“Çakra” Sanskritçe “tekerlek” anlamına gelen bir kelimedir ve kalp, beyin ve üreme organları gibi hayati organların bulunduğu bölgelerde bulunan ve bunlara karşılık gelen enerji girdaplarını ifade eder. Bu girdaplar kemikler gibi statik değildir, enerji içimizde yukarı ve aşağı doğru hareket ettikçe sürekli olarak dönerler. 7 çakra insan vücudundaki tüm enerjinin merkez noktalarıdır.
Çakralarınız sağlıklı ve canlı olduğunda hayatınızda her şey dengede olur. Ancak çakralarda bir tıkanıklık yaşandığında çeşitli fiziksel ve duygusal belirtiler görmeye başlayabilirsiniz.
Her çakra bir enerji alanını temsil ettiğinden, bir veya daha fazla çakranın bloke olması yani tıkanması durumu ile karşı karşıya gelebiliyoruz. Bu da zihnimizle, bedenimizle ve ruhumuzla tamamen uyum içinde yaşayamadığımız anlamına gelir.
Çakralar endokrin bezleriyle yakından ilişkilidir ve dolayısıyla çakralardaki dengesizlikler hastalıklara yansır, fiziksel bedendeki çakra bölgesini etkiler ve ayrıca ilgili bezin hormon salgısındaki dengesizlikler olarak ortaya çıkar.
Fiziksel sağlığı ve duygusal refahı korumak için yedi çakranın dengelenmesi ve dengelenmesi üzerinde sürekli çalışmak çok önemlidir. Çakra dengesizliği kendisini fiziksel hastalıklarla ifade edecektir. Örneğin, sıklıkla boğaz ağrısı çeken veya konuşma ve kendini ifade etmede zorluk çeken bir kişi, boğaz çakrasındaki dengesizliğe işaret edebilir. Göğüs ve kronik akciğer hastalıkları ile bronşit gibi hastalıklar kalp çakrasının tıkandığına işaret edebilir.
Çakranın güçlendirilmesi ve dengelenmesiyle güçlü zihinsel ve davranışsal eğilimler de dizginlenebilir ve birbiri ardına gelen sıkıntılı eğilimler ortadan kaldırılabilir.
Kök çakra olarak da adlandırılan Muladhara Çakra, omurganın tabanında bulunur ve insan vücudundaki katı faktörünü kontrol eder. Bu çakra temel ihtiyaçlarımız ve hayatta kalmamızla ilgilidir. Denge bozulduğunda varoluşsal korku yaşarız. Tamamen dengelendiğinde kendimizi güvende ve emniyette hissederiz ve örneğin fiziksel ihtiyaçlarımız üzerinde kontrol sahibi oluruz.
Sakral veya Svadhisthana çakra göbeğin iki parmak altında bulunur, sıvı faktörünü kontrol eder ve testisler ve yumurtalıklarla ilgilidir. Başkalarıyla olan ilişkilerimizle ilgilidir. Dengemiz bozulduğunda aşırıya kaçma eğiliminde oluruz. Tamamen dengelendiğinde ise uyumlu ilişkilere ve dengeli bir zihne sahip oluruz.
Göbek veya Manipura Çakrası güç ve coşku duygumuzu barındırır. Dengesiz olduğunda kişinin baskıcı ve güç düşkünü olmasına neden olabilir. Öte yandan güçsüz veya güçsüz, depresif veya değersiz hissetmek de bir çakra dengesizliğine işaret eder. Tamamen dengeli bir çakra coşkunun, güçlenme duygusunun ve kişinin hedeflerini gerçekleştirme yeteneğinin kaynağıdır.
Kalp veya Anahata çakra, hem insan hem de ilahi sevginin ve bağlantının çakrasıdır. Dengesizlik, aşırı sahiplenme ve sürekli ilgi arama arzusu olarak ifade edilebilir. Göğsün ortasında yer alır ve hava faktörünü kontrol eder. Timus beziyle ilgilidir. Engellendiğinde başkalarıyla etkileşimden keyif almaz ve arkadaşlıktan kaçınırız; tamamen dengeli ve açıkken, başkalarını kendimizin bir parçası olarak görerek genişlemiş bir bilinç deneyimi yaşarız.
Boğaz veya Vishuddha çakra boğazın merkezinde bulunur ve tiroid ve paratiroid bezleri ile ilgilidir. Bu çakra eterik faktörün kontrol noktasıdır. Gerçeklerimizi konuşmamızı sağlar. Engellendiğinde kendimizi doğru şekilde ifade edemediğimizi hissederiz. Aynı zamanda saflığın ve yaratıcılığın çakrasıdır. Bu çakra tamamen açıldığında sanatçı, şair oluruz, gülüşümüz bile eşsiz bir aromaya sahip olur. Öte yandan, çakra tıkandığında kişi kendini donuk, fikirsiz ve kayıtsız hissedecektir.
Üçüncü göz olarak da adlandırılan Ajina (Agya olarak telaffuz edilir) çakra, kaşların arasında yer alır ve zihnin merkezidir. Hipofiz beziyle ilgilidir. Burası aynı zamanda sezginin de merkezidir. Engellendiğinde veya dengesizleştiğimizde, Yüksek Benliğin sesine bağlanamayız. Üstelik bu çakra tamamen açıldığında zihnimize ve bedenimize hükmetmemizi sağlayacaktır. Bu çakra bloke edildiğinde kişi, bilinçdışı düşüncelerinin, dürtülerinin, geçmiş davranış ve alışkanlıklarının kölesi haline gelir.
Taç veya Sahasrara çakra epifiz beziyle ilgilidir. Bu, aydınlanmanın ve yüksek benliğimizle ve nihayetinde ilahi olanla manevi bağlantının çakrasıdır. Başın tepesinde bulunur ve ruhun oturduğu yer olarak kabul edilir.
Reyhan İldaş, bir yaşam koçu ve thatehealing uzmanı olarak çakraların yaşamlarımızdaki etkilerine oldukça hâkimdir. Her çakranın madde, duygu ve ruh dünyasıyla ilişkimizi belirlemesi büyüleyicidir, bu büyüleyici sistem ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz Reyhan İldaş uzmanlığına başvurabilirsiniz. İletişim için e-posta adresi info@reyhanildas.com telefon numarası 0533 745 93 98 .