Münevvet Karabulut’u vahşice katleden Cem Garioğlu’nun ölümüne ilişkin 10 yıldır farklı iddialar gündeme gelmeye devam ediyor.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Karabulut ailesinin talebi üzerine Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verdi.
Garipoğlu’nun mezarı geniş güvenlik önlemleri altında açıldı.
Mezardan çıkan kafatası ve kemikler biraraya getirilerek Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'in mezarda şüphe yaratan bir poşet bulunduğunu söylemesinin ardından inceleme talep edildi.
Mezarda bulunan şeffaf naylon poşeti anlamlandıramadığını söyleyen Epözdemir, bu durumun kafatası ile kemiklerin sonradan bir poşet ile mezara konulduğuna dair şüphe içerdiğini ifade etmişti.
Mezarda bulunan bir poşet de Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildi.
Işık taraması, renk reaktif testi, yapılarak DNA izi arandı. Poşetteki kanların bir insana ait olmadığı anlaşıldı.
Bir DNA izine de rastlanmadı.
Poşetin İstanbul Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü'nde incelenmesi için de talepte bulunulacak.
2009 yılında işlenenen cinayetin ardından Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği bildirilmişti.
Garipoğlu'nun ölmüş gibi gösterilerek yurt dışına kaçtığı iddiaları üzerine 3 Ekim'de fethi kabir işlemi gerçekleştirildi.
Cesedin Cem Garipoğlu'na ait olduğu tespit edildi.
CEZAEVİ SAVCISINDAN YILLAR SONRA İLK AÇIKLAMA
Dönemin Silivri Cezaevi’nden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Metin Arda ise Garipoğlu’nun cesedinin sabah sayım yapan personel tarafından bulunduğunu söylemişti.
Olaydan yıllar sonra ilk kez konuşan Arda, Garipoğlu’nun başına poşet geçirip havasız kalarak öldüğünü anlatmıştı.