ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim tarihinin açıklanması teklifine ilişkin, "Seçim tarihi belli olduğuna göre sen şimdiden Haziran 2023'e hazırlan ama önce adayınızı belirleyin. Sen kendin sıkıysa aday oluyor musun, olmuyor musun, önce bunu açıkla." dedi.
Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen AK Parti 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında, Türkiye'nin toplam yatırım miktarını 70 milyar liradan 2 trilyon lira seviyesine kadar yükselttiklerini belirtti.
Hafta başı açıklanan 2022 yılı ilk çeyrek büyüme verilerine göre, dünya küçülürken Türkiye'nin büyümesinin yüzde 7,3 olarak gerçekleştiğini hatırlatan Erdoğan, ticarette 36 milyar dolar olan ihracatı 225,2 milyar dolara ulaştırdıklarını, yıl sonu hedefinin ise 250 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Erdoğan, dış ticaret hacminin 87,6 milyar dolardan 500 milyar dolar sınırına dayandığını ve ihracat yapan firma sayısının 33 bin 523'ten yaklaşık 3 kat artışla 101 bin 361'e çıktığını aktararak, "Hani diyorlar ya 'kepenkler iniyor' falan. İşte bak ben size resmi rakam veriyorum." ifadesini kullandı.
Dışişlerinde 163'ten aldıkları dış temsilcilik sayısını, 253'e ulaştırarak temsil ağını güçlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Savunma sanayiinde her biri ayrı öneme sahip projelerimizin bütçesini 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara yükselttik. Göreve geldiğimizde savunma sanayiinde yerli oranımız yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 80. Bak nereden nereye geldik? Batı bize savunma sanayiiyle ilgili istediklerimizi vermezken artık şimdi biz Batı'ya ihraç eder hale geldik. Bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan aldık, geçtiğimiz yıl 3 milyar 224 milyon dolar ile rekoru kırdık."
- "Savunma sanayiinde ihraç edilen ürün çeşidini 228'e yükselttik"
Erdoğan, İHA ve SİHA'lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere savunma sanayiinde ihraç edilen ürün çeşidinin 228'e yükseldiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Birileri diyor ki 'Amerika'da bir ofis açsanız.' Gerek yok, şu anda zaten onlar buraya geliyor. Şu an itibarıyla Türkiye sürekli kapısına gelinen ve 'Bize de yok mu?' denilen ülke haline geldi. Sanayi ve teknolojide 142 yeni organize sanayi bölgesi, 25 endüstri bölgesi, 87 teknopark kurarak üretim altyapımızı genişlettik. Milli Uzay Programımızı oluşturduk. 2023 yılında bir Türk vatandaşının uluslararası uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini başlattık. Yerli otomobilimiz üretim aşamasına geçmek üzere, inşallah yakında yollarda göreceğiz."
Enerjide, toplam kurulu gücü 31 bin 846 megavattan 100 bin megavat sınırına kadar çıkardıklarına işaret eden Erdoğan, Karadeniz'de 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettiklerini, yerli ve yenilenebilir enerji üretimine yaptıkları yatırımlarla Türkiye'nin dışa bağımlılığını aşama aşama azalttıklarını anlattı.
- "Salgın şartlarına rağmen turizm gelirlerimizi 24,5 milyar dolara ulaştırdık"
Erdoğan, kültürde dünya mirası listesinde olan varlık ve alan sayısını 9'dan 19'a, yurt dışından getirilen eser sayısını 2 bin 525'ten 9 bin 30'a, kazı sayısını 57'den 146'ya yükselttiklerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Turizmde salgın şartlarına rağmen geçtiğimiz yıl turist sayımızı 30 milyonun üzerine, turizm gelirlerimizi 24,5 milyar dolara ulaştırdık. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla restore edilen eser sayımızı 46'dan 5 bin 680'e çıkardık. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, YTB, AFAD, TRT gibi kurumlarımız vasıtasıyla ülkemizin sesini ve nefesini tüm dünyada duyuruyoruz. Eserlerimizin ve hizmetlerimizin listesi, saatlerce, günlerce anlatsak bitmeyecek uzunluktadır. Dizi filmlerimiz artık dünyanın değişik ülkelerinde izlenme rekorları kırıyor, bu noktaya geldik. Sadece 2022 yılı içinde yaptıklarımızı şöyle ana hatlarıyla bir gözümüzün önünden geçirmek bile bize çok şey anlatır."
