İstanbul'da veterinerler, sokak hayvanlarının çoğalmasıyla kuduz tehlikesinin arttığını, kısırlaştırmanın bu sorunun çözümünde büyük rol oynayacağını belirtti.
İstanbul'un Bahçelievler, Fatih ve Üsküdar ilçe belediyelerinde sağlık ve veterinerlik işleri müdürlüğü görevlerini yürüten veteriner hekimler, sahipsiz köpeklerin yol açabileceği tehlikeleri ve çözüm yollarını değerlendirdi.
Bahçelievler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü veteriner hekim Tibet Bayhan, sahipsiz köpeklerin sürü halinde oluşturdukları tehlikeye dikkati çekti.
Belirli alanlarda besleme yapıldığı için sokak hayvanlarının bu noktalarda biriktiğini, bu köpeklerin "sürü psikolojisi" ile hareket ettikleri zaman "alfa" denilen "sürü lideri" tarafından yönlendirildiğini anlatan Bayhan, "Sürü lideri, yakınlarından geçen kendini koruyamayacak çocuk, kadın, masum insanlar başta olmak üzere herkese saldırıyor. Bu saldırı zaman zaman maalesef ölümler dahil birtakım kazalar, yaralanmalarla sonuçlanıyor. Dolayısıyla sokak hayvanlarıyla ilgili mümkün mertebe bu odak noktalarının oluşmaması lazım. Beslemelerin aynı noktada değil, farklı noktalarda zaman zaman yapılması lazım ki bu odaklar oluşmasın. Sürü psikolojisiyle oluşan saldırganlıklara insanlar maruz kalmasın." değerlendirmesinde bulundu.
"Barınaklar yasaklı ırklarla dolu"
"Elde edilmiş ırklar" diye bilinen pitbull, dogo argentino gibi köpeklerin bazı kişiler tarafından farklı amaçlarla kullanılmak üzere sahiplenildiğini ancak 14 Ocak 2022'den itibaren bu türlerin beslenmesi ve barındırılmasının, kayıt altına alınanlar dışında yasaklandığını hatırlatan Bayhan, "Yasaklandıktan sonra vatandaşlarımız elindeki bu tür yasaklı ırkları, cezai müeyyideye maruz kalmamak için sokaklara bıraktı. Şu anda bütün barınaklar maalesef bu yasak ırklarla dolu. Sahiplendirme yapamıyorsunuz, sokağa bırakamıyorsunuz. Barınaklarda bu anlamda faaliyetlerini dahi yapamaz hale gelecek kadar bu tür yasaklı ırklar yaşıyor." diye konuştu.
"Bütün hayvanların kuduza karşı aşılanması mümkün değil"
Kuduz tehlikesine de dikkati çeken Bayhan, şunları kaydetti:
"Kuduz, zoonoz (insanlara hayvanlardan geçen) bir hastalık. Her zaman tehlikedir. Özellikle düzenli kuduz aşısı yapılmayan hayvanlarla ilgili her an olabilmesi muhtemel bir hastalık. Sokak hayvanlarında bunu takip etmek zor. Çünkü herhangi birinin onu takip edecek GPRS sistemi veya bir kayıt sistemimiz yok. Ancak şikayet üzerine alıp, kısırlaştırıp, kulaklarına küpesini takıp, iç-dış parazite kuduz aşısını yaptığımız hayvanlara ulaşabiliyoruz. 'Bölgemizdeki bütün hayvanlar bu anlamda aşılanabiliyor mu?' veya 'Türkiye'deki bütün hayvanlar kuduza karşı aşılanabiliyor mu?' derseniz, mümkün değil. Özellikle başıboş sokak hayvanlarından bahsediyorum. Dolayısıyla toplum bu kadar sokak hayvanıyla beraber her zaman çok ciddi kuduz tehlikesi altında."
Kısırlaştır-aşılat-aldığın ortama bırak
Bayhan, barınaklarında sokak hayvanlarına yönelik teşhis, tedavi, kısırlaştırma başta olmak üzere her türlü cerrahi müdahalelerde bulunduklarını anlattı.
"Kısırlaştır-aşılat-aldığın ortama bırak" sistemiyle çalıştıklarını belirten Bayhan, "Çalışmalarımız tamamen sokak hayvanlarına yönelik tedavi ve kısırlaşma faaliyetleri olarak devam etmekte. Onun dışında sahiplendirmeler yapmaktayız." bilgisini verdi.
"En büyük problem sahipsiz köpeklerin alan savaşı"
Üsküdar Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ömür Uzunali de sokak hayvanlarıyla ilgili saha ekiplerine yerel hayvan gönüllülerinin destek olması gerektiğine inandıklarını dile getirdi.
"Saha içerisinde gönüllüleriniz yoksa hayvanlarla ilgili işlerde bir kolunuz, bir kanadınız kırık oluyor ve zayıf oluyorsunuz. Özellikle gönüllülerin bize destek vermesi şart." diyen Uzunali, 33 mahallesi olan Üsküdar'da sokak köpeği saldırısına ilişkin ihbar gelmesi durumunda öncelikle o bölgedeki hayvan gönüllüsünü aradıklarını, o köpeği tanıyıp tanımadığını sorduklarını anlattı.
Uzunali, bölgelerinde 10 yıldır yaşayıp da hiçbir olayı olmayan tamamen zararsız köpekler bulunduğunu ancak başka bölgelerden gelen hayvanlarla çatışma haline girdiği zaman sorunların başladığını, en büyük problemin de bu durumda yaşandığını söyledi.
Üsküdar'ın, Beykoz, Ümraniye, Ataşehir, Şile gibi ilçelerden sürekli hayvan geçişlerinin yaşandığı bir bölge olduğunu ifade eden Uzunali, sahipsiz köpeklerin alan savaşı yaptığını belirtti.
"Seferberlik halinde kısırlaştırılırsa sorun 2-3 senede çözülecektir"
Yılların verdiği tecrübeyle bilinçli yerel gönüllülerle ortak çalıştıklarını söyleyen Uzunali, "Ortak çalışırsak bu sorunlara çözüm üretiriz. Ama temel olay, köpek ürememeli. Ürerse bu sorunların çözümü olmaz. Köpekleri mutlaka operasyon olarak kısırlaştırmak lazım. İstanbul gibi bölgede Silivri'den tutun Beykoz'a, Şile'ye veya Arnavutköy'de kadar geniş bir alanda köpekler var. Bu köpeklerin topyekun İstanbul içerisinde seferberlik ilan edilip kısırlaştırılması gerekir. Orman Bakanlığı öncülüğünde yerel yönetimler ve Büyükşehir Belediyesi ile seferberlik halinde bunlar kısırlaştırılırsa bence bu sorun 2-3 üç senede çözülecektir." dedi.
Yedikule Hayvan Barınağında 280 yasaklı ırk var
Fatih Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü veteriner hekim Ayşegül Coşkun ise Yedikule Hayvan Rehabilitasyon Merkezinde sokak hayvanlarına hizmet verdiklerini, saha ekiplerinin vatandaş ihbarlarına istinaden yaralı hayvanlara acil müdahale ettiğini söyledi.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde kısırlaştırma faaliyetlerini yürüttüklerini anlatan Coşkun, deri altına mikroçip enjekte edilip kulak küpesi takılan hayvanların, resmi sitelere kayıt girişi yapıldıktan sonra alındıkları lokasyonlara tekrar bırakıldığını kaydetti.
Coşkun, hayvanseverlerle işbirliği halinde gerçekleştirdikleri projelerle ilçelerindeki hayvan popülasyonunu kontrol altında tutabilmek için kısırlaştırılma yaptıklarını belirtti.
Yedikule Hayvan Rehabilitasyon Merkezinin, 4 Ekim 2021'de Dünya Hayvanları Koruma Günü açıldığını bildiren Coşkun, "Bu tarihten itibaren bünyemizde ortalama 55 bin hayvanımızın muayene ve tedavi işlemini gerçekleştirdik. Yine toplamda 3 bin kadar hayvanımızı rehabilite ettik." dedi.
Barınakta 280 yasaklı ırk bulunuyor
Coşkun, yeni yasa gereği vatandaşlar için Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Eğitimi de düzenlediklerini, hayvanseverlerle yapılan işbirliğine önem verdiklerini söyledi.
Yedikule Hayvan Barınağında pitbull gibi kayıtlı olmayan 280 yasaklı ırk hayvan olduğunu açıklayan Coşkun, "Bu oldukça ciddi bir rakam. Özellikle İstanbul genelinde barınağı olup bu kadar yüksek sayıda yasaklı ırkın bir arada bulunduğu bir ortam sayılıdır. Bir de üstüne üstlük biz metropol içerisindeyiz. Bazı zorlukları var ancak bu hayvanlarımız hayatlarını devam ettirdiği sürece bütün sağlık standartları, bakımları ve beslenmeleri Fatih Belediyesi güvencesi altında burada devam etmektedir. Burada da hayatlarının sonuna kadar konforlu bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.