Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

"Cennetten köşe" diye satılan ve 269 kişiye mezar olan rezidans davası başladı

18.04.2024 14:56:00
Hatay'da 'Cennetten bir köşe' sloganıyla satılan ve 6 Şubat depreminde 269 kişiye mezar olan Rönesans Rezidans davası başladı. Davada, 4’ü tutuklu, 1’i firari, 8 sanık hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

6 Şubat depremlerinde Hatay yıkılan Rönesans Rezidans'ta Hataysporlu futbolcu Christian Atsu, Hatayspor Sportif Direktörü Taner Savut, milli hentbolcu Cemal Kütahya’nın da aralarında olduğu resmi rakamlara göre 269 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi de yaralandı.

 

Yıkımın ardından müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan, yapı denetim şirketinin müdürü ve şirket ortaklarından Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan tutuklandı.

 

Yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K., inşaat teknikeri İ.D. ve şantiye şefi B.M. tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Firar eden müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi ve rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı Hüseyin Yalçın Coşkun ise kırmızı bültenle aranıyor.

 

Haklarında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istenen 4’ü tutuklu, 1’i firari, 8 sanığın yargılanmasına Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Haşim Eraslan, Bülent Seküçoğlu ile Önder Artun katılırken müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi. Sanıkların kimlik tespitinin ardından iddialarla ilgili savunmalarına başlandı.

 

"Ablam ve yeğenim hala bulunamadı"

Depremde Rönesans Rezidans'ta ablası ve yeğenini kaybeden kendisi de 2 gün sonra kurtarılan Cemile İncili, ablası ve yeğeninin cenazelerine ise hala ulaşılamadığını söyledi.

Duruşma öncesi açıklama yapan İncili şöyle konuştu:

“Ablam Mevlüde Yıldız İncili ve yeğenim Mehmet Şükrü İncili deprem anında üçümüz aynı odaya toplandık. Binanın yıkılması o kadar kısa sürdü ki, yeğenimle ablama ‘deprem çok kuvvetli kolon altına girelim’ demeye kalmadan yıkıma uğradık. Yıkımdan sonra yeğenim ve ablamla konuştuk ‘İyi misiniz?' diye. Yeğenim sürekli 'nefes alamıyorum’ diyordu. Ara ara hep konuşuyorduk. Ben iki gün sonra çıkarılmışım. Ayağımdan ve kalçamdan ameliyat oldum. Vücudumda ezikler var. Ablam ve yeğenimden hiçbir haber alamadık, hiçbir izine ulaşamadık. Enkazda detayla arama yapılmadığını düşünüyoruz. Yaralı olarak başka kentlere gönderilenler orada öldü ve kimsesiz diye defnedildi. Bunları mezarlarının açılıp, tekrar DNA örneği alınmasını istiyoruz.” 

DİĞER HABERLER