Çanakkale Savaşları'nda yaptığı top atışıyla Fransızlara ait "Turkuaz" denizaltısının teslim alınmasını sağlayan Müstecip Onbaşı için mezarı başında anma etkinliği yapıldı.
Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Orhaniye köyünde 1891 yılında dünyaya gelen ve Çanakkale'de topçu olarak görev yapan Müstecip Onbaşı, 30 Ekim 1915'te Gelibolu Yarımadası'ndaki Akbaş mevkisinden gerçekleştirdiği top atışıyla "Turkuaz" denizaltısının teslim alınmasını sağladı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Orhaniye köyünde düzenlenen anma törenine, Gençleşen Türküler Proje Topluluğu üyeleri ve Bursa Erkek Lisesi öğrencileri katıldı. "15'liler Saygı Alayı" gerçekleştiren asker üniformalı öğrenciler, savaşın ardından köyüne dönen ve 1959 yılında hayatını kaybeden Müstecip Onbaşı'nın kabrini ziyaret etti ve kabri başında dua etti.
Etkinliğe katılan Bursa Kent Konseyi Şairler Yazarlar Çalışma Grubu Başkanı ve 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu, Müstecip Onbaşı'nın, Çanakkale'nin adı çok bilinmeyen kahramanlarından olduğunu anlattı.
Anbarcıoğlu, şöyle konuştu:
"Çanakkale Savaşı başladığında o da gönüllü olarak giden kahramanlarımızdan birisi. Günün birinde komutanı, 'Eğer denizin üzerinde periskop dediğimiz bir demir parçası görürseniz hemen düdük çalın, alarma geçelim, birliğimiz harekete geçsin' der. 29 Ekim'i 30 Ekim 1915'e bağlayan bir sabah vaktinde Müstecip Onbaşı'mız o zaman onbaşı değildir, henüz Müstecip ismiyle bildiğimiz bu kahramanımız periscobu görür ve vaktin darlığından dolayı derhal 7,50'lik topla ateş eder ve periskop parçalanınca Fransızların Turkuaz isimli bu denizaltısı su yüzüne çıkmak zorunda kalır, 28 subay ve askeriyle beraber teslim olurlar. Bu yeryüzünde eşi benzeri görülmedik bir olaydır. Yani dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir asker, hiçbir komutan tek başına bir denizaltıyı esir alabilmiş değildir."
Müstecip Onbaşı'nın gerçek bir kahraman olduğunu dile getiren Anbarcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hemen askerlerimiz taarruza geçer, denizaltının içindeki gizli belgelere ulaşırlar. Bu belgelerden biri çok önemlidir. O belgede E-20 isimli İngiliz denizaltısıyla belli bir koordinatta buluşacaklar ve Çanakkale'yi, İstanbul'u bombardıman edeceklerdi. Yani Müstecip Onbaşı'mız bilmeyerek de olsa Türkiye'yi, Anadolu'yu büyük bir felaketten kurtarmış gerçek bir kahramandır.
Bu kahramanlığından dolayı o zamanki komutan Alman General Liman Von Sanders ve Harbiye nazırı Enver Paşa tarafından altın saat ile ödüllendirilir ve onbaşılık rütbesi verilir. Daha sonra bu Turkuaz denizaltısına Müstecip ismi verilerek 3 sene Osmanlı donanmasında İstanbul'da kalır ama Mondros Mütarekesi'nden sonra İstanbul'un İngilizler tarafından işgalinden sonra maalesef bu gemiyi tekrar Fransızlar alırlar götürürler. İşte biz şu anda böyle bir kahramanın huzurundayız."
Anbarcıoğlu, Müstecip Onbaşı'nın ismini yaşatmak adına kentlerdeki parklara, caddelere verilebileceğini vurgulayarak, "Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş böyle bir kahramana sahibiz. O yüzden biz her sene geliyoruz. Çanakkale haftasında, şehitlerimizi andığımız bu haftada onun huzurunda fatihalarımızı okuyoruz. Onu ziyaret ederek vefa borcumuzu ödüyoruz. Ben buradan aziz vatanımızın insanlarını, Bursa'mızın Yenişehir ilçesinin bu Orhaniye köyündeki mütevazı kabristanda yatan Müstecip Onbaşı'mızı ziyarete bekliyorum." diye konuştu.