Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde yetiştirilen, tadı, aroması ve raf ömrüyle öne çıkan Kırkağaç kavunu, kış sofraları için özel depolardaki ahşap direklere asılıyor.
Bakırçay Nehri'nin hayat verdiği ovada, bu yıl 7 bin 500 dekar alanda yetiştirilen kavunların olgunlaşmasıyla sabahın erken saatlerinde tarlalarda mesaiye başlayan çiftçiler, kestikleri kavunları, zarar görmemesi için yorganlara sarıp traktörlere yüklüyor.
Bir kısmı hemen satışa sunulan kavunların kalanı ise depolara taşınıyor. Burada saplarından keten ipliklerle bağlanıp ahşap sırıklara asılan kavunlar, kış aylarında pazara sunulmak üzere bekletiliyor.
Kırkağaçlı kavun üreticileri kendi geliştirdikleri bu saklama metoduyla taze kavunun olmadığı kış mevsiminde tüketiciye kavun sunarak, katma değer de sağlıyor.
"Askılama Kırkağaç'a özgü bir işlem"
İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, AA muhabirine, bu yıl ilçede 23 bin tona yakın kavun rekoltesi beklediklerini belirterek, kavunla özdeşleşen ilçede coğrafi işaretli "Kırkağaç" türünün dışında farklı türlerin de yaygınlaşmaya başladığını söyledi.
Kırkağaçlı üreticinin kavun yetiştiriciliğinde ve depolamasında uzmanlaştığını dile getiren Öztürk, şöyle konuştu:"Burada genelde kadınlar, kavunları iple askıya alınacak şekilde bağlar, sonra da depolara asılıyor. Bu askıya alma işlemiyle ocak ayına kadar pazara sunulacak bu ürün ayrı bir katma değer kazanmış oluyor. Üretici de ekstra bir gelir elde etmiş oluyor. Türkiye'nin birçok bölgesinde kavun üretiliyor ancak Kırkağaç'ı farklı kılan kavunundaki nefasetinin yanı sıra depolamada kazanmış olduğu bu tecrübe ve bunu ayrı gelir kalemine dönüştürebilmesi. Depolama ve askıya alınması bu ilçemize özgü bir işlem."
"Kış sofralarını süsleyecek"
Üretici Faik Somalıoğlu da kavunun hasat edilmesinden sonra askıya alınmasının meşakkatli bir süreç olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Askılama yaklaşık bir ay sürüyor, tek tek, tane tane hepsi elden geçerek asılıyor. Zedeli, ezik olanlar, tatsız olanlar ayrılıyor. Bizim kavunumuzun özelliği asitli olmadığı için kendinden dayanma özelliği var. Kasım ayında sis ve yağmurlar başladığı zaman biz depoların kapı ve pencerelerini kapatarak içeri sisin girmesini önlüyoruz. Bir de don olayı yaşanırsa zarar görüyor, bunun da önlemini alıyoruz. Ayrıca her gün aralarında gezerek tek tek dolaşıp kontrolünü yapıyoruz. Aralarında çürüyen var mı diye bakıyoruz. Çürük yaptığı zaman depoda sinek başlar ve diğer tüm ürünlerin çürümesine neden olur. Her gün içinde gezmemiz gerekiyor. Bunlar 11. ve 12. ayda ve ocak ayında büyük şehirlere giderek kış sofralarını süsleyecek."