- İdlib'de 57 bin briket ev
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Uçak Üretim Tesisi'ni hizmete açtıklarını, Konya-Karaman hızlı tren hattını hizmete sunduklarını, organize sanayi bölgeleri mesleki eğitim merkezlerinin toplu açılışını yaptıklarını aktaran Erdoğan, "Test, eğitim ve istihbarat gemimiz Ufuk'un hizmete giriş törenine katıldık. Aydın Söke'de ülkemizin en büyük kağıt fabrikasını hizmete açtık. Giresun Dereli'de afet konutlarını hak sahiplerine teslim ettik. Boğazlara taktığımız dördüncü gerdanlık olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nü hizmete sunduk. Tokat Havalimanı'nın hizmete açılış törenine katıldık. Malatya çevre yolunu canlı bağlantıyla hizmete açtık. Phaselis Tüneli'nin açılışını canlı bağlantı ile yaptık. Pınarhisar ve Çakıllı çevre yollarının açılış törenine canlı bağlantı ile iştirak ettik." diye konuştu.
Erdoğan, İdlib'de ve diğer güvenli bölgelerde yapımına başlanan 100 bin briket evden tamamlanan 57 bininin açılış törenine mesajla katıldığını anımsatarak, özel eğitim okullarına malzeme dağıtımı töreninde engelliler ve sporcularla buluştuğunu söyledi.
Deniz üzerine inşa edilen Rize-Artvin Havalimanı'nın açılış törenine de katıldığını anlatan Erdoğan, açılış törenini Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptıklarını söyledi.
- "560 bin kişinin katılımıyla İstanbul'un fethini kutladık"
Erdoğan, İstanbul'da Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin temelinin atıldığını, yerli ve milli denizaltıların havuza çekme ve ilk kaynak törenlerine katıldıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Artık bize bir akıncı mesafesinde bulunan can Azerbaycan'da TEKNOFEST kuşağı gençlerimizin '2 devlet, 1 millet, 1 festival' ruhu ile nasıl kucaklaştığına hep birlikte şahit olduk. Azerbaycanlı kardeşlerimizin 28 Mayıs Bağımsızlık Günü'nü her açıdan göz kamaştırıcı bir teknoloji şöleniyle taçlandırdık. Geçtiğimiz hafta sonunda İstanbul'un fethinin 569'uncu yıl dönümünün coşkusunu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi müjdesi ile milletimizle birlikte yaşadık. Bu havalimanında hamdolsun o gün İstanbul'daki birçok engelleyici trafik şartlarına rağmen -verilen resmi rakamı söylüyorum- 560 bin kişinin katılımıyla fetih şenliğini gerçekleştirdik."
Daha pek çok şehirde katıldıkları toplu açılış törenleri, Ankara ve İstanbul'daki sayısız programla millete hizmet ettiklerini belirten Erdoğan, bakanlıkların son 20 yıllık faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı bilgi içeren dosyaların AK Parti Genel Sekreterliği tarafından elektronik ortamda teşkilatlara gönderildiğini söyledi.
- "Önemli olan çalışma ve hizmetlerin unutulmamasını sağlamak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli olanın yapılan çalışma ve hizmetlerin unutulmaması ve hatırlanmasının sağlanması olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
"Rabbim bize şöyle emrediyor, 'Gevşemeyin, hüzünlenmeyin, eğer inanıyorsanız üstün olan muhakkak sizsiniz.' Yine Rabbimiz bize 'İnsan için ancak çalıştığı kadarı vardır' diyor. Üstünlüğün takvada, aynı şekilde çok çalışmakta, çok eser ve hizmet üretmekte olduğunu bilerek, gecemizi gündüzümüze katmak suretiyle milletimizin gönlünü kazanmaya bakacağız. Bizimle eser ve hizmet siyasetinde yarışamayanların işi yalan ve iftiraya dökmesinin sebebini ancak işte bu şekilde milletimize gösterebiliriz. Partimizin kuruluşundan bugüne bu eser ve hizmetlerin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen tüm kardeşlerimi şükranla yad ediyor, ebedi aleme uğurladığımız kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum."
- Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 10 soruya verdiği yanıtları değerlendirdi
Türkiye'yi eserlerle donatmanın, millete aşkla hizmet etmenin mücadelesini verirken, "siyasetin cilvesi" diyebilecekleri bazı kişiler ve konularla uğraşmak mecburiyetinde kaldıklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Türk siyasi tarihinin en ağır, en eziyetli, katlanması en zor cilvesi maalesef bize, bizim dönemimize denk geldi. Bu talihsiz cilvenin adı Kılıçdaroğlu'dur. Karşımızda öyle bir karakter var ki ciddiye alsak ciddiye alınacak tarafı yok. Gülüp geçsek gülünecek tarafı yok. Biz de çoğunlukla yok saymayı tercih ediyoruz. Kendisini uzunca bir süre yok saydığımızda da arsızlara özgü bir cesaretle yalanın, iftiranın, zırvanın dozunu sürekli yükseltiyor. Biz de mecburen bu zatı ara ara paçasından tutup aşağıya çekmek durumunda kalıyoruz. Yine böyle bir mecburiyetle karşı karşıyayız. CHP'nin başındaki zat, güya bizim geçtiğimiz salı günü AK Parti Meclis Grubu Toplantımızda sorduğumuz sorulara cevap vermiş. Sonra da yine güya bize 10 soru sormuş. Bizim sorularımıza verdiği cevapların her satırından, bu zatın hep işaret ettiğimiz sinsiliği, riyakarlığı, kifayetsizliği buram buram tütmektedir.
Birinci sorum olan 'Hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütlerini lanetleyip lanetlemeyeceğine' verdiği cevaptaki örgüt ilişkilerinden devletin terörle mücadele taktiklerine kadar tüm göndermeler, Türkiye'yi birilerine gammazlayan, hatta el altından müdahaleye çağıran alçakça tuzaklarla bezelidir. İkinci sorum olan 'Türkiye'nin PKK ve YPG'ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekleyip desteklemediklerini', yabancı postal gibi yapılan işlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir iğrençliği karıştırarak kirli zihnindeki hezeyanları bir kez daha sergilemiştir. Üçüncü sorum olan 'İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği tartışmalarında devletinin izlediği politikaların yanında olup olmadığına' verdiği cevap sadece bu mücadelemizde karşımızda olanları sevindirecek bayağılıktadır."
Kılıçdaroğlu'nun dördüncü soru olan "Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de yürüttüğü mücadelede kimin safında olduğu" hususuna verdiği cevapla ülkesinin değil Rumların ve onları Türkiye'nin üzerine salanların yanında yer aldığını tekrar gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, "Beşinci sorum olan 'Dünyanın, küresel krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye destek verip vermediğine', olup bitenlerden hiçbir şey anlamadığı için Türkiye'nin başındaki en büyük felaketin kendisi olduğunu gösterecek basitlikte bir cevap vermiştir." dedi.
- "Aynı yalanları ve iftiraları tekrarlayarak cevap vermiştir"
"Altıncı sorum olan 'Yalanı ve iftirayı bir kenara bırakıp bırakmayacağına' tam da kendi karakter fukarası tarzına yakışır şekilde aynı yalanları ve iftiraları tekrarlayarak cevap vermiştir." açıklamasını yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yedinci sorum olan 'Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hatırlatmak veya hazırlatmak ve onaylatmaktan vazgeçip geçmeyeceğine' yine bu mahfillerin telkin ettiği şekilde inkarla cevap vermiştir. Sekizinci sorum olan 'Bu toprakların tüm değerleri, sembolleri, birikimleri ve kazanımlarıyla, asil bir evladı gibi hareket etmeyi kabul edip etmeyeceğine', asil değil sefil bir şahsiyet olduğunu göstererek cevap vermiştir. Dokuzuncu sorum olan 'Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisini, her türden hırsızı, tacizciyi, tecavüzcüyü, istismarcıyı tasfiye etmeyi düşünüp düşünmediğine', tüm bu rezilliklere üstünü örterek ortak olduğunu ikrar ederek cevap vermiştir.
Onuncu sorum olan 'Yüreği yetip 2023'te cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına' ise sorumda zaten belli olan seçim tarihinin açıklanması bahanesiyle yüreksizliğini, çapsızlığını, iradesinin ve ipinin başkalarının elinde tutulduğunu bir kez daha göstererek cevap vermiştir. Seçim tarihi belli, bizden yeni seçim tarihi istiyor. Seçim tarihi belli olduğuna göre sen şimdiden Haziran 2023'e hazırlan ama önce adayınızı belirleyin. Sen kendin sıkıysa aday oluyor musun, olmuyor musun, önce bunu açıkla. Soru diye papağan misali tekrarlayıp durduğu zırvalar ise onun sadece yalancılığını ve çapsızlığını değil aynı zamanda ülkesinin ve milletinin çıkarlarını savunacak kalibrede bir devlet adamı olamayacağını göstermiştir."
(Sürecek)