ANTALYA (AA) - Bursa'da çöp evde bakımsız halde bulunan ve koruma altına alındıktan sonra tedavi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde götürülen çocuğun annesi Y.A, "Benim çocuğum akıllı bir çocuk. Yıpratılmasını istemiyorum. Bu aşamaları geçecek. İkimiz de çok güçlüyüz. İkimiz de ayakta kaldık. Çocuğum benim yanımda olacak. Her şey düzelecek." dedi.
Avukatları Dilek Sezgin ve Mustafa Sezgin ile hukuki süreci takip etmek için Antalya Adliyesi'ne gelen Y.A, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Antalya'da çalışması gerektiği için, kalp hastası annesinin çocuğuna baktığını söyledi.
Annesi ölene kadar çocuğuyla her gün konuştuğunu, istediği her şeyini aldığını ifade eden Y.A, "Annem vefat etti. Cenazede çocuğum kaçırıldı ve darbedildim. Çocuğumu göremedim. Benim çocuğum hayatta kalabilmeyi başarmış. Benim için o önemli." dedi.
Kardeşinin ceza alması için çaba göstereceğini dile getiren Y.A, "Oraya gidip o kapıyı kırmasalardı benim oğlum ölebilirdi. Çocuğuma bana teslim ederken 'Anneni hatırlıyor musun?' dediler. 'Evet o benim annem' dedi." diye konuştu.
"Sokaktaki hayvanları kurtaran bir insanım. Bir adres olsa ben onu almaz mıydım?" diye soran Y.A, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anne için yaşadıklarım kolay değil. Ben 3 yıl çocuğumun yerini bilmiyorum. Her gece dua ettim. Çocuğum için ayakta kaldım. Bundan sonra olana değil olacağı bakacağız. Onun annesi benim ve hayatta bana ihtiyacı var. Sosyal hizmetler uzmanına 'çocuğuma kendim bakmak istiyorum' dedim. Devletin sürecine saygılıyım. İnsanlar beni yargılıyorlar ama ben anne olarak 3 yıl savaş verdim. Çocuğumun hayatta olması benim için önemli olan. Oğlumu mutlaka yanıma alacağım."
Kız kardeşinin erkek çocuk istediği için oğlunu kaçırdığını iddia eden Y.A, "Kendi kızını da eşinden yıllardır kaçırıyor. Benim çocuğum akıllı bir çocuk. Yıpratılmasını istemiyorum. Bu aşamaları geçecek. İkimiz de çok güçlüyüz. İkimiz de ayakta kaldık. Çocuğum benim yanımda olacak. Her şey düzelecek. Ben baştan bu yana kararlı olmasaydım 3 yılda ben aklımı kaçırabilirdim. İnsanlardan empati istiyorum." ifadelerini kullandı.
Oğluyla ilk gece birlikte televizyon izlediklerini anlatan Y.A, "Bana mısır patlatır mısın?' dedi. Doktora sormamız gerektiğini belirttim. Bahçede otururken komşudan balık kokusu duydu. Benden anneanne köftesi ve balık istedi. Havuzu gördü. Kedi ve köpeklerle ilgilendi. Kendini iyi hissetti. Güzel bir gün geçirdik." değerlendirmesinde bulundu.
Y.A'nın avukatı Dilek Sezgin, müvekkilinin 2020 yılından beri çocuğunu aradığını söyledi.
Bunun için Y.A. hamına gönüllü olarak avukatlık yaptıklarını belirten Sezgin, “Biz Y.A. hamınım kaç yıldır çocuğunu almak için verdiğini mücadeleyi biliyoruz. Y.A hanım çocuğuna kavuşmak istiyoruz. Hukuki olarak ne gerekiyorsa avukatları olarak yapacağız.” dedi.
- Olay
Bursa'daki dairesini 2 yıl önce Kamuran Pınar A'ya (44) kiraya veren Aydın S, daha sonra kirasını ödemeyen kadına dava açmış, mahkemenin, evin tahliye edilmesine karar vermesinin ardından adrese giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırarak kilidi değiştirmişti.
Evin kilidini tekrar değiştirerek mahkemenin tahliye kararına uymayan Kamuran Pınar A'nın emniyette ifadesine başvurulmuştu. Bu sırada çöplerle dolu evin temizlenmesi için haber verilen Nilüfer Belediyesi temizlik görevlileri, kapısı kilitli bir odada çöplerin arasında yatan ve sağlık durumunun iyi olmadığı tespit edilen 9 yaşındaki C.M.A'yı baygın halde bulmuştu.
Çocuğun annesinin, Kamuran Pınar A'nın ablası Y.A. (48) olduğu belirlenmişti. Çocuk savcılık kararıyla, Antalya'da yaşayan anneye teslim edilmişti. Daha sonra C.M.A. ile Kamuran Pınar A'nın 16 yaşındaki kızı E.Z.A, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince koruma altına alınmıştı. C.M.A, tedavi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürülmüştü.