PEKİN (AA) - Çin'in Hong Kong ve Makao İşleri Bürosu Başkanı Şia Baolong, ABD'nin Hong Kong'un seçim yasasının değiştirilmesine yönelik eleştirisini tepkiyle karşıladı.
Şia, Hong Kong'un Çin'in iç meselesi olduğunu ve hiçbir yabancı ülkenin müdahale etme hakkına sahip olmadığını söyledi.
ABD başkanlık seçimlerindeki kaosa dikkat çeken Şia, Washington yönetiminin "6 Ocak'taki ABD Kongre Binası baskınının ardından Hong Kong'daki seçim sistemindeki değişiklikleri eleştirecek motivasyonu nasıl bulduğu" eleştirisini yöneltti.
Şia, Hong Kong'u seçim sistemindeki değişiklikleri, "şehrin demokratik sistemine yeniden sağlık kazandıracak bir ameliyat" olarak değerlendirdi.
Söz konusu değişikliğin, "demokrasi yanlısı muhalefeti şehrin yönetiminden uzaklaştırmak" anlamına gelmediğini savunan Şia, "Muhalefetin de vatanseverler isimleri var ve onlar hala seçime aday olabilir ve seçilebilir." dedi.
Şia, seçim sistemindeki değişikliklerin ardından Hong Kong sakinlerinin barış içinde yaşayabileceklerini ve çalışabileceklerini kaydetti.
- Muhalefet, şehrin seçim sisteminin değiştirilmesinden endişeli
Demokrat Parti Üyesi Eski Milletvekili Emily Lau, Şia'nın sözlerinin demokrasinin sürdürülebileceğine ilişkin "çok güven verici" olmadığını söyledi.
Lau, kendisini bir vatansever olarak gördüğünü vurgulayarak, "Ama bizim endişemiz, partimden ve demokrasi yanlısı kamptan birçok insanın (seçimlerden) dışlanmasıdır."diye konuştu.
Siyasilerin seçilmelerinin ardından da "vatanseverlik" testine tabi tutulmaya devam edeceğine dikkati çeken Lau, yeterince vatansever olmadıkları değerlendirilen politikacıların görevlerinden el çektirilebileceğini aktardı.
Lau, seçim sisteminin halkta güven kaybına yol açacağına işaret ederek, "vatanseverlik" tanımlarının içeriğinin bilinmediğini ve bunun endişe verici olduğunu kaydetti.
- ABD ve AB'den açıklamalar
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu değişikliği Çin'in "Hong Kong'daki demokratik kurumlara yönelik devam eden saldırısı" olarak niteleyerek, bu adımı kınamıştı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Hong Kong'da seçim sisteminin değiştirilmesinin ardından AB'nin, Çin ile ilişkilerin parçası olarak Hong Kong'a daha fazla dikkat göstereceğini ve "ilave adımlar" atmayı değerlendireceğini bildirmişti.
- Hükümetin bölgede son 2 yılda attığı adımların en önemlisi
Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK), Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ndeki seçim sisteminde reform yapılması yönündeki kararı dün kabul etmişti.
Çinli yetkililer basında yer alan açıklamalarında, Hong Kong'daki seçim sisteminde yapılacak reformla bölgede siyasetten yargıya birçok alanda "vatansever" Hong Kongluların iş başına gelmesinin beklendiğini dile getirmişti.
Seçim sistemindeki reformun, Çin hükümetinin bölgede son 2 yılda attığı adımların en önemlisi olduğu ifade edilmişti.
Bu reform, Temmuz 2020'de bölgede yürürlüğe giren Ulusal Güvenlik Kanunu'na tepki gösteren muhaliflerin seçimlerde daha güçlü şekilde öne çıkmasına karşı bir adım olarak değerlendiriliyor.