalması sağlanmıştır." dedi.
"Bu yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz"
Bu sözleşme kapsamında Kayseri 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünün, dünyada Airbus Defence & Space tesisleri dışında ilk ve tek bakım, yenileme, onarım merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda tüm dünyaya hizmet verebileceğini ve kazandığı yeteneklerin ihracını da yapabileceğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizi savunma sanayinde dışa bağımlılıktan tamamen kurtarıncaya kadar bu yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz. Çünkü biz geçmişte silah, mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığın bedelini çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle maruz kaldığımız ambargoları, keyfilikleri, baskıları hatta tehditleri asla unutmadık, unutmayacağız. Kıbrıs Türkü'ne sahip çıktığımız için 3 yıl boyunca bırakın parasını peşin ödediğimiz uçakların verilmesini, bakım ve onarımları için gönderdiğimiz uçaklar dahi bize teslim edilmedi. Hatta bu uçaklar için Türkiye, bizzat müttefikleri tarafından hangarda saklama ücreti ödemek mecburiyetinde bırakıldı."
"Bugün de benzer adımların atılmaya devam ettiğini görüyoruz"
Neredeyse 40 yılı bulan terörle mücadele sırasında da "müttefiklik ruhu" ile asla bağdaştıramayacakları pek çok durumla karşılaştıklarına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemiz talep ettiğinde kırk dereden su getirilen silahlar, DEAŞ'la mücadele kisvesi altında Suriye'deki teröristlere, binlerce tır ve uçak seferi ile teslim edildi. Vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekatlarda sözde dostlarımız bizi zaafa düşürmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı. Terör örgütünün elebaşları, meşru bir siyasetçi gibi kırmızı halı serilerek en üst düzeyde ağırlandı. Bugün de benzer adımların atılmaya devam ettiğini görüyoruz. Ülkemize yönelik sergilenen bu iki yüzlülükleri esefle takip ederken, kendi hazırlıklarımıza da hız veriyoruz. Kıymetli dostlarım, vatan savunmasında karşılaştığımız tüm haksızlıkları ve hukuksuzlukları kendi göbeğimizi kendimiz keserek aşmakta kararlıyız."
Erdoğan, savunma sanayinin durağanlığı kabul etmeyen, atalete tahammülü olmayan, sürekli ve yüksek tempolu çalışmayı gerektiren bir sektör olduğuna dikkati çekerek, bu sistemde başarının en temel şartının çıtayı sürekli yukarıya taşıyarak rakiplerinden daima bir adım önde olmak olduğunu vurguladı.
"Çok büyük başarılara imza atıyorlar"
Bunun yolunun da kamu kaynaklarının etkin kullanımı yanında, özel sektörün dinamizminden faydalanmaktan geçtiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Savunma sanayinde mesafe kaydetmiş ülkelere baktığımızda şu gerçeği net bir şekilde görebiliyoruz. Bu alanda devletler daha çok strateji belirleyen, istikamet çizen, ihtiyacı tespit eden, sipariş veren konumundayken özel şirketler ise geliştiren, üreten, teslim eden konumundadır. Kamu-özel iş birliğinin güçlü ve sağlam temellere oturduğu bir atmosferde, başarı şansı da artmaktadır. Diğer türlü dünya ile rekabet etmek, bu alanda özgün, yenilikçi, ileri teknolojiye sahip ürünler geliştirmek mümkün değildir. Ülkemizin bir süredir yaptığı da tam olarak budur. Birilerinin sürekli 'peşkeş çekiyorlar' diyerek, karaladığı projeler esasında Türk savunma sanayinin geleceğine yapılan en kritik yatırımlardır."
Hisseleri doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait savunma sanayi şirketlerinin her birinin kendi alanlarında dünya markası haline geldiğini dile getiren Erdoğan, "Savunma Sanayi Başkanlığımızın rehberliğinde özel sektör kuruluşlarımız, çok sınırlı imkanlarla gerçekten çok büyük başarılara imza atıyorlar. Bu çerçevede harekatlarımızda kullandığımız SİHA ve uçak bombalarından, tank ve top mühimmatlarına kadar, hepsini de hem kamu hem özel sektör üretimi ile tedarik yollarını genişletiyoruz. İnşallah bu doğrultuda önemli ve stratejik bir yatırım çok yakında Gerede'de faaliyete geçecektir." diye konuştu.
"Hedeflerimize odaklanıyoruz"
Diğer yandan savunma sanayi alanında deneyim sahibi, uzmanlaşmış ve nitelikli bir insan kaynağının da oluştuğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde 7 firma ile temsil edildiğini anlattı.
Türkiye'nin İHA, SİHA ve TİHA üretiminde artık dünyanın ilk üç-dört ülkesi içinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Savunma sanayindeki tek icraatları, fabrika kapatmak olanların diğer vizyon projelerimiz gibi elbette bunları da anlamasını beklemiyoruz. Bunun için biz işimize bakıyoruz, hedeflerimize odaklanıyoruz. Türkiye olarak, ana ve alt yüklenicilerle birlikte kaynaklarımızı tabana yayarak savunma sanayinde güçlü bir ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, yerlileştirme ve millileştirme faaliyetleri kapsamında stratejik iş birliği anlaşmaları imzaladıkları 10 firmaya sertifikalarını vereceklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlaşmalarla birlikte Türk savunma sanayinin üretim kapasitesi daha da artacak, inşallah ülkemiz hedeflerine çok daha hızlı yol alacaktır. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. İnşası tamamlanan A400M FASBAT Uçak Bakım Tesisleri ve Stratejik İşbirliği Anlaşmalarının, ülkemize, milletimize, Silahlı Kuvvetlerimize ve tüm paydaşlara hayırlı olmasını diliyorum. Milli Savunma Bakanlığımızı, Savunma Sanayi Başkanlığımızı, projede görev alan firmalarımızı, Türkiye'nin bekası için çalışan, üreten, ter döken herkesi bir kez daha tebrik ediyorum."
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, yoğun programından zaman ayırıp programa teşriflerinden dolayı saygı ve şükranlarını iletmesi üzerine Erdoğan, "Ben de şahsınızda tüm Kuvvet Komutanlarımıza, Silahlı Kuvvetlerimize, misafirlerimize çok çok teşekkür ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından, kurdele kesimi gerçekleştirildi